Türk Milletini Oluşturan Müslüman Unsurlar (Ögeler) Hakkında


Efendiler, meselenin bir daha tekrarlanmaması ricasiyle bir iki noktayı arz etmek isterim: Burada istenilen ve Yüce Meclis’imizi oluşturan kişiler, yalnız Türk değildir, yalnız Çerkez değildir, yalnız Kürt değildir, yalnız Lâz değildir. Fakat hepsinden oluşmuş İslâm ögeleridir. Samimî bir topluluktur. Bundan dolayı, bu yüce heyetin temsil ettiği, hukukunu, hayatını, şeref ve şanını kurtarmak için karar verdiğimiz emeller, yalnız bir İslâm unsuruna ait değildir. İslâmi unsurlardan oluşmuş bir kütleye aittir.



Bunun böyle olduğunu hepimiz biliriz. Hep kabul ettiğimiz esaslardan birisi ve belki birincisi olan, sınır meselesi tâyin ve tespit edilirken, millî sınırımız İskenderun’un güneyinden geçer, doğuya doğru uzanarak Musul’u, Süleymaniye’yi, Kerkük’ü içine alır. İşte millî sınırımız budur dedik! Halbuki Kerkük’ün kuzeyinde Türk olduğu gibi Kürt de vardır. Biz onları ayırmadık. Bundan dolayı korunması ve savunmasıyla uğraştığınız millet doğal olarak bir ögeden ibaret değildir.



Çeşitli İslâmî ögelerden oluşmuştur. Bu toplumu oluşturan her bir İslâm ögesi, bizim kardeşimiz ve çıkarları tamamiyle ortak olan vatandaşımızdır ve yine kabul ettiğimiz esasların ilk satırlarında bu çeşitli İslâmî unsurlar ki; vatandaştırlar, birbirine karşı, karşılıklı saygı ile uyumludurlar ve birbirlerinin her türlü hukukuna, ırkî, sosyal, coğrafî hukukuna daima uyumlu olduğunu tekrar ettik ve doğruladık ve hepimiz bugün içtenlikle kabul ettik.



Bundan dolayı çıkarlarımız ortaktır. Kurtarılmasına karar verdiğimiz birlik, yalnız Türk, yalnız Çerkez değil hepsinden oluşmuş bir İslâm ögesidir. Bunun böyle kabul edilmesini ve yanlış anlamaya meydan verilmemesini rica ediyorum. (Alkışlar)