Spil Dağı’nın eteklerindeki Manisa Mevlevihanesi




Spil Dağı’nın kuzey eteklerinde şehre hakim bir konumda yer alan Manisa Mevlevihanesi, Saruhan Bey’in torunu İshak Çelebi tarafından inşa ettirilen Ulu Cami Külliyesi’nin parçasını oluşturmaktadır.




Külliye merkezinden hayli uzak bir mesafede konumlanan yapı, Evliya Çelebi'nin kaydettiği ancak günümüze ulaşmayan kitabesine göre 1368-1369 yılında inşa edilmiştir.



Mevlevihane, Saruhanoğulları döneminde olduğu gibi Osmanlı döneminde de faaliyetini devam ettirmiştir. Anadolu'da Konya Dergahı'ndan sonra gelen ikinci büyük asitane konumundadır.



Manisa'nın sancak merkezi olma geleneği, Mevlevilerce de benimsenmiştir. Konya' daki Mevlevi Dergahı'na şeyh olarak atanan ve burada geleceğin muhtemel sultanı olacak şehzadelerle de yakınlık kurmaları sağlanmıştır.

XVII. yüzyıla ait sicil kayıtlarından yapının durumu ve fonksiyonları hakkında bilgi sahibi olmak mümkündür.



Bu dönemde mevlevihanede bir mescit, kubbeli orta sofalı ahşap döşemeli, kalem işleriyle süslenmiş bir semahane, bir mutrip yeri, şeyh odası, altı derviş hücresi, güneydoğusunda ocaklı bir mutfak, doğusunda bir kiler ve kiremit örtülü bir terasın varlığından bahsedilmektedir.


Mevlevihane, 19. yüzyılda şehir merkezine yeni bir Mevlevihane yapılana kadar önemini korumuştur. 1870'li yıllardan sonra kaderine terk edilmiş ve zamanla tahrip olmuştur.



Cumhuriyet döneminde büyük bir kısmı yıkılmış olan bina, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1960 ve 1970'li yılların başında onarılarak tekrar ayağa kaldırılmış ve 1983 yılında Manisa Müzesi İslami Mezar Taşları ve Kitabeler seksiyonu olarak kullanılmıştır.


Halen Manisa Celal Bayar Üniversitesi Manisa Yöresi Türk Tarih ve Kültürünü Araştırma ve Uygulama merkezi bünyesinde Mevlevi kültürünün tanıtıldığı bir etnoğrafya müzesi olarak hizmet vermeye devam etmektedir.