Günün Sözü DamlaPenia.
Her şey neye layıksa ona dönüşür. -Mevlana
Etiket Listesi

Seçenekler
Seçenekler
Stil
Avatar Seçilmemiş
Üyelik tarihi
03 Şubat 2015
Bulunduğu yer
Antalya
Mesajlar
20.169
Seslenildi
1439 Mesaj
Etiketlendi
51 Konu

Standart Ağaçlardaki Tarihi Kayıtlar

13 Nisan 2015
1



Ağaçlara tesir eden hâdiseler, hassas bir şekilde kaydedilir. Kaydedilen bu bilgiler kendileriyle alâkalı olabildiği gibi çevrelerinde gerçekleşen hâdiselerle de alâkalı olabilmektedir. Ağaçların hayatlarını hangi şartlarda nasıl geçirdikleri, yaşadıkları zorlukları ve hayatları boyunca ne gibi hâdiselerle karşılaştıkları günümüzde ilmî olarak tespit edilebilmektedir.


Ağaca yapılan otopsi

Otopsi; insan vücudunu daha yakından tanıma, insanın ölüm ve hastalık sebeplerini ortaya koyma, hastalığın vücutta bıraktığı tesiri görme ve inceleme metodudur. İnsanların yaşadıkları, gördükleri vs. nasıl hafızalarına kaydediliyorsa, ağaçların hayatlara tesir eden hâdiseler de, gövdelerindeki halkalara kaydedilir. Bu halkaların ne mânâya geldiğini okumak için otopsi yapılması yanlış olmasa gerek.

Bir ağacın gövde, dal veya kökünün herhangi bir yerinden alınan enine kesitine bakıldığında, yaklaşık olarak daire biçimli, açık ve koyu renkli halkalar görülür. Bu halkaların her ikisine birden yıllık halka denir. Ağacın sanki bir cd üzerindeki kayıt izlerine benzeyen yıllık halkalarına bakılarak yangın, çığ, şiddetli rüzgâr ve böcek zararı gibi hâdiselere maruz kalıp kalmadığı anlaşılabildiği gibi, bunların hangi yıllarda meydana geldiği de bu halkalarda kayıtlı bilgilerden öğrenilmektedir.

Ağaçların enine kesitlerinden; büyüme miktarı, yaşı, odun tipi (ibreli, yapraklı, reçineli, reçinesiz, tropikal gibi), yara geçmişi, dal geçmişi (budanmışsa nasıl budandığı, dallara dâir varsa kusur), yangın zararı, çatlaklar, hayvan zararları (ağaçkakan ve sincap yaraları gibi), yaraların kapatılma şekilleri, reçine kanalları, böcek zararları gibi bilgiler elde edilebilir. Bir ağaca yapılan otopsi değerlendirmesi aşağıda verilmiştir.

Ağacın adı: Picea rubens (lâdin)Yaşı: 40Otopsi neticesi: Kapanmış yaralı 40 yaşında kesilmiş ağaçAğacın kronolojik geçmişi:

1. Ağaç hızla büyümeye başladıktan 6 yıl sonra yavaşça sola eğilmeye başladı.2. Hafifçe sağa eğilmeye başladı ve odununun halkaları daha koyu ve geniştir (Yaş: 13).3. Ağaç yaralandı ve büyüme hızında azalma (yıllık halkaların daralması) başladı (Yaş: 22).4. Lâdin ağaçlarının sağlıklı odunlarında çok az reçine kanalı bulunur. Ağaçlar yaralandığında kanallar koyu lekeler şeklinde ortaya çıkar (Yaş: 27).5. Çok dar halkaların olması, kesilen yere yakın küçük bir yaralanmayı gösterir.6. Odun yaralandıktan sonra kimyevî yapısı değişti ve koyu renkli bir hâl aldı (Yaş: 34).7. Ağaçların büyüme dönemlerinde odun yaralanırsa, 1 hafta içinde yara kapanmaya başlar. Normal koşullar altında 6–8 hafta gibi bir zamanda küçük yaralar kapanabilir.8. Yara kapanmaya devam etti (Yaş: 38).9. Yara 5 yılda kapandı.10. Ağaç, yaranın 6. yılında kesildi (Yaş: 40).

H. Arif USTAOĞLU


Hayatın ağıtını bilenler anlar ancak.
Değeri değere değen kavrar.




Bilgi kokmayan karşı çıkışlarda cehalet kokusu ve kompleks vardır.







Avatar Seçilmemiş
Üyelik tarihi
03 Şubat 2015
Bulunduğu yer
Antalya
Mesajlar
20.169
Seslenildi
1439 Mesaj
Etiketlendi
51 Konu
Standart Cevap: Ağaçlardaki Tarihi Kayıtlar
13 Nisan 2015
2


İklimlerin tarihlendirilmesi

Ağaçların yıllık halka genişliğinde, bir yıldan diğerine meydana gelen değişikliklerin en mühim sebebi, sıcaklık ve yağıştır. Sıcaklık ve yağış değerlerinin sayı olarak ifade edilmesi, yıllık halka genişlikleriyle aralarındaki münasebetin ortaya konmasını sağlamaktadır.

Toprak derinliği fazla olan ve suya rahatlıkla ulaşabilen ağaçların (duyarsız ağaçlar) yıllık halkalarındaki değişkenlik az iken; eğimli, taşlık, kayalık, toprak derinliği az sahalarda yetişen ağaçlarda (duyarlı ağaçlar) fazla olmaktadır. Bu sebeple iklim kurak geçtiğinde, duyarlı ağaçlarda dar yıllık halka teşkil edileceğinden, tarihlendirmede bu türden yaşlı ağaçlar tercih edilir.

Çığların tarihlendirilmesi

Çığ sebebiyle yamaçlardan yuvarlanan kayaların çarpmasıyla, ağaçların gövde ve dallarının üst kısmında yaralar meydana gelir. Bu yaralar daha sonraları ağaçların yıllık halkalarında iz kalmasına sebep olur. Ağaçlara verilen hususiyetler gereği, yara kenarlarının etrafında yaranın kapanmasına vesile olan kallus dokusu ile birlikte yavaş yavaş yeni odun ve kabuk teşekkülü sağlanır. Yaranın diğer tarafından alınan kama şeklinde bir kesit, yaralanmadan sonra oluşan yeni odun halkalarının sayılmasına ve böylece yaralanma tarihinin belirlenmesine imkân verir.

Volkanik patlamaların tarihlendirilmesi

Volkanik patlamanın gerçekleştiği bir sahada, doğrudan lâv akıntılarının yolunda bulunan ağaçlar yüksek ısılar sebebiyle hemen kömürleşir. Lâv akıntılarının yakınındaki ağaçların ise, dalları ile gövdelerinin bir kısmı yanar ve birkaç dar yıllık halka meydana gelir.

Volkanik küller, toprağın fizikî şartlarının değişmesine sebep olur. Bu durum, volkanik küllerle kaplı bir sahada büyüyen iğne yapraklı ağaçların yıllık halkalarında açık bir şekilde görülür. Böylece, volkanik faaliyetler bu şekilde de tarihlenebilir. Meselâ, Kuzey Amerika'da bazı yaşlı ağaçların 1064 ve 1065 yıllarındaki yıllık halkalarının çok dar olması, bu sahanın yakınında bulunan Sunset volkanının bu tarihlerde patladığını doğrulamıştır.

Depremlerin tarihlendirilmesi

Yıllık halka genişliğine tesir eden çok sayıda sebep varken, tarihi bilinmeyen depremlerin tarihlendirilmesi ve ağaçlardaki tesirlerinin ortaya konulması son derece güçtür. Bununla birlikte, tarihi bilinen depremlerin tesirlerini ortaya koymak o nispette kolaydır. Bunun için, fay hattı üzerinde veya onun hemen çevresinde bulunan uygun ağaçları incelemek yeterlidir.

Düzce depremi (1999) sonrası, bilhassa fay hattı üzerinde bulunan bazı ağaçlarda yapılan yıllık halka analizlerinde, 2000 yılından itibaren ağaçların yıllık halka genişliğinde âni bir daralma olduğu tespit edilmiştir. Bu daralmanın, deprem neticesinde meydana gelen hidrolojik hâdiselerden kaynaklandığı düşünülmektedir.

Arkeolojik tarihlendirme

Günümüzde, yıllık halkalara dayanılarak yapılan tarihlendirme çalışmalarına bir diğer misâl de, arkeolojik değeri olan eserlerin tarihlenebilmesidir. Bu çalışmalar; saray, ev, cami, medrese, kilise gibi değişik ahşap yapılar, ahşap üzerine çizilmiş resimler ve kemanlar gibi tarihî sanat objelerinin yapım veya onarım tarihlerinin belirlenmesini sağlar. Ülkemizde bu tür çalışmalara, Ankara-Polatlı yakınlarındaki Gordion Kral Mezarı'ndaki araştırmalar misâl olarak verilebilir. Bu bölgeden alınan örnekler üzerinde tarihlendirme yapılmış ve sonradan eklenen yeni örneklerle 1051 yıl uzunluğunda (M.Ö 2030–980) bir ana kronoloji oluşturulmuştur. Bu çalışmayla, Frig Kralı Midas'ın tümülüsünde kullanılan ağaçların ve Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait çok sayıdaki tarihî eserin tarihlendirmeleri yapılmıştır. Bu eserlerden bazıları şunlardır: Karaköy Vapur İskelesi (1858), Aksaray Ihlara'daki Bezirhâne (1842), Çanakkale Cezayirli Hasan Paşa Köşkü (1783), Kızılcahamam Hıdırlar Camiî (1704), Bilecik'teki Vezirhan (1657), Bursa'da 1. Yıldırım Beyazıt Darüşşifası (1400), Tokat Gök Medrese (1303), Beyşehir Kubadabad Sarayı (1231).

Bütün bunlar açıkça göstermektedir ki, ağaçlar tabiatta cereyan eden hâdiselerden etkilenmekte ve bu tesirler de Cenab-ı Hakk'ın (celle celâlühü) Hafîz isminin bir tecellisi olarak kaydedilmektedir.

Kaynaklar

- Türkiye Kuvaterner Sempozyumu, İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü, 16-18 Mayıs 2007, İstanbul.- Kuniholm, P.I., Dendrochronology and Other Applications of Tree-ring Studies in Archaeology, The Handbook of Archaeological Sciences, D. R. Brothwell and A. M. Pollard, eds.,John Wiley & Sons, Ltd., 2001, London.- Tree Autopsy, Dr. Alex Shigo, Volume XII, Number 6-June 2001 of TCI- Doğa ve Toplum Dergisi, Orman Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Temmuz-Ağustos 2009, Sayı 2, İstanbul.- http://www.plosone.org/article/info:....pone.0008346- Gönüllü, Ö.S., Karbon 14 Metodu ve Soru İşaretleri, Sızıntı, Aralık 2001 Yıl :23 Sayı :275


Hayatın ağıtını bilenler anlar ancak.
Değeri değere değen kavrar.




Bilgi kokmayan karşı çıkışlarda cehalet kokusu ve kompleks vardır.







Konuyu 1 kişi okuyor. (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 
Benzer Konular
Konu
Konuyu Başlatan
Forum
Cevaplar
Son Mesaj