"Hepimiz biraz günahkar,
Hepimiz biraz yalnızız


Bundan değil midir,
Kendimizi en kalabalık gördüğümüz anlarda,
Üstümüze giydirdiğimiz yalnızlıklarımız"


Yine hüzzam makamının bütün kasvetini toplamış sinesine İstanbul
Hüzünler düşüyor mutlulukların üstüne,ayak izlerimizde nü resimli gizli iç çekişlerimiz
Canını yaktıklarımız,uğruna yandıklarımız,hem savrulup hem de savurduklarımız
Tutunmaya en çok ihtiyaç duyduğumuz anda yüreğimizde yar(a) olan yarelerimiz

Sormak lazım üstadlara,ayrılığı elmas gibi satırlarda işleyen koca yürekli adamlara/kadınlara


Hüznün zamanı var mıdır,varsa neden bu hüzün tablosunda sonbahar suçlu gibi durur.Döktüğü yapraklar yetmemiş midir ayrılıkların diyetine..

Bir genç kızın tümcesinden düş-tü bir mevsimin kişilikli tasviri,dilsiz gururu..


Ayrılıkların mevsimi,sol yanınım en büyük ağrısı Sonbahar’ıma sevgilerimle..

Gidenler bilir acıyı en iyi Sonbahar taşır üstünde eşsiz bir gece kıyafeti gibi.Onun içindir ki ne zaman arkası dönük bir kız ya da erkek varsa resimlerde mevsim hep aynı mevsimdir ve sevdalıların yüreğindeki acının dili gözyaşlarında ağıtlara dönüşür..

Ya kız çok seviyordur ya da erkek ama gitme zamanı gelmiştir ikisinden biri için ve bu yükü ben taşıyabilirim diyen arkasını dönüyordur..Geride kalanın aklında şizofrenik eylemler,dilinde dualar gönlünde kapanmayacak yaraların ilk sızıları..

Bulutlu bir gökyüzü olmalı bir ayrılığın ayrılık gibi olması için,bulut ağlamalı rüzgar haykırmalı..Elde valiz,valizin içinde geleceğe ölü doğacak düşler olmalı..Ve biri boynunu bükmeli ben suçsuzum der gibi..

Karşılıksız olmalı aşk bazen,ayrılık bu tür durumlarda yaralı bir hastaya son hızla ulaşamaya çalışan ambulans gibi olmalı..Sesini kilometrelerce öteden duyurabilmeli..Hazırlıksız yakalanmamalı sevdanın hazan zamanlarına..Yoksa ten üşür,yürek ölür..Zıttı olmalı oysa,ten yanmalı yürek matem tutmalı..

Geçmiş galasını sunmalı iki çift yüreğe,beraber içilen çayın lezzeti zehir olmalı dudaklarda..
Son kez öpüşmenin ölümcül olacağını görmesi için ayrılanların..İlk bakış,ilk hediye ve ilk seni seviyorum sözcüğü son kez yad edilmeli..İlkler yerini son bakışa,son hediyeye ve artık bitti sözcüğüne devretmeli görkemli bir törenle..

Varlık yerini yokluğa,yokluk kendini yeni yerine adapte etmeli..Sallanırken vedalar eşliğinde eller yokluk güç olup yağmalı kalanın damarlarına..Mağrur olmalı kalan bir o kadar da güçsüz..Öfkeler birikmeli soluğunda, hatırladığında kırık yüreğinden dökülecek kelimelere yetecek kadar ben olması lazım gerek içinde..
Ve ne olursa olsun tek kelam edilmemeli,yalnızlığında savuracağı edepli edepsiz haykırışlara anlam katabilmeli..


Bir kız gitmeli bu öyküden erkek arkasından seni seviyorum diye bağırmalı


Bir erkek gitmeli bu masaldan kız arkasından seni hiç unutmayacağım diye içli içli ağlamalı


Nazo...