Ege Bölgesi’ne özgü mimari üslubu, restore edilen tarihi binaları, kutsal kabul edilen topraklarıyla Ödemiş’in Birgi beldesi, tarih ve doğayı sevenlerin önemli duraklarından biri.

Kasaba, Turizm Bakanlığı tarafından dini turizm merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor. Önce Zeus’un sonra Hz. İsa’nın şehri olarak anılmış, bir Müslüman şehri olarak da dini önemini korumuştur.

Birgi’de tarihi eserleri gezip, Çınaraltı kahvehanelerinde lezzetli adaçayını yudumlayabilirsiniz.

Üstelik kasaba, güzel Gölcük Yaylası’na çok yakın. Buraya giderken Gölcük’te piknik yapmak da mümkün.

Çakırağa Konağı, İmam Birgivi Medresesi, Karaoğlu Camii, Dervişağa Camii, Birgi’nin önemli yapılarından.




Konakta en dikkat çeken Şerif Ali Ağa’nın İzmir ve İstanbullu olan eşleri için yaptırmış olduğu karşılıklı odalardır. Bu odaları özel kılan şey ise, dönemin ulaşım şartları zor olduğundan olsa gerek, eşlerinin memleket özlemi çekmemeleri için oda duvarlarına yaptırmış olduğu İstanbul ve İzmir manzaralarıdır; bu da Türk kültüründe kadına verilen değeri gösteren tipik örneklerden birisidir. Ayrıca bütün odaların tavanları basık olup tavanlarda ege bölgesinde yetiştirilmiş olan bütün sebze ve meyveler ahşap boyama tekniği ile resmedilmiştir.



İmam-i Birgivi 27 Mart 1518’de (Hicri 929) Balıkesir’de doğmuştur. Dedesi İskender Efendi’dir. Babası Pir Ali Efendi adında, âlim, fazıl bir zat olup müderris bir kişi idi. İlköğrenimini babasının yanında yapıp, daha sonra İstanbul’a gelerek Küçük Semseldin Efendi’den, Rumeli Kazaskeri Abdurrahman Efendi’den, o devrin meşhurlarından olan Ahizade Mehmet Efendi’den çeşitli dersler alarak ilmini tahsil etmiştir. Bundan sonra İstanbul medreselerinde ve Birgi’de müderrislik yapmıştır. Yasadığı dönemin sayılı alimlerinin arasına girmiştir.

Imam-i Birgivi Osmanlının yetiştirdiği büyük âlimlerden birisidir. İlim ile takvayı birleştirmiş, zahiren ve batinen olgun bir kişi idi. Müderrisliği zamanında camilerde vaaz eder, insanlara Allah’in emirlerini iletirdi.Padişah hazretleri (Kanuni Sultan Süleyman)’in hocası Ataullah Efendi ile aralarında münasebet ve samimiyet hasıl olmasıyla, adi gecen hoca delaletiyle İzmir ilinin Ödemiş ilcesine bağlı Birgi beldesinde büyük bir medrese kurulmuş ve müderrislik görevine Birgivi Mehmet Efendi getirilmiştir. Sözü gecen medresede ilim ve marifete hizmet ederek, ilme heves edenleri ve üstün şöhretini duyup etraftan gelen öğrencileri, ilmi araştırmaları ile istifade ettirmiştir. Bundan sonra orada, talebe yetiştirmek, vaaz vermek ve kitap yazmakla ömrünü geçirip, büyük hizmetler yapmıştır. Yaşadığı bu yere nisbetle “Birgivî” adıyla meşhur olmuştur.

Ömrünün sonlarına yakin, İstanbul’a gelip, veziri azam Muhammed Pasa ile görüşerek halkın idaresi ve isleri hakkında, bazı âlimane mütalaa ve temennilerde bulunmuştur.Imam-i Birgivi bu hizmetlerini sürdürürken elli iki yasında veba hastalığına yakalanarak vefat etmiş. (Hicri 981, Miladi 1573) ve Birgi’de defnedilmiştir

Imam-i Birgivi, çok genç yasta vefat etmesine rağmen Arap dili grameri, ahlak, tasavvuf, fıkıh, akaide, tefsir, kıraat ve hadis gibi sahalarda, çoğu Arapça, birkaçı Türkçe olmak üzere altmışa yakin eser yazmıştır.

İmam-ı Birgivi Hazretlerinin Eserlerinden Bazıları:


* Vasiyetnâme-i Birgivi
* Tarikat-ı Muhammediyye
* Tefsir-i Sure-i Bakara
* Ravzatü’l-Cennat
* Risaletün fi beyâni Müsümi’l-mesahifi’l-osmaniyye
* Şerh-i hadis-i erbain
* Cilâü’l-Kulub
* Ma’delü’s-Salât
* İkazü’n-Nâimin
* Metnün ve şerhün mine’l-ferâiz
* Şerhu’l-maksudü’l-müsemma bi’im’ani’l-enzar
* İnkâzü’l-halikin
* Avamil
* Ahvalü etfâlü’l-müslimin
* Zehrü’l-Müteehhilin
* İzhar
* Nuru’l-İhya
* Ed-dürrü’l-yetim
* Hâşiye-i Hidaye
* İmtihanü’l-ezkiyâi şerhü’l-lüb mine’n-nahv
* Kifayetü’l-mübteda fi’s-sarf
* Risaletün fi usuli’l-hadis
* Ta’likatün alâ sadri’ş-şeria
* Emâli tarzında fünün-i âliyeden bahis risale
* Seyf-i sarim
* Risaletün mine’l-âdâb
* Emsile-i Fazliye