Efendim! Bu kanun teklifi bir özel amaç içeriyor ve bu özel amaç doğruca kişiye ait olduğundan izin verirseniz birkaç kelime ile fikrimi belirtmek istiyorum.



Erzurum Milletvekili Süleyman Necati ve Mersin Milletvekili Salâhattin ve Canik Milletvekili Emin Beyefendiler tarafından önerilen kanun tasarısı, doğrudan doğruya benim şahsımı vatandaşlık hukukundan düşürmek görüşüne yöneliktir.



Yusuf Ziya Bey (Bitlis)- Hatıra gelmez o.



Salih Efendi (Erzurum)- Şahsın çok saygıdeğerdir.



Mustafa Kemal Paşa (devamla)-On dördüncü maddede yazılı olan satırları gözden geçirecek olursanız orada deniliyor ki:

Büyük Millet Meclisi’ne üye seçilebilmek için, Türkiye’nin bugünkü sınırları içindeki bölgeler halkından olmak şart koşulmuştur. Veya seçim dairesi içinde yerleşmiş olmak şarttır. Ondan sonra göç ederek gelenlerden Türk ve Kürtler yerleştirme tarihlerinden itibaren beş sene geçmişse seçilebilirler.



Yazık ki, doğum bölgem bugünkü sınırlar dışında kalmış bulunuyor. İkinci olarak herhangi bir seçim dairesinin beş sene yerleşmişi bile değilim. Doğduğum bölge bugünkü millî sınırlarımızın dışında kalmıştır. Fakat bu böyle ise bunda benim kesinlikle bir özel istek ve suçum yoktur (haşâ Sayın Paşa! Sesleri). Bunun sebebi bütün memleketimizi, milletimizi çökertip yok etmek isteyen düşmanların hareketlerinde kısmen de olsa başarılı olmalarıdır. Eğer düşmanlar amaçlarında tamamen başarılı olmuş olsalardı, Allah korusun, buraya imza atan Efendilerin bile memleketleri sınır dışında kalabilirdi. Bundan başka bu maddenin istediği şarta sahip bulunmuyorsam, yani beş sene devamlı olarak bir seçim bölgesinde oturmamışsam o da bu vatana yaptığım hizmetlerin yüzündendir. Eğer bu maddenin istediği şartı kazanmaya çalışsaydım İstanbul’u kazandırmaktan ibaret olan Arıburnu ve Anafartalar’daki savunmalarımızı yapmamam gerekirdi. Eğer ben bir yerde beş sene oturmaya mahkûm olsaydım, Bitlis ve Muş’u aldıktan sonra Diyarbakır yönünde yayılan düşmanın karşısına çıkmamaklığım, Bitlis ve Muş’u kurtarmaktan ibaret olan görevimi yapmamaklığım gerekirdi. Bu Efendilerin istediği şartları kazanmak isteseydim Suriye’yi boşaltan orduların kalıntılarından Halep’te bir ordu kurarak düşmana karşı savunma yapmamaklığım ve bugün millî sınır dediğimiz sınırı fiilen belirlememekliğim gerekirdi. Sanıyorum ki, ondan sonraki çalışmam hepinizce bilinir. Hiçbir yerde beş sene oturmayacak kadar çalışma harcamış bulunuyorum. Ben sanıyorum ki, bu hizmetlerimden dolayı milletimin sevgisine sahip oldum (hay, hay! Sesleri). Belki bütün İslâm dünyasının sevgisine ve güvenine sahibim. Bundan dolayı, bu sevgiye karşılık vatandaşlık hukukundan mahrum bırakılacağımı asla hatıra getirmezdim. Tahmin ediyorum ki, yabancı düşmanlar bana suikast etmek şeklinde de memleketimdeki hizmetimden beni ayırmaya çalışacaklardır. Fakat hiçbir zaman hayal edemezdim ki, Yüce Meclis’te isterse üç kişi olsun aynı anlayışta bulunabilsin. Bundan dolayı, ben anlamak istiyorum. Bu Efendiler seçim daireleri halkının gerçek olarak…



İhsan Bey (Cebelibereket) -Sayın Paşa, kime soruyorsunuz? İki üç kişinin yanlış anlatımı Meclisin geneline ait olabilir mi?



Mustafa Kemal Paşa-Buraya imza atan Efendilere söylüyorum. Bilmek istiyorum ki, bu Efendiler, seçim bölgeleri halkının gerçek olarak düşünce ve duygularına tercüman mıdırlar? Yine Efendilere karşı söylüyorum. Milletvekili olmakla doğal olarak kapsamlı bir sıfata sahip bulunuyorlar. Bundan dolayı demek istiyorum ki millet, bu Efendilerle aynı düşüncede midir? (Asla sesleri).

İkinci olarak Efendiler! Beni vatandaşlık hukukundan düşürmek yetkisi bu Efendilere nereden verilmiştir? Bu kürsüden resmen yüce Heyetiniz’e ve bu Efendilerin seçim bölgeleri halkına ve bütün millete soruyorum ve cevap istiyorum.1



Mustafa Kemal Paşa-Benim üstün olduğuma ait bir kanun yoktur.