Ankara’da - Çankaya’da Atatürk’ün ilk Evi | İnönü İçin Yapılan ilk Stadyum

Teoman Özalp anlatıyor:
''Ankara 19 Mayıs Stadyumu’na önemli bir maçı seyretmeye gitmiştim. Maçlara genel olarak babamla gittiğimde şeref tribünine giderdik. Bu kere yalnız gitmeme rağmen, şeref tribünü kapısındaki adamlar beni tanıdıkları için, içeri girmeme mani olmadılar. Stadyum çok kalabalıktı. Maç başladıktan biraz sonra İsmet Paşa, iki oğlu Ömer İnönü ve Erdal İnönü ile beraber tribüne geldi. Paşa, o günlerde Başbakanlık’tan ayrılmış, Ankara’da veya bazen istanbul’da dinleniyordu. Herkesin Başbakan olarak görmeye alıştığı İnönü’nün görevinden ayrılması, gerçekten halkı çok üzmüştü. Atatürk’le aralarının iyice açıldığı hakkındaki dedikodular ise bir hayli artmıştı.

İsmet Paşa ştadyuma girince çok büyük tezahürat yapıldı. Maç bile bir süre durdu. Paşa halkı elle selamladı. Maçtan sonra şeref tribününden ayrılırken kapıda büyük bir kalabalığın beklediğini gördük. Kapıya geldiğimizde otomobile bile girmek zorlaşmıştı. Paşa hemen arabaya atladı, ben yanındaydım, beni kolumdan içeri çekti, kapıyı kapadı. Ömer ve Erdal dışarda kalmışlardı. Paşa şoföre acele hareket et dedi. Bana dönerek, “Bu gibi gösterilerin ne boyuta ulaşacağını tahmin etmek zordur, buradan çabuk uzaklaşmalıyız. Beni Ankara Palas’a bırakın sonra geri dönün sen Ömer’le Erdal’ı stadyumdan al, doğru Çankaya’ya bizim eve (Pembe Köşk) gidin. Sonra otomobili bana Ankara Palas’a yollayın” dedi. Ancak, arabayı halk eller üzerine kaldırdığından yürümemizin imkanı yoktu, tekerlekler yere değmiyordu. Bir süre havada götürüldük. Yere bıraktıklarında biraz yol alabildik. Bu elde taşıma olayı birkaç kere devam etti. Sonuçta, stadyum bahçesinin ana yol üzerindeki kapısına vardık. Kapı dışında tezahürat yoktu. Çok yakın olan Ankara Palas’a paşayı bıraktım ve geri dönerek Ömer’le Erdal’ı şeref tribününün bahçeye çıkan kapısından aldım. Doğru Pembe Köşk’e gittik.

Olay Çankaya’da Atatürk’e çok büyütülerek aksettirilmiş hatta İsmet Paşa’nın bu olayı kendi düzenlediği, halkın Atatürk aleyhinde sözler sarf ettiği gibi yalanlarla doldurulmuş. Bu gibi olaylar karşısında çok deneyimli olan büyük devlet adamı İnönü, orada kalmakla olayın değişik boyutlara varabileceğini düşündüğünden, kendi çocuklarını bile almadan hareket ederek, büyüyebilecek bir olayı önlemişti.

Atatürk, akşam babamı köşke davet etmiş, durumdan üzgün görünüyormuş. Babama:

“Stadyumda Teoman da varmış, hatta otomobil içersinde yalnız İsmet Paşa ile berabermiş, sizin eve bir otomobil yollayalım Teoman’ı alsın getirsin, kendisinden bilgi alalım” demiş. Babam:

“Teoman olayı bana anlattı, size aksettirildiği gibi büyük değildir veya İsmet Paşa’nın aldığı tedbirle büyümeden kapatılmıştır. Teoman 12-13 yaşlarında bir çocuktur. Yataktan kaldırarak buraya getirteceğiz, heyecanlanabilir, şaşırabilir, her şeyi tam anlatamayabilir. Yeter ki bir çocuktan alınan bilgilere göre varılacak sonuç, çok sağlıklı olmayabilir. Uygun görürseniz çağırmayalım” diye cevaplandırmış.

Atatürk biraz düşündükten sonra, “Konuyu çok büyütmenin anlamı yoktur. Problemi burada kapatalım” diyerek, başka konulara geçmiş.

Ertesi gün babam evde bana olayı bir kere daha anlattırdı. “Az daha dün gece seni köşke getirtecektik. Anlaşılıyor gelmene lüzum yokmuş, amma Atatürk’ü görmek fırsatını kaçırdın” diyordu.

Birkaç gün sonra Meclis’te bu konuda, milletvekili Salih Bozok’un verdiği önerge üzerine, İsmet Paşa’nın kürsüye gelerek olayı anlattığını, çok ılımlı bir konuşma yaptığını ve Atatürk’e olan saygısını belirttiğini öğrendik.

-Teoman Özalp
-Kazım Özalp’in Oğlu Teoman Özalp’in Atatürk Anıları