Çokluk bir şey okumak istedim mi, daha geceden düşünür, arar bulur, sabahleyin oturacağım yere korum. Gene öyle oldu: Aslan Ebiri’nin Rhapdosy on a Windy Night çevirisini gördüm, ayırdım. Öyle çok uzun bir şiir değil, Rüzgârlı Bir Gece Üstüne Rapsodi. Aslıyla karşılaştırdım.


Bir şeyi iyice, bir daha duydum işte: Bütün denen şeyi. Batı şiirinin en önemli yönü bu. Bütünü böylesine iş edinmiş pek az şiir anabilirim. Benim, M. şiirim, bu düşünce içinde yuğruldu, gene de o diyemem. Eliot’un en derli toplu şiiri bu. Öyle büyük şimşekler yok ama, gene de iyi bir şiir. Bütünü ile iyi şiir.

Beni değiştirmediyse de, ışıttı.