Günün Sözü DamlaPenia.
Her şey neye layıksa ona dönüşür. -Mevlana
Etiket Listesi

  • Sayfa 1 Toplam 3 Sayfadan
  • 1
  • 2
  • 3
Seçenekler
Seçenekler
Stil
Jön TüRk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelik tarihi
14 Şubat 2015
Bulunduğu yer
Başkent
Mesajlar
33.815
Seslenildi
2159 Mesaj
Etiketlendi
342 Konu

Standart Tektonik göller

28 Nisan 2015
1

Tektonik göller, orojenez ve epirojenez gibi iç kuvvetlere bağlı olarak oluşan çukurluklarda su birikmesiyle oluşan göllerdir.
Başlıca tektonik göller:

  • Hazar Denizi
  • Aral Gölü
  • Baykal Gölü
  • Lut Gölü
  • Tuz Gölü
  • Issık Gölü
  • Sapanca Gölü
  • İznik Gölü
  • Uluabat Gölü
  • Manyas Gölü
  • Simav gölü
  • Beyşehir Gölü
  • Eğirdir Gölü
  • Acıgöl
  • Burdur Gölü
  • Ilgın Gölü
  • Akşehir Gölü
  • Eber Gölü
  • Suğla Gölü
  • Kovada Gölü
  • Seyfe Gölü
  • Tuzla Gölü
  • Hozapin (Aktaş) Gölü
  • Van Gölü
Doğu Afrika'daki Cad, Tongonika, Albert; Orta doğudaki Lut, Asyadaki Baykal Gölü tektonik göllerdendir.

Bunu hiç unutma Evlat ! Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı;devam edegelen sömürgeceliği ,döktüğü kan,akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur . . .

Aliya İzzetbegoviç


To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.



To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

Jön TüRk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelik tarihi
14 Şubat 2015
Bulunduğu yer
Başkent
Mesajlar
33.815
Seslenildi
2159 Mesaj
Etiketlendi
342 Konu
Standart Cevap: Tektonik göller
28 Nisan 2015
2
Hazar Denizi

Hazar Denizi (eski adı (Latince): Caspium Mare veya Hyrcanium Mare veya eski Rusça - КаÑпийÑкое море (Kaspiyskoye More)). Adını Hazar Kağanlığı'ndan almıştır.Güneydoğu Avrupa ve güneybatı Asya'dadır ve dünyanın en büyük tuzlu su gölüdür. Tuzluluk oranı %1,2'dir. Hem deniz, hem de göl özelliklerini taşımaktadır. Petrol yataklarınca zengindir. Tektonik göllere örnektir.

Hazar Denizi batıda Azerbaycan ve Rusya, kuzeydoğu ve doğuda Kazakistan, doğuda Türkmenistan, güneyde İran toprakları ile çevrelenmiştir.

Uzunluğu 1210, genişliği 210-436 kilometredir. Açık denizlerle irtibatı yoktur. Bu yüzden de su seviyesi devamlı değişir. 1930 ile 1957 seneleri arasında denizin seviyesi normalden 26 m alçaldı. Bunun sonucu kapladığı alan 53.300 km² azalarak 371.000 km²'ye düştü. Su seviyesinin deniz seviyesinden aşağıya düşme sebebi, buharlaşma artarken yağışların da azalmasıdır. Bir de, denize dökülen suların % 80'ini sağlayan Volga (İdil) Nehri'nin sulama ve endüstride kullanılma maksatlarıyla başka yöne kanalize edilmesi mühim bir sebeptir. Su seviyesini normal hale getirmek için yapılan gayretler neticesiz kalmıştır. Kuzey kesimi sığdır. Burada mersinbalığı çok çıkar. Bundan bol miktarda havyar elde edilir. En derin yeri 1025 m olup, güneydedir. Suyu tuzludur. Ortalama tuz oranı %0,13'tür. Sülfat oranı da yüksektir. Doğu kıyılarındaki geniş sığ bir bölgede sodyum sülfat yatakları bulunmaktadır. Hazar Denizi kış ayları hariç ana ulaşım güzergahıdır. Kuzeydeki sığ kesim kış ayları boyunca donar. Buradaki önemli limanlar Bakü, Krasnovodsk ve Volga Nehri deltasında Astrakhan’dır. Bunlar arasında demiryolu bağlantısı vardır. İran’a ait kısımda en önemli liman Bender Şah’tır.


Hazar Denizi'nin uydudan görüntüsü

Fiziki Özellikleri

Hazar Denizi, Aral Denizi ve Karadeniz gibi, antik Paratetis denizinin bir kalıntısıdır. Yaklaşık 5,5 milyon yıl önce tektonik yükselmeler ve deniz seviyesindeki bir düşüş sonucunda deniz kıyısı oluşmuştur. Sıcak ve kurak iklim dönemlerinde, denize kıyısı olmayan bir denizdi ama rüzgarla şişirilmiş mevduat ile kaplı ve serin, nemli iklimlerde havzasını doldurulmuş olduğunda bir evaporitesink olarak kapalı mühürlü haline gelmiştir. Uzunluğu 1210, genişliği 210-436 kilometredir. Açık denizlerle irtibatı yoktur. Bu yüzden de su seviyesi devamlı değişir. Bunun sonucu kapladığı alan 53.300 km² azalarak 371.000 km²'ye düştü. En derin yeri 1025 m olup, güneydedir.
Coğrafi Konumu

Hazar Denizi dünyanın büyük su kütlesine sahiptir, göl sularının yüzde 40-44'ünü oluşturmaktadır. Hazar kıyıları, Azerbaycan, İran, Kazakistan, Rusya ve Türkmenistan tarafından paylaşılır. Hazar denizi üç ayrı fiziksel bölgeye ayrılmıştır. Kuzey-Orta sınır Mangyshlak Eşik, Çeçen Adası ve Cape Tiub-Karağandan geçiyor. Orta-Güney sınır ise Apşeron Eşik,Zhiloi Adası ve Cape Kuuliden geçiyor.Garabogazkol Hazar'ın tuzlu doğu koyudur. Türkmenistan sınırları içerisinde kalır. Üç bölge arasındaki bölünmeler etkileyicidir.Kuzey Hazar çok sığ değil, 5-6 metre (16-20 ft) ortalama derinliğine sahiptir ve toplam su hacmi % 1'den azdır. Orta hazar denzinin derinliği 139 metredir. Güney Hazar'ın ortalama derinliği 1000 metredir.Orta ve Güney Hazar toplam su hacminin% 33 ve% 66 ‘dır. Denizin kuzey kısmı, genellikle kışın donuyor, ve güneyde en soğuk kışlar buz formları yanadir Hazar denizine akan en büyük nehir Volga Nehri’dir.Ural Nehri,kuzeyden akar ve Kura Nehri batıdan denize akar . Geçmişte Sırderya , Amuderya, Uzboy nehri hazar denizine dökülürdü, şimdi rotalarını değiştirmiş durumdadırlar. Hazar da birkaç küçük ada vardır, onlar öncelikle Kuzey'de bulunan ve yaklaşık 2.000 km2 ( 770 sq mi ) bir toplu arazi alanı vardır. Batısında Kafkas dağları sıralanır, kuzeydoğusunda sahili boyunca step alanları yer alır. Kuzeyde ve doğusu çöller ile karakterizedir. Tersine, güneybatı ve güneydağlık ve dağ sıralarının bir karışımı dengesiz yükselmesi nedeniyle genellikle sıcak iklim etkisi altındadır. Hazar denzinin iklim değişiklikleri nedeniyle biyoçeşitliliğe yol açmıştır.Hazar Denizi kıyılarınin boyunca çok sayıda adalar vardır Denizin derin olduğu bölgelerinde hiçbir ada yoktur. Ogurja Adası en büyük adasıdır. Kuzey Hazarda, adaların çoğunluğunda koylar fazladır ve bazılarında yerleşmeler bulunmaktadır.
Hidrolojisi

Hazar denizi ve yeryüzündeki bütün göllerle ortak özelliklere sahiptir. Ama Bir tatlı su gölü olmamasına rağmen, dünyanın en büyük gölü olarak listelenmiştir. Yaklaşık 5.5 milyon yıl önce, var olan Tetis Denzinin bir parçasıdır. Ancak tektonik hareketler sonucunda iç Deniz özelliğini almıştır. Volga Nehri (girişinin yaklaşık% 80) ve Ural Nehri Hazar Denizi'ne akar ancak denizin doğal bir çıkışı olmadığından buharlaşır. Bu nedenle Hazar denzin'in su seviyesinde düşüşler olmuştur ve hatta bazı zamanlarda düşüş hızlanmıştır.1930 ile 1957 seneleri arasında denizin seviyesi normalden 26 m alçalmıştır. Bunun nedeni buharlaşma artarken yağışlarda azalmaktadır. 1977 yılından 1995 yılına kadar 3 m yükselme olmuştur. Bir de, denize dökülen suların % 80'ini sağlayan Volga (İdil) Nehri'nin sulama ve endüstride kullanılmak maksatlarıyla başka yöne kanalize edilmesi mühim bir sebeptir. Su seviyesini normal hale getirmek için yapılan gayretler neticesiz kalmıştır. Kuzey kesimi sığdır. Suyu tuzludur. Ortalama tuz oranı % 0,13'tür. Sülfat oranı da yüksektir. Doğu kıyılarındaki geniş sığ bir bölgede sodyum sülfat yatakları bulunmaktadır. Hazar denizinin güney kesimlerinin tuzluluk oranı güneye bakıldıgında daha düşüktür. Bunun nedeni ise denize dökülen akarsuların %80 kuzey kesminde bulunur. Şu anda, Hazar'ın ortalama tuzluluk Dünya'nın okyanusların üçte birdir 1/3.
Çevresel Bozulma

Hazar denizinin besin kaynağı olan Volga nehrinde çeşitli türdeki faaliyetler gerçekleştirilir. Ağır kimyasal ve biyolojik kirleticilerin çok sayıda düzensiz sürümleri ile geliştirilmiştir. Fosil yakıt çıkarma ve taşıma faaliyetlerinin büyüklüğü su kalitesi için risk oluşturmaktadır. Sualtı petrol ve gaz boru hatları potansiyeli artan çevresel tehditleri ileri sürülmüştür. Hazar'da çeşitli adalar nedeniyle petrol üretimi için kapsamlı çevresel hasara uğramış. Bu durum alanında deniz kuş türleri azalmıştır.
Fauna

Hazar denizinde çok sayıda Mersin balığı bulunmaktadır.Aşırı avlanma nedeniyle tehdit altındadır.Bu nedenle son yıllarda balık avlanması yasaklanmıştır.Sazan yerli Karadeniz ve Aral Denizi'nin yanı sıra Hazar Denizi'ne kadar uzanır. Hazar foku (Pusa caspica) Hazar Denizi'ne endemik ve iç sularda yaşayan çok az mühür türlerinden biridir.
Flora

Rusya'nın endemik bitki türleri Volga deltasında ve Samur nehri deltasında bulunurlar.Kıyıda ayrıca Orta Asya Çöller gevşek kumlarda adapte bitkiler bulunur. Bitki türlerinin uzanışını sınırlayan faktörlerden başlıcaları çevreleyen deltalar, su kirliliği, ve çeşitli arazi ıslahı çalışmaları kapsamında hidrolojik dengesizliklerden kaynaklanır. Hazar Denizi içindeki su seviyesi değişimi tesisleri kurulmuş. Yaklaşık 11 bitki türleri Tersiyer döneme ait eşsiz liana ormanlar dahil, Samur Nehri deltası bulunur. Denizi'nin seviyesin 1994-1996 arasında bir artış geçirmiş, sucul bitki örtüsü türleri için habitat sayısında büyük bir azalma olmuştur. Bu yeni oluşan kıyı lagünleri ve su kütlelerinin malzemesi tohumlama genelinde bir eksikliği isnat edilmiştir.
İklimi

İklimi bölgelere göre değişiklik göstermektedir. Kuzey bölümünde kara iklimi, orta ve güney bölümünde ise ılıman iklim hakimdir. Yaz aylarında ortalama sıcaklık 24-26 °C arasında değişir. Kış aylarında ise -10 ile +10 °C arasındadır. Ortalama senelik yağış miktarı 200-1700 mm arasındadır.

Hazar denizi, Türkmenbaşı şehri, Türkmenistan


Yerleşmeler

Hazar Denizi'nde, Türkmenistan kıyısında Kuları, Kalpin, Çeleken, Aşur Ada, Koğurçı; Azerbaycan kıyısında Pir Allani, Nogaras, Bakü Adası, Kum Zire, Taş Zire, Sarı; Dağıstan kıyısında Çeçen Adaları vardır. Bunlardan Çeleken ve Pir Allahı’de petrol üretilmektedir.
Hazar Denizi'ne dökülen belli başlı ırmaklar ise; kuzeyde İdil, Ural ve Emba; doğuda Etrek; batıda Kuma, Terek, Sulak, Samur, Kur, Astara Çayı, güneyde ise Kızıl Ören Irmağının Gılan ve Sefidrüd kollarıdır.
Hazar Denizi'nde yaklaşık 50 ada bulunmaktadır. Ayrıca 1 de yarımadaya (Abşeron) kıyısı vardır.
Bunu hiç unutma Evlat ! Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı;devam edegelen sömürgeceliği ,döktüğü kan,akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur . . .

Aliya İzzetbegoviç


To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.



To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

Jön TüRk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelik tarihi
14 Şubat 2015
Bulunduğu yer
Başkent
Mesajlar
33.815
Seslenildi
2159 Mesaj
Etiketlendi
342 Konu
Standart Cevap: Tektonik göller
28 Nisan 2015
3
Aral Gölü

Aral Gölü (Kazakça: Ğрал Теңізі (Aral Teñizi); Özbekçe: Orol Dengizi; Rusça: ĞральÑкοе Мοре (Aral'skoye More): Tacikçe: Баҳри Ğрал (Bahri Aral); Farsça: دریاچه خوارزم (Daryâche-ye Khârazm), Kazakistan - Karakalpakistan (Özbekistan) sınırları içinde olan göldür. Önceki yıllarda 68,000 km² yüzölçümüyle Asya’nın ikinci, dünyanın dördüncü büyük gölüydü. Son yıllarda aşırı sulama nedeniyle eski yüzölçümünün %10'una kadar gerilemiştir



1989 yılındaki (solda) ve 2008 yılındaki (sağda) gölün durumu

Küçülme


1960 ile 2008 seneleri arasında Aral Gölü'nün daralmasını gösteren bir animasyon.


Sovyetler Birliği döneminde 1960'lı yılların başında, ekonomistler Özbekistan ve Kazakistan'daki pamuk ekiminin yoğunlaştırılması kararını alırlar. Arazileri sulamak için, Aral Gölü'nü besleyen Ceyhun ve Seyhun nehir suları yönlendirilir.

1960'lı yıllardan beri gölü yeterince besleyememektedir. Sıcaklarında etkisiyle kuruyan göl alanı %80 oranında küçülmüştür. Göl suları 150 km içeri çekilmiş durumdadır.
Böylece 20 ile 60 km3 tatlı su yönlendirilir ve gölün su seviyesi: 1960'larda senede yaklaşık 20 cm , 1970'lerde senede 50–60 cm ve 1980'lerde senede 80–90 cm azalır. 1989'da ise Aral Gölü ikiye ayrılır: Göçük göl (kuzey) ve Büyük göl (güney). 1960'ta yüzölçümü 68.000 km2 olan Aral Gölü, 2005'te 3/4 oranında küçülmüştür.

Gölün küçülmesiyle birlikte suyunun tuz oranı artması da ilerlemektedir. Bu tuzlanmadan dolayı birçok balık türlerinin nesli tükenmiştir.
Gölün balıkçılarının ticari ve ekonomik durumunu düzeltmek adına Hollandalı bir bilim adamının ortaya attığı ilginç fikir üzerine göle, tuzlu suda yaşayan balık türleri yerleştirilmiştir. Şu an gölün balıkçılarının bazıları, örneğin; Kalkan Balığı avıyla geçinmektedir.

Konum

Batı Türkistan’da Özbekistan ile Kazakistan arasındaki gölün büyük kısmı Özbekistan’a dahildir. Asya’nın ikinci, dünyanın dördüncü büyük gölüdür. Yüzölçümü 64.500 kilometrekare ile 68.700 kilometrekare arasında değişir. Büyüklük sırasına göre; Hazar Denizi, Superior (Kuzey Amerika), Victoria (Afrika) göllerinden sonra gelir.

Jeolojik "Diluvyal devirde" Aral Gölünün yüzeyi daha yüksekte olup güney tarafından Hazar Denizi ile bağlantısı vardı. Karakum, Kızılkum ve Üstyurt çölleriyle çevrilidir. Gölün bulunduğu bölgede yazları çok sıcak geçen kurak bir iklim hüküm sürer. Akarsuların göle su taşımalarına rağmen buharlaşma, gelen sudan daha fazladır. Bu bakımdan göl gittikçe küçülmektedir.
En derin yeri 68 metrelik bir çukurdur. Geri kalan kısmının derinliği 20 metreyi geçmez. Gölün denizden yüksekliği 48, Hazar Denizi'nden yüksekliği 78 metredir. Genişliği 228 ve uzunluğu 420 kilometredir. Tuzluluk derecesi düşüktür (% 0,0103).

Gölün batı kıyıları dik, doğu ve güney kıyıları düz ve yassı, kuzey kıyıları girintili çıkıntılıdır. Aral Gölüne Amuderya ve Siri Derya nehirleri dökülür. Ayrıca etrafındaki yüksek dağların su kaynakları ile beslenir. Etrafı çöl olduğundan göl kenarında şehir yoktur. Göle Taşkent-Orenburg demiryolu yakındır.
Aral Gölü'nde irili ufaklı pek çok ada ve adacıklar vardır. Bol miktarda balık bulunur. Bilhassa sazan balığı bakımından çok zengindir. “Hazar’ı Aral’a Birleştirme Projesi†üzerinde çalışılmaktadır. Bu projeye göre, Obi Irmağı'nın suları Aral’a akıtılarak, Aral Gölü ile Hazar Denizi bir kanalla birleştirilmek istenmektedir.

Resimler




  • Aral Gölü (Ağustos 1985).


  • Aral Gölü'nün 2005'teki uydu görünümü.


  • Eski Aral Gölü'nde terk edilmiş gemiler.
Bunu hiç unutma Evlat ! Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı;devam edegelen sömürgeceliği ,döktüğü kan,akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur . . .

Aliya İzzetbegoviç


To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.



To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

Jön TüRk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelik tarihi
14 Şubat 2015
Bulunduğu yer
Başkent
Mesajlar
33.815
Seslenildi
2159 Mesaj
Etiketlendi
342 Konu
Standart Cevap: Tektonik göller
28 Nisan 2015
4
Baykal Gölü
Baykal Gölü (Türkçe: Bay köl(Saha Türkçesi: Баай күөл ) Rusça: озеро Байкал, Buryatça: Байгал далай), dünyanın en derin gölü olarak anılmaktadır. Sibirya'nın güneyinde, Irkutsk Oblast ve Buryatya arasında yer alır. İrkutsk şehrinin yakınında bulunan göl, "Sibirya'nın Mavi Gözü" diye adlandırılır. Yüzölçümü yaklaşık 31.722 km²'dir (adalar hariç). Uzunluğu 636 km., en geniş yeri 79.5 km.'dir (Onguren ve Ust-Barguzin köyleri arasında). Gölün tabanı deniz seviyesinin yaklaşık 1285 m. altındadır. Gölün dibindeki tortul kayaçların yaklaşık 7 km. kalınlığında olduğu tahmin edilmektedir. Bu da gölün yeryüzündeki en derin yarıklardan biri olduğunu göstermektedir.


Baykal Gölü

Tarih

25-30 milyon yıl tahmin edilen yaşıyla jeolojik olarak en eski göllerden biri olarak kabul edilmektedir.Tarihte kullanılan adları, Lamu (deniz), Beihai (kuzey denizi), Tengis (deniz), Baigal (baygal - muren - baykal nehri), Baikal (Rus yayılmasından sonra).



Olkhon Adası




Dünyada sadece Ladoga Gölü ve Baykal'da tatlı su fokları yaşamaktadır. Dünyadaki içme suyunun yaklaşık %20'si buradadır.

Rusya, gölün araştırılması için göle özel denizaltı yapmıştır. Derinliği 1,5 km dir. Gölde sadece buraya özel endemik balık türleri yaşamaktadır. Göl, kendine özgü bir ekosistem oluşturmuştur.
Bunu hiç unutma Evlat ! Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı;devam edegelen sömürgeceliği ,döktüğü kan,akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur . . .

Aliya İzzetbegoviç


To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.



To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

Jön TüRk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelik tarihi
14 Şubat 2015
Bulunduğu yer
Başkent
Mesajlar
33.815
Seslenildi
2159 Mesaj
Etiketlendi
342 Konu
Standart Cevap: Tektonik göller
28 Nisan 2015
5
Lut Gölü

Lut Gölü veya Ölü Deniz (Arapça: البØ*ر الميت Bahr'ül-meyyit, İbranice: ×™× ×”×לח YÄm Ha-Melaḥ), yeryüzü'nün en alçak ve üçüncü en tuzlu gölü.

Günümüzde akarsularla beslenmeyen ve 600 km² civarında bir alanı kaplayan Lut Gölü, Afrika-Suriye ayrımındaki en alt noktada yer alır. Lut Gölü'nün tabanı, su derinliği çok fazla olmasa da (yaklaşık 376 metre), göl seviyesi deniz seviyesinden 422 metre aşağıdadır. Bu büyük tuzlu göl, karşılıklı uzak noktalarından 80 km/18 km genişliktedir. Aslında göl, eski Lisan Denizi’nin bir parçasıdır.

Su seviyesindeki çekilme eski zamanlarda yılda ortalama 18 cm iken, bugün bu değer İsrail ve Ürdün'ün artan içme suyu ihtiyacı nedeniyle, yıllık 50 cm civarına yükselmiştir. Lut Gölü %28 ile %33 arasında değişen tuz oranıyla (Akdeniz %3) Antarktika'daki Don Juan Gölü (%40'ın üzerinde) ve Asal Gölü'nden (%35) sonra dünyadaki en tuzlu üçüncü göldür.


Lut Gölünden bir görünüm


Gölde bazı dengesizliklerin işaretleri görülmektedir: su altındaki bazı asfalt parçaları su yüzeyine çıkmaktadır. Geçmiş zamanlarda bu parçalar toplanır, kurutulur ve ısınmak için kulanılırdı.
Çevreciler, Lut Gölü’nün yok olmaya başladığı yönünde uyarılar vermektedirler. Gölün iki yakasındaki Ürdün ve İsrail’in Bromür endüstrisinin buna neden olduğunu belirtirler. Ancak daha çok İsrail fabrikaları yüzünden temiz su sıkıntısı çekilmektedir. Oluklar endişe verici boyutlara ulaşmıştır. Eğer tehlike değilse, bu fabrikaların kirli atık boşaltımı ayrıca zarar veren faktörlerin başında yer alır.

Küresel ısınma ile karşı karşıya kalan Lut Gölü, kuruma tehlikesindedir.

Coğrafyası


Lut Gölünün azalan su seviyesi


Ölü Deniz, Ürdün Rift Vadisi'nde bulunan bir endorheic gölüdür. Lut gölünü oluşturan fay Afrika Levhası ve Arap Levhası arasındaki tektonik plaka sınırı boyunca yer alır. Levha yanal hareket yapar. Türkiye’de Doğu Anadolu fay zonu ve Sina bölgesinin güney ucu Kızıl Deniz'deki Rift Vadisi'nin kuzey ucu arasında çalışır. Kenarları boyunca havuzları ve bataklık çukurları oluşturan Ölü Deniz, altında ve çevresinde yıllık küçük kaynaklar olmasına rağmen Ürdün nehri, Lut gölüne (Ölü Deniz) akan tek önemli kaynaktır. Hiçbir akarsu çıkışı yoktur. Kuzey kesiminde yılda 100 mm ve güney kesiminde 50 mm yağış olmaktadır. Ölü Deniz Judean Hills Bölgesinin yağmur gölge etkisi nedeniyle kuraktır. Ölü Deniz'in doğusundaki dağlık bölge, Ölü Deniz'in kendisinden daha fazla yağış alır. Batısında bulunan Judean Hills, doğusunda bulunan dağlardan daha alçaktır. Gölün güneybatısında "Sodom Dağı" denilen 210 metre boyunda halit (kaya tuzu) bulunmaktadır.

İklim

Ölü denizin iklimi yıl boyunca güneşli ve havası kurudur. Gölün yıllık ortalama yağış miktarı 50 mm den az ve 32 ve 39 C arasında ortalama sıcaklığı vardır. Kışın ortalama sıcaklığı 20 ve 23 C arasında değişmektedir. Bölge ultraviyole radyasyon, özellikle UVB (eritrojenik ışınlar) zayıflatmıştır. Ağır atmosfer basıncı nedeniyle hava deniz seviyesinde oksijen ile karşılaştırıldığında kışın %4,8 yaz için %3,3 daha yüksek bir oksijen içeriğine sahiptir.Ölü denizde barometrik basıncı yüksek rakımda sağlık etkileri ile karşılaştırıldığında 796 ve 799 mm Hg ve klinik arasında ölçülmüştür.(Bu barometrik ölçü küresel okyanusta ortalama 750 mm Hg, deniz seviyesi standart atmosfer basıncına göre %5 daha yüksektir.). normal durumda kışın deniz sıcaklıkları yazın toprak sıcaklıkları yüksek iken burada tam tersi bir durum gözlenmektedir. Bu durum su kütlesi ve özgül ısı kapasitesi sonucu oluşmuştur. Ortalama olarak her yıl 192 gün 30 C üzerinde bulunmaktadır.

Etimoloji ve toponomi

İbranice "yam ha-Melah" anlamına gelen Ölü Deniz ‘’tuz denizi ‘’ anlamına gelmektedir. Arapça "al-Bahr el-Mayyit" anlamına gelen Ölü Deniz'e az sıklıkla "bahr u lut a" (Lut denizi) denilir. Yunancada "yam ha-‘avara" olarak ifade edilmiştir.

Görünüm


1972, 1989, ve 2011 Yılları Görüntülerin Karşılaştırılması
Bunu hiç unutma Evlat ! Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı;devam edegelen sömürgeceliği ,döktüğü kan,akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur . . .

Aliya İzzetbegoviç


To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.



To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

Jön TüRk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelik tarihi
14 Şubat 2015
Bulunduğu yer
Başkent
Mesajlar
33.815
Seslenildi
2159 Mesaj
Etiketlendi
342 Konu
Standart Cevap: Tektonik göller
28 Nisan 2015
6
Tuz Gölü, yüzölçümü bakımından Türkiye'nin ikinci büyük ve en sığ gölüdür. İç Anadolu Bölgesi'nde Ankara, Konya ve Aksaray illerinin sınırının kesiştiği yerde yer alır. Türkiye'nin tuz ihtiyacının %40'ı bu gölden sağlanır. Deniz seviyesinden 905 metre yüksekte ve maksimum ölçüleri kuzeyden güneye 80, doğudan batıya ise 60 kilometredir. Çevresinde 3.000.000'a yakın nüfus gücü tutar.


Tuz Gölü Uydu Fotoğrafı, Nisan 1994

Özellikleri

Yağış alanı 11.900 km² olan Tuz Gölü, dışarıya akıntısı olmayan kapalı bir havza gölüdür. Yağış alanının genişliğine rağmen beslenme kaynakları zayıftır. Göle su getiren akarsular, yazın suları iyice azalan ya da tamamen kuruyan derelerdir. Bunlar Şereflikoçhisar'dan gelen Peçenek Çayı, Aksaray'dan gelen Melendiz Çayı, güneyden ve batıdan gelen İnsuyu, Karasu, Kırkdelik çaylarıdır. Bunlardan başka Beyşehir Gölünün fazla sularını Konya'nın atık sularıyla beraber Tuz Gölü'ne boşaltan DSİ tahliye kanalı da Tuz Gölü'nün su seviyesinin yükselmesine sebep olmaktadır. Gölün ortalama su seviyesi 40 cm civarında, yağışın arttığı mayıs ayında ise yaklaşık 110 cm'dir. Ağustos ayında göl büyük ölçüde kurur. Tuz oranının fazla oluşu, buharlaşma sonucunda göl sahasının büyük kısmında her yıl yenilenen 10-30 cm.lik tuz tortulaşmasına neden olmaktadır. Yaz sonlarına doğru Kaldırım Tuzlası ile karşı kıyı arasında yürümek mümkündür. Bu mevsimde tuzluluk oranı binde 329 gibi dikkat çekici bir orana erişmektedir. Kimyasal bileşim itibariyle burada mutfak tuzu (sodyum klorür) karakterinde bir tuzluluk hakimdir ve sodyum klorür oranı, magnezyum klorür ve sodyum sülfat oranlarından yüksektir.
Göldeki tuz birikmesi çeşitli faktörlere bağlı bulunmaktadır. Çevrede jips ve tuz tabakaları içeren Oligosen formasyonunun bulunuşu gölün tuzlaşmasında önemli bir rol oynamıştır. Fakat gölün tabanındaki kaynaklardan da tuzlu sular geldiği tespit edilmiştir. Gölün sığ oluşu ve buharlaşmanın şiddetli oluşu tuz birikmesinin diğer faktörleridir. Yazın buharlaşma sonucu tortulanan tuz tabakası makinalarla kazılıp tuzlalarda toplanır. Kaldırım, Kayacık ve Yavşan tuzlaları adı verilen bu tuzlalar önceleri Tekel tarafından işletilirken 2005 yılında özelleştirilmiştir.2011 yılında ise 10 tuzla sahası da ihale ile satışa sunulmuş, bunların 8 i alıcı bulmuştur.Tuz Gölü'nden elde edilen tuzu yıkayıp öğüten tuz fabrikaları Şereflikoçhisar ekonomisinin belkemiğini oluşturmaktadır. Tuz Gölü ve çevresi 2001 yılında özel koruma alanı ilan edilmiştir. Tuz Gölü ve çevresi Phoenicopterus rubber olarak adlandırılan flamingo kolonilerinin ana üreme bölgeleridir. "Anser albifrons" adı verilen Sakarca kazının da ikinci büyük üreme merkezidir.

Doğal yapı

Kışın kapladığı çok geniş su alanı su kuşları için önemli bir kışlama alanı oluşturmaktadır. Tuzlu ortamlara uyum sağlamış olan flamingo, kılıçgaga, angıt ve benzeri kuşların yanı sıra yağmurcunlar, turnalar, yaban kazları ve yaban ördekleri gölde büyük topluluklar halinde yaşamaktadır. Göl çevresinin nispeten ıssız oluşu nedeniyle kuşlar, etraftaki su birikintilerinde, meralarda ve ekili alanlarda rahatça beslenmekte, kışın en soğuk günlerinde dahi donmayan göl sularında yüzebilmektedir. İlkbaharda göl içinde oluşan adalar ve bataklıklar Bataklık Kırlangıcı (Glareola prantincola), Suna (Tadorna tadorna), Angıt (Tadorna ferruginea), Çamurcun (Anas crecca), Kılıçgaga (Recurvirostra avocetta), Kocagöz (Burhinus oedicnemus) ve martı türlerinin (Larus sp.) kuluçka yapmalarına imkân sağlamaktadır. Bölgede tuzcul stepler ve endemik türlerden oluşan ekolojik açıdan hassas bitki toplulukları bulunmaktadır. Bir ekosistem bütünlüğü arz eden Tuz Gölü ve yakın ilişkide olan çevresindeki göller (Tersakan Gölü, Düden Gölü, Bolluk Gölü, Eşmekaya Gölü, Köpek Gölü, Akgöl) sayısız kuş türü ve özellikle Avrupa'da nesli tükenmekte olan flamingolar (Phoenicopterus ruber) için yaşam alanı niteliğindedir. Tuz Gölü, flamingoların ülkemizdeki en önemli kuluçka alanı olup, gölün orta kesimlerinde her biri 5-6 bin yuvadan oluşan dev kuluçka kolonileri bulunmaktadır.

Yok olma tehdidi

Tuz Gölü, Aksaray Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Semih Ekercin tarafından yapılan bir çalışmaya göre, 1915 yılından beri %85 oranında küçülmüştür. Semih Ekercin'e göre mevcut şartların devam etmesi durumunda 2015 yılında tamamen yok olma tehdidi altındadır.

Tuz Gölü Kırmızılaşıyor

Büyüleyici buz mavisi rengiyle ünlü Tuz Gölü'nün güneybatı kıyılarının kızıl renge boyanmaya başlamasının nedeni araştırıldı.
Buz mavisi rengiyle bilinen Tuz Gölü'nün güneybatı kıyılarının kızıl renge boyanmasının nedenini araştıran bilim adamları, renk değişikliğine toplu iğne ucunun binde biri büyüklüğündeki dunaliella salina adı verilen bir tür su yosununun (alg) neden olduğunu belirledi.
Bunu hiç unutma Evlat ! Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı;devam edegelen sömürgeceliği ,döktüğü kan,akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur . . .

Aliya İzzetbegoviç


To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.



To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

Jön TüRk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelik tarihi
14 Şubat 2015
Bulunduğu yer
Başkent
Mesajlar
33.815
Seslenildi
2159 Mesaj
Etiketlendi
342 Konu
Standart Cevap: Tektonik göller
28 Nisan 2015
7
Issık Göl

Issık Göl veya Isık Göl, (Kırgız Türkçesi: Ğ«Ñык-ĞšÓ©Ğ», okunuşu: Isık-Köl). Kırgızistan'ın kuzey doğusunda, Kazakistan sınırına yakın bir bölgede, kuzeyinde Küngöy Ala dağları ve güneyinde Teskey Ala dağları arasındaki tektonik çukurda yerleşmiş, ortalama deniz seviyesinden 1606 m. yükseklikte konumlanır.


Issık Gölün uzaydan görünüşü, Eylül 1992

Coğrafyası
Güney Amerika'daki Titicaca gölünden sonra dünyanın ikinci en büyük dağ gölüdür.
Karla kaplı dağlarla çevrelenmiş olmasına rağmen, gölün suları hiçbir zaman donmaz; bundan dolayı gölün adı "ısı veya sıcak, ılık göl" anlamına gelen Kırgız Türkçesi'nde "Isık Köl"dür. Kırgız Türkleri bu göl için "Kırgızistan'ın bermeti (incisi)" diye adlandırmışlardır. Göl'ün uzunluğu batı-doğu yönünde 182 km, kuzey-güney genişliği 60 km'dir. Kıyılarının toplam uzunluğu 988 km olup 6.236 km²'lik bir alanı kaplar. Gölün ortalama derinliği 278 m., en derin yeri 668 m.'dir. Isık gölün güney kıyılarına karşın kuzey kıyılarında kıyı birdenbire derinleşmez ve fazla derin değildir. Güney kıyılarında eşderinlik eğrileri daha sıktır.

Yaklaşık 118 akarsu ve dereler, gölü besler. En büyükleri Cırgalan ve Tüp'tür. Soğuk ve sıcak kaynak suları ve kar suları da gölü besleyen diğer kaynaklardır. Gölün suyu biraz tuzludur, ve su düzeyi her yıl yaklaşık 5 cm düşmektedir. Eski eserlerde Isık Gölü'nün isimleri Türk Gölü, Idık(Iyık-mukaddes) Göl olarak geçer. Güneyinde Boz-Bezik dağı (45.3 km) ve Urakır dağı (46.4 km) konumlanır.
Kâşgarlı Mahmud'un Türk Dili'nin en eski sözlüklerinden Divân-ı Lügati't-Türk'te;
İsîğ köl: Barsgan'da bir göl. Uzunluğu 30 fersah, eni 10 fersahtır. şeklinde tanımlanmıştır.

Tarihi

Karahanlılar gibi Türk Kağanlıkları'nın dinlenme merkezi olmuştur.
Sovyetler Birliği döneminde Issık Gölü etrafındaki birçok sanatoryum, pansiyon ve tatil evleriyle popüler bir tatil merkezi haline gelmişti. Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından bu işletmeler zor dönemler geçirdi. Bugün bu bölgedeki büyük otel kompleksleri kapatılmakta, yerlerine yeni nesle hitap eden yatak ve kahvaltılı pansiyonlar açılmaktadır. Türkiye turizm işletmecileri için Isık Göl sahilleri yatırım alanları olabilir.
Sovyetler Birliği döneminde gölde nükleer denemelerin yapıldığı ve gölün ışıma yaptığı söylenmektedir. Bu durumun gölün sularında bulunan fosforik minerallerden ileri geliyor olması mümkündür.

Vasily Vladimirovich Bartold (Wilhelm Barthold)'un Türkistan tarihine kaynak olarak yayımladığı yazmalardan Hicri 520 veya Miladi 1126 tarihli Mucmil al-tavârih vıa al-kişaş şöyle der:
"Issık-Köl kenarında bir dağ vardı.. Türk (Yafes'in oğlu) orayı makam edinmişdi.... bir gece o dağın tepesinde ateş gördü., o dağa Anduk Art adını verdi... onun tepesine otağını kurdu."

Turizm

Isık Göl'ün kumlu kıyısı 320 km olup, Kırgızistan'ın en önemli ve geleceği parlak turizm bölgesidir. Balık bakımından zengin olan göl, hem Doğa koruma alanı, hem de dinlenme ve tatil yeridir. Kıyısında Karakol ve Çolpon-Ata isminde şehirler bulunur. Ayrıca göl Cengiz Aytmatov'nın bir romanına sahne olmuştur. Bir asır öncesinde gölün mukaddes olduğuna inanıldığı için göle pek girilmezmiş fakata günümüzde turizm sahası olması dolayısı ile başta Kırgız Türkleri, Kazak Türkleri, Sibirya Türkleri ve Ruslar göle en çok giren turistlerdir. Örnök köyünün kuzey tarafında taşlar üstünde çok eski tarihe ait dağ keçisi resimleri bulunmaktadır. Isık göl ile Çon Kemin arasındaki Küngöy Ala dağın Isık göl tarafındaki eteklerinde çok eski devirlere ait taş üstündeki resimlere çok rastlanır.


Doğal yapısı

Issık gölü biteyi


  • Sazlıklar; Phragmites australis, Typha latifolia, Scirpus tabernaemontani,
  • Su bitkileri; Potamogeton pectinatus, Myriophyllum spicatum, Najas marina,
  • Su yosunları; Chara (40 metre derinliğe kadar), Vaucheria.
  • Bitkisel Planktonlar; Merismopedia punctata, M. tenuissima, M. glauca, Gloeocapsa minor, Lyngbya contorta, Cyclotella caspia, Oocystis submarina, O. issikkulica, Dictyosphaerium pulchellum, Sphaerocystis schroeteri, Binuclearia lauterbornii, Peridinium cinctum, Elakatothrix.
  • Hayvansal Planktonlar; Arctodiaptomus salinus, Acanthocyclops viridis, Hexarthra fennica, Keratella quadrata. Kıyılarda: Cyclops vicinus, Diaphanosoma brachyurum.
Balık türleri

Issık Gölünde özel balık türleri yaşar. Çebak (Leuciscus schmidti *), Marinka (Schizothorax issyk-kuli), Şir veya yalın Osman (Diptychus dybovskii), Leuciscus bergi*, Phoxinus issykkulensis, Noemacheilus strauchi, Abramis brama*, Coregonus avaretus*, Salmo ischchan*, Stizostedion lucioperca*, Cyprinus carpio *. (* Eknomik olarak önemli türler).


Yerleşim yerleri

Kuzey kıyısında

Issık Gölün kuzey kıyısında yer alan yol boyunca Balıkçı şehrini geçtikten sonra Sarıkamış, Toruaygır, Çırpıkçı, Koş-köl, Tamçı, Çok-Tal, Örnök, Çon-Sarı Oy, Sarı Oy, Kara Oy köylerini geçip Çolpon-Ata şehrine ulaşılır. Çolpon-Ata şehrinin ötesindeki Baktuu-Dolonatı, Bosteri, Bulan-Sögöttü, Korumdu köyünden sonra yol kıyıdan uzaklaşır, sonra Temir ve Kanat köylerinden sonra Çon Aksuu akarsuyunu geçip Grigoryevka köyüne, sonra Aksuu akarsuyunu geçip Semenovka köyüne varılır. Ananyevo, Carkınbayev, Çon-Örüktü, Orto-Örüktü, Kiçi-Örüktü, Oytal, Kuturgu, Frunze, Kürmöntü, Balbay köyüne gelinir. Balbay köyünden sonra Isık Göle bakınca Tüp körfezini görerek Tüp İlçesi (rayon)'ne varılır. Tüp İlçesinden sonra Issık-Göl İlinin idari merkezi olan Karakol şehrine ulaşılır.

  • Balıkçı (Isık Göl'ün batısında, Kırgız demir yolunun son noktasıdır.)
  • Koşkol (Isık Gölünün kuzey kıyısında bir köy)
  • Tamçı (Issık Gölünün kuzey kıyısında bir köy)
  • Çolpon-Ata (Isık Gölü kuzey kıyısının gayri resmi merkezidir)
  • Karakol (Isık Gölü bölgesinin doğusunda il merkezidir)
  • Tüp (Karakol'un liman köyü)
  • Barskon (Isık Gölünün güney kıyısında eski ismi Barsgan olan küçük bir yerleşim yeridir)
Resimler



  • Issık Göl sahili 2002


  • Günbatımında Issık Göl 2002
Bunu hiç unutma Evlat ! Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı;devam edegelen sömürgeceliği ,döktüğü kan,akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur . . .

Aliya İzzetbegoviç


To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.



To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

Jön TüRk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelik tarihi
14 Şubat 2015
Bulunduğu yer
Başkent
Mesajlar
33.815
Seslenildi
2159 Mesaj
Etiketlendi
342 Konu
Standart Cevap: Tektonik göller
28 Nisan 2015
8
Sapanca Gölü, Adapazarı ile İstanbul arasında Kocaeli sınırına yakın bölgede, Sapanca ilçesi içinde yer alan bir göldür.



Sapanca Gölü'nün kuzeyden bakışla hava fotoğrafı, Haziran, 2012






Sakarya Üniversitesi'nden Sapanca Göl Manzarası






Sakarya Üniversitesi'nden Sapanca Göl Manzarası Diğer Açı




Sapanca Gölü, Doğu Marmara Bölgesi’nde, Sakarya kent merkezinin 12 km batısında, İzmit kentinin ise 27 km doğusunda yer alan tektonik kökenli bir tatlı su gölüdür. Doğu-batı uzanımlı olan gölün doğu kesimi Sakarya ilinin sınırları içerisindeyken, batı kesimi ise Kocaeli ilinin sınırları içinde yer almaktadır. Gölün içinde bulunduğu bölge, güneyde Samanlı Dağları, kuzeyde ise Kocaeli Penepleni olarak adlandırılan morfotektonik yapılar arasında yer alan ve Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey koluna ait segmentlerce sınırlandırılmış olan İzmit-Sapanca Koridoru üzerindedir. Bu koridor Neotektonik dönemde bir çek-ayır havza niteliğinde gelişmiştir. 17 Ağustos 1999 depremi yüzey kırığı Sapanca Gölü’ne güneydoğu sınırından girmiş ve göl içerisinde ~600 m sağ yönlü bir sıçrama yaptıktan sonra gölün kuzeybatı sınırından çıkmıştır. Bu sıçrama uzun dönem içinde gölün çökmesini kontrol etmiştir.

Fiziksel özellikleri

Uzunluğu

Doğusunda yer alan Sakarya Nehri ve batısındaki İzmit Körfezi arasında, deniz seviyesinden 33 m yükseklikte yer alan gölün uzunluğu, doğu-batı doğrultusunda 16 km, eni ise kuzey-güney doğrultusunda 5 km.dir
Yüz ölçümü

Gölün uzun dönem ortalama yüz ölçümü 46,9 km²â€™dir ve su havzasının alanı da 296 km² olarak hesaplanmıştır.
Derinliği

Gölün derinliği en çok 53 m.dir. Göl tabanı kuzeydoğu ve batıda yükselir. Göl tabanı kuzeyden, güneyden ve güneydoğudan fay kontrollü sarp çanak duvarları ile çevrilidir.
Hacmi

Sapanca Gölü’nün hacmi 1,7 3dür. Ortalama derinlik 36 m.dir. Gölün seviyesi denizden 33 m yüksektir. Çanağın en çukur yeri deniz seviyesinden 28 m daha aşağıda yer alır.(2)
Gölü Besleyen Akarsular

Sapanca Gölü, dağlardan inen küçük derelerin dibindeki kaynaklardan beslenmektedir. Sapanca Gölü’nün güney kıyısındaki dereler, doğudan batıya doğru; Arifiye, Keçi (Kuruçeşme), İstanbul, Mahmudiye, Kurtköy, Yanık, Kuruçay ile kuzey kısmındaki dereler ise Cehennem, Aygır, Altıkuruş, Çakalöldü Maden, Kuru, Liman, Eşme, Fındık, Tuzla, Çiftepınar, Balıkhane dereleridir. Yüksek akış rejimine sahip derelerin kaba taneli çökelleri taşıması nedeniyle bu dereler üzerinde, göl yatağının dolmasını önlemek amacıyla, DSİ tarafından tersip bentleri yapılmıştır. Bu derelerden başka göl içerisinde mevcut olan kaynaklar da gölü devamlı olarak beslemektedirler. Bölgede Devlet Su İşleri (DSİ) ve Elektrik İşleri Etüt İdaresi (EİEİ) tarafından açılan gözlem istasyonları ile gölün su seviyesi değişimi ve akımı denetlenebilmektedir. EİEİ tarafından yapılan ölçmelere göre, gölün suyu kış ve ilkbahar aylarında yükselmekte, sonbahara doğru ise alçalmaktadır. İki seviye arasında 70–90 cm, bazen 120–130 cm fark görülür. E-5 Karayolu gölün kuzey kıyısını, TEM Otoyolu ve demiryolu ise güney kısmından geçmektedir.
Bunu hiç unutma Evlat ! Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı;devam edegelen sömürgeceliği ,döktüğü kan,akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur . . .

Aliya İzzetbegoviç


To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.



To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

Jön TüRk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelik tarihi
14 Şubat 2015
Bulunduğu yer
Başkent
Mesajlar
33.815
Seslenildi
2159 Mesaj
Etiketlendi
342 Konu
Standart Cevap: Tektonik göller
28 Nisan 2015
9
İznik Gölü

Marmara Bölgesinin en büyük, Türkiye’nin ise beşinci büyük doğal gölü olan İznik Gölü, tektonik bir tatlı su gölüdür. En büyükleri kuzeydoğudaki Karasu ve güneybatıdaki Sölöz olmak üzere, derelerin göle girdiği noktalarda küçük deltalar ve geniş sazlıklar oluşmuştur. Gölü besleyen derelerin gölle buluştuğu noktalarda küçük sazlıklar ve deltalar var. Gölün çevresi piknik sahaları, turistik tesisler, gezi alanları ve florası çok zengin bitki örtüsüyle kaplıdır.
Alan sık sazlıkların arasında karışık koloniler kuran küçük karabatak ve gece balıkçılığı ile önem kazanmıştır. Nedeni tam bilinmemekle birlikte, İznik Gölü kış aylarında önemli sayıda su kuşu barındırmamaktadır. Yine de, İç Anadolu gölleri donduğunda kuşlar için önemli bir sığınak oluşturduğu söylenebilir. İznik’te balıkçı kooperatifleri bulunur. Tutulan deniz ürünlerinin başında kerevit gelir. Gölün su ürünleri arasında, yayın, sazan, alabalık ve istakoz da bulunuyor. Gölde yosun ve bitki türleri de zengindir. Dipte pamuk veya üstüpü şeklinde açık yeşil renk bir yosun türü yaygındır. Bu yosun suyun çalkalanmasını ve göl suyunun oksijeninin azalmasını önler. Balıkların beslenmesini sağlar. Gölde mart, nisan ve mayıs aylarında sportif amaçlı avlama dışında üç ay av yasağı vardır. Kerevit yasağı ise aralık ayında başlamaktadır. Göl bütünüyle tarım alanları ve zeytinliklerle çevrilidir. Tarım alanları için gölden su alınmaktadır. Çevresindeki zeytin ormanlarının altın sarısı müşküle üzüm bağları ve her mevsim bin bir çeşit sebze ve meyvenin yetiştiği bitek topraklarının yaşam kaynağıdır. Gölün batısında, Türkiye'nin en geniş ve en güzel piknik alanları bulunmaktadır. Bir tarafı çamlık diğer yanı tertemiz gölü, Türkiye'nin her yerinden binlerce insanı çeker kendisine. Günü birlik dinlenme alanları dışında çadır turizmine de açıktır. Burada her tür sosyal tesisler bulunur. Gölün bu bölgesi, 1950'li yıllara kadar bataklık idi. Yapılan çalışmalar ile suyun taşması engellenmiş ve bataklık kurutulmuştur. Gölün su düzeyi, yıllara göre büyük farklılıklar göstermektedir. Özellikle birkaç yüzyılda bir, suyun alçalıp yükselmesi sunucu, gölün özellikle batı bölümü, 2 km kadar daha genişlemektedir. Bir teknotik çukur içinde oluşan İznik Gölünün yüzölçümü 310km², Doğu-batı doğrultusunda uzanan bu elips şeklindeki gölün uzunluğu 33 km, genişliği 12 km, çevresi 95 km.dir. Göl seviyesi kış ve ilkbahar aylarında (şubat-nisan arası) yükselmekte, yaza doğru alçalarak en düşük seviyesini sonbaharda (eylül) bulmaktadır. Yüksek-alçak seviyeler arasındaki fark ortalama 50-60 sm’yi (bazen 100 sm) bulur. Gölün yüzey suları nisanda 11,5°, kasımda 12°, ağustosta 24,5°C olarak ölçülmüş, yaz aylarında en hızlı sıcaklık değişmesi 10-20 m arasında tespit edilmiş, 45 m derinlikte 8°-8,5°C kaydolunmuştur. Gölün güney kesiminde, doğu-batı doğrultusunda uzanan derin bir oluk bulunmaktadır. 13 km uzunluktaki oluğun en derin yeri, 65 m ile aynı zamanda İznik Gölü’nün de en derin yeridir. Ortalama derinliği 30 m olan gölün kıyılarından uzaklaştıkça derinlik hızla artmaktadır. Yağışlı dönemlerde iyi beslenen gölün yağış alanı 1.246 m²â€™dir. Gölün su düzeyi mevsimlere göre değişmekte, aralık ayında alçalma, mayıs ayında yükselme görülmektedir. Su, en düşük ortalama düzeyini aralık ayında almakta, mayısta ise en yüksek düzeye ulaşmaktadır. Göl suyunun sıcaklığı olağan olarak derine indikçe azalmakta, soğuk kar sularının göle döküldüğü ilkbahar döneminde dip sularının sıcaklığı 5°C’ye değin düşmektedir. Bu dönemde, gölün yüzey suları da soğuk olduğundan yüzeyle dip arasındaki sıcaklık farkı oldukça azalır. Buna karşılık yaz döneminde, yüzey suları ile derin sular arasındaki sıcaklık farkı fazladır. Örneğin, ağustos ayında yüzeydeki sıcaklık 25°C iken, 30 m derinlikte bu değer 9°C dolayındadır. İznik Gölü 1990 yılında Sit Alanı ilan edilmiştir. Gölün toplam toprak potansiyeli 6674 ha olup topraklarının PH’ı 7,8 - 8,5 arasındadır


İznik Gölü'nün uydu görüntüsü
Bunu hiç unutma Evlat ! Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı;devam edegelen sömürgeceliği ,döktüğü kan,akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur . . .

Aliya İzzetbegoviç


To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.



To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

Jön TüRk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelik tarihi
14 Şubat 2015
Bulunduğu yer
Başkent
Mesajlar
33.815
Seslenildi
2159 Mesaj
Etiketlendi
342 Konu
Standart Cevap: Tektonik göller
28 Nisan 2015
10
Uluabat Gölü



Uluabat Gölü, (Apolyont veya Öka olarak da bilinir), Bursa ilinde bir göldür. Güney Marmara bölgesinde Bursa kent merkezine 34 km mesafede yer alan göl, Mustafakemalpaşa ilçesine bağlıdır.

Uluabat Gölü


Uluabat Gölü’nün uydu görüntüsü

13.500 ha alana sahiptir. Deniz seviyesinden yüksekliği 9 metredir. Mustafakemalpaşa Çayı'ndan beslenmekte olup ayrıca Uluabat Deresi ile Susurluk Nehri'ne karışır. En derin yeri 4 metre civarında genelinde ise 1-2 metreyi geçmemektedir.

Oluşumu

Tektonizma kontrolünde açılan bir ova içerisinde alüvyal set gölü olarak gelişmiştir. Göl; kuzeyinde Neojen devri dolgularından oluşmuş alçak tepeler, güneyde ise Jura devri alçak dağları ile sınırlanmıştır. Uluabat Gölü çevresinde gözlenen en yaşlı birim Paleozoik metamorfik seridir. Tabanda gnaysla başlayan yapı daha sonra mermer mercekleri içeren şistlerle devam eder.
Fiziksel özellikleri

Derinliği

Gölün ortalama derinliği 2,5 metredir. Büyük bir bölümü oldukça sığ olup, bu kesimlerdeki derinlik 1-2 metre arasında değişmektedir. En derin yeri Halil bey Adasındaki 10 metreyi bulan çukurluktur.
Uzunluğu- Genişliği

Doğu-batı yönünde uzunluğu 23-24 km., genişliği ise 12 km. kadardır.
Yüzölçümü

Ulubat Gölü 136 km² yüzölçümlü bir göldür. Yayvan çanaklı gölde yağışlardan sonra kabarma ve çukur yerlere taşkınlar olur bu sıralarda gölün yüzölçümü 160 km² yi geçer.
Gölde bazı adacıklar ve kayalıklar bulunur. Kalker yapılı bu adacıkların en önemlileri Halil Bey adası, Heybeli Ada ve Kız Adası’dır.

Günden güne çevreden ortaya doğru sığlaşmakta olan göl kirli beyaz bir renge sahiptir. Dibi çamurlu bir yapıya sahiptir, rüzgârlı havalarda bulanıklaşır.


Uluabat Gölü


Göle Su Girdisi ve Gölün Su Kaybı

Gölü besleyen kaynaklar çevreden göle karışan bazı küçük dereler var olmakla beraber, gölü besleyen en önemli ayak Mustafakemalpaşa Deresi’dir.
Bunu hiç unutma Evlat ! Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı;devam edegelen sömürgeceliği ,döktüğü kan,akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur . . .

Aliya İzzetbegoviç


To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.



To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.

  • Sayfa 1 Toplam 3 Sayfadan
  • 1
  • 2
  • 3
Konuyu 1 kişi okuyor. (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 
Seçenekler
Stil

Benzer Konular
Konu
Konuyu Başlatan
Forum
Cevaplar
Son Mesaj
5651 sayılı yasaya göre forumumuzdaki mesajlardan doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.