Oysa bilmeliydin; bütün bir hayatı ürpererek yaşama cesaretiydi aşk. Ve yola çıkıldığında göze alınmalıydı aşkın adressizliği.
Bilirsin; ben ki kabilesiz bir savaşçı. Senden aldığım bütün anlamları sana geri verdim. Bir "içim"; kaldı ben de bir de aklımın aldanmışlığı. Haklısın sende bensiz sularında elbet denizi aşmış bir okyanus telaşı yaşanacaktı. Bağışla sözlerimi. Bağışla gözlerimi. Dahası yok fazlası az...
"Bana bir kere susma hakkı verseydin sana neler söylemeyecektim! Oysa sen hep payına susmaları aldın bana ise hep sessizliğin ezeceği vakitlerle savaşmalar kaldı. Evet! susmak birilerini hep konuşmaya mahkum etmekti. Ve en çok konuşan en fazla hata yapandı her zaman. En çok susanın hep haklı kaldığı gibi... Sessizlikten korkan birine sessizlik dayatmak (hem de bir lütuf bir armağan gibi) işlenen en haklı suçtu. Sen tüm suskunlukları kimseye bırakmayacak kadar bencil herkesi suskunluğuna özendirecek kadar cömerttin. Sana söylenenlerle sana anlatılanlarla herkesin sırrını bildin ama kimseye bir şey söylemedin. Oysa izin verseydin benimde sana söylemeyecek ne çok şeyim vardı. insanları sadece dinleyerek böyle çıplak böyle savunmasız bırakmayı nerden öğrendin? Başkalarına ait bunca sırrı taşımak seni neden hiç yormadı?
Sen en çok bana sustun; ben en çok sana konuştum. Sana benzemeye başladığımdaysa bende içimi susarak döktüm. Yoksa içim dökülecekti. Susacak hiçbir şeyin kalmadığında ise içindeki sessiz diyaloglarla benden çekip gittin.
Meğer susmak insanın içiyle konuşmasıymış. Geç fark ettim!"...
Üyelik tarihi
07 Ağustos 2017
Mesajlar
1.034
Seslenildi
28 Mesaj
Etiketlendi
2 Konu
Ruh Hali
Sen en çok bana sustun; ben en çok sana konuştum.
10 Ağustos 2017
Biliyor musun; umarsız bir yıkımdı gidişin. Liman boyu uzanan iç kanamalı bir suskunluktu bizden geriye kalan.
- Paylaş
- Share this post on
- Digg
- Del.icio.us
- Technorati
Tutsak bunu beğendi.
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.