Babalık duygusu öğrenilebilir mi?




Babalık rolü, tıpkı annelik gibi çocuğa sahip olmayı istemekle başlıyor, hamile eşin karnına dokunmakla pekişiyor. Hamileliğin her aşamasını takip etmek, eşine bu süreçte duygusal yönden destek vermek, mutluluğu, sevinci, kaygıları paylaşmak, bebeğin gelişimini takip etmek, doktor kontrollerinde bulunmak, doğum sonrası bebeğe ait eşyaların hazırlanmasına katılmak bu role hazırlığın önemli adımlarını oluşturuyor.

Anadolu Sağlık Merkezi’nden psikolog Sevil Usanmaz, babalık rolünü anlattı: “Kadın, dokuz ay boyunca yaşadığı bedensel değişikliği, fiziksel ve duygusal olarak deneyimliyor. Erkekse eşinin yaşadığı bu değişimi gözleyerek ve onun duygularını hissedip paylaşarak bebeği algılamaya çalışıyor. Bebek doğduğunda onu kucaklaması, babalık rolüne hazırlığın bittiği ve bu rolün başladığı en güzel anı oluşturuyor. Erkekler, bebeği kucaklarına aldıkları anın heyecanını ve mutluluğunu öncelikle ifade edemiyor.

Çocuğa örnek oluyor

Doğumdan itibaren bebeğin ihtiyaçlarının karşılanmasında anneye yardımcı olmak, bebekle ilk fiziksel-psikolojik etkileşimin oluşumunda önem kazanıyor. Özellikle babaların bebekleriyle beden ve göz teması kurmalarının önemi büyük. Eşini ve çocuğunu sarıp sarmalayan, yoğun iletişim halinde olan babaların hayatları boyunca çocuklarıyla ilişkileri daha sağlıklı oluyor. Hem kız hem de erkek çocuklarının fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimlerinde babanın sakin, kararlı, şefkatli rolünün önemi biliniyor.”

Hazırlık için yapılabilecekler

Bebek doğmadan önce eşler, anne-babalık rolüne hazırlanabilir. Bunun için hekimlerden, uzmanlardan yardım alabilir, konuyla ilgili kitapları takip edebilirler. Eşlerin, çocuklarının büyütülmesi konusunda işbirliği yapması, birbirini desteklemesi ve tamamlaması sorunların dayanışma içinde çözülmesini sağlıyor.