Oniki yaşlarına girdiğinde o Server,
Düşündü Ebu Talip Şam yönüne bir sefer.

Bir zarar gelir diye Ona yad ellerinde,
Götürmek istemedi Onu beraberinde.

Lakin O, devesinin yularını tutarak,
Dedi: (Nasıl gidersin beni yalnız koyarak?

Ne anam ve ne babam, ne de bir acıyanım.
Sen gidersen, burada sıkılır benim canım.)

Bu söz, Ebu Talib’in sızlattı yüreğini.
Onu götürmek için, değiştirdi reyini.

Hazırlığını yapıp, çıktılar bu sefere.
Geldiler daha sonra Busra denen bir yere.

(Bahira) nam bir rahip var idi ki orada,
Büyük bir âlim idi, o zaman Nasara’da.

Ve okumuş idi ki semavi kitaplardan:
(Ahir zaman Nebisi, bir gün geçer buradan.

Hem de o Peygamber’in çok alametlerini,
Öğrenmiş, bekliyordu bir gün teşriflerini.

Belki o Peygamber’le görüşürüm diyerek,
Beklerdi manastırda, gece gün demiyerek.

Yıllardır gördüyse de pek çok kafileleri,
Lakin görememişti malum alametleri.

Nihayet gördü bir gün, bir kervanı ilerden.
Bir de bulut gelirdi, kervanın üzerinden.

Heyecanla irkilip, dikkatle baktı yine.
Taşlar selam verirdi kervandaki birine.

Baktıkça, alametler peşpeşe geliyordu.
Ağaçlar, bir kimseye doğru eğiliyordu.

Bütün bunları görüp, inandı ki o anda:
Beklediği Peygamber geliyor bu kervanda.

Derhal tertip eyleyip, mükemmel bir ziyafet,
Heyecanla onları yemeye etti davet.

Kafile, o Server’i, mallarının yanına,
Bırakıp, gittiler hep onun manastırına.

Dikkat ile bakarak Bahira onlara hep,
Sordu ki: (Kafileden gelmeyen var mı acep?)

Zira geldiği halde kafile tamamiyle,
Bulut yine o yerde duruyordu ayniyle.

Dediler ki: (Gelmeyen, sadece bir kişi var.
Onun nezaretinde duruyor çünkü mallar.)

Bahira, (O da gelsin!) dedi ordakilere.
Çağırdılar, O dahi teşrif etti o yere.

Sordu Ebu Talib’e: (Bu, akrabandan mıdır?)
(Oğlum olur) deyince, dedi ki: (Olmaz, hayır.

Sağ olmasa gerektir babası çünkü Onun.
Bu sebeple bu çocuk, olamaz senin oğlun.)

Ebu Talip dedi ki: (Kardeşimin oğludur.)
Dedi ki: (Tamam işte, bu beyanın doğrudur.)

(Babasına ne oldu?) diye sual edince,
Dedi: (Vefat eyledi, oğlu doğmadan önce.)

Sonra sual etti ki: (Annesine ne oldu?)
(O da öldü) deyince, dedi ki: (Bu da doğru.)

Sorduğu suallere aldığı bu cevaplar,
Karşısında Bahira, sualler sordu tekrar.