Dünyanın izlediği zirvede flaş detay

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın evsahipliğinde dün Çankaya Köşkü'nde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin katılımıyla Suriye Zirvesi gerçekleştirildi. Bu kritik toplantı öncesi Suriye Yönetimi, PKK'nın bu ülkedeki uzantısı YPG'nin ana omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) ilişkin Birleşmiş Milletler'e mektup gönderdiğini duyurdu. Bu mektupta Ankara'nın yıllardır savunduğu "SDG bölücü terör örgütüdür" pozisyonu vurgulanırken, zirve sonrası yapılan basın toplantısında konuşan Erdoğan da YPG'nin "Suriye'nin kuzeyindeki insanlık dışı faaliyetlerine" Şam'ın mektubuna benzer ifadelerle dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya lideri Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani dün Suriye konulu toplantıda bir araya gelmek üzere Ankara’da bulunurken, Şam’dan çok önemli bir haber geldi.

Suriye resmi haber ajansı SANA, Beşar Esad Yönetimi’nin Birlemiş Milletler Genel Sekreteri ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne SDG’ye yönelik bir mektup gönderdiğini duyurdu.

SDG’nin ilk kez “bölücü terörist milisler” olarak tanımlandığı Dışişleri Bakanlığı mektubunda, SDG’nin Haseke, Rakka, Deyrizor ve Halep vilayetlerinde Suriye halkına karşı canice ve baskıcı uygulamalara devam ettiği vurgulandı.

Şam’ın mektubunda, SDG’li teröristlerin sadece Suriye halkına yönelik suçların işlenmesinde rol almadığı, aynı zamanda da insan kaçırma, işkence ve sivillerin evlerinden atılmasının yanı sıra insanların mülklerinin gasp edilmesi ve gençlerin örgüte katılmaya zorlanması gibi faaliyetlerde yeni bir aşamaya geçtiğinin altı çizildi.

ERDOĞAN: YPG HER TÜRLÜ ZULMÜ İŞLİYOR


Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da Çankaya Zirvesi’nin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında defalarca dile getirdiği üzere Fırat’ın doğusundaki durumun hem Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğü hem de Türkiye’nin milli güvenliği açısından kritik önem taşıdığına dikkat çekti.

Erdoğan’ın aşağıdaki sözleri ise Şam’ın BM’ye gönderdiği mesajla neredeyse bire bir benzerlik taşıyor:

“Halihazırda Suriye topraklarının dörtte birinden fazlası bölücü terör örgütünün işgali altında bulunuyor. Örgüt burada çocuk asker kullanmaktan halkı zorla silah altına almaya, etnik temizlik faaliyetinden insanların mallarını gasp etmeye kadar her türlü zulmü işliyor.”

Suriye’nin geleceği açısından en büyük tehdit kaynağı olarak PKK ve onun uzantısı YPG/PYD’yi gösteren Erdoğan, “Bu ülkedeki PKK, PYD varlığı devam ettikçe ne Suriye ne de bölgemiz huzura kavuşabilir” şeklinde konuştu.

ANKARA-ŞAM AYNI EKSENDE

Yetkililer, Ankara ile Şam arasında resmi kanallardan görüşmeler yapılmadığını belirtiyor. Ancak hem Türkiye’nin hem de Suriye’nin sekiz yılı aşan iç savaş boyunca, bu denli aynı eksende buluştuğu görülmedi.

Eylül 2017’de Devlet Başkanı Beşar Esad rejimi, YPG ile özerklik konusunu müzakere etmeye hazır olduğunu açıklamıştı.

O dönemde de Ankara, YPG’nin “terör örgütü” olduğunu vurgulayarak, Suriye’nin kuzeyinde YPG’ye karşı operasyonlar düzenliyordu.

Şam Yönetimi ise bugünlerde BM’ye şikâyet ettiği YPG’ye “örtülü kalkan olan” girişimlerde bulunuyordu.