Uzun Uzun Yazmak Diyorum, Sebepli Sebepsiz, Mantıklı Saçma...
Sorgulamaksızın Hiç Kimseyi, Sorgulamaksızın Hiçbir Şeyi...
Sade ve Sadece Hissetmek, Hissettiğimi Kaleme Dökmek...
Biliyor musun?
Yağmurlu Bir Aralık Akşamının Ayazını Peşimden Sürükleyerek Gideceğim Hiç Aklıma Gelmemişti...
Yağmur Damlalarındaki Hüznü Özlediyse Bu Yürek Yağmur Yağan Yerlere mi Gitmek Lazım Acaba?
Sevgimi, Yüreğimi Geleceğimi Usulca Soyundum ve Sahiplerine Geri Verilmek Üzere Bir Kenara Bıraktım Hepsini Gidiyorum...
Yazdırma Bana Giderayak Çünkü Ödünç Aldım Suskunluk Adını Verdiğin Silahını...!
Kırgınım, Çok Yorgunum...
Yanıyor Bir Yerlerde Derinlerde Gönlüm...
Geçtiğim Yollarda Bıraktım Sözlerimi Ya da Bırakmak Zorunda Kaldım, Emin Olamıyorum...
Gidenlerin Geride Bıraktıkları Gözü Yaşlı Ayak İzlerini Sayarken Üzerime Giydirilmiş Olabilir Suskunluklar...
Neden Sessizce Gittiğimi Konuşmaya Gerek Kalmadan Gözlerinle Anlatabilir misin?
Bütün Bunları Yapabilecek Kadar Yürekli misin Bilmiyorum...
Şimdi, Şimdi Yaşadığın Yerde Kal ve Sakın Konuşma...
Bana Ait Olan ve Olmayan Bütün Soruları ve Cevapları Ardımda Bırakarak Gidiyorum...

''Gönderilmemiş aşk mektupları''