1- Idrar veya dışkı yollarından yani ön ve arkadan herhangi bir şeyin çıkması. Mâide sûresi
6.
âyetinde "...sizden birisi abdest bozmaktan geri dönmüşse..." ve Hz. Peygamber
(s.a.s.)'e
"Hades nedir?" diye sorulduğunda; "Her iki yoldan çıkandır" cevabını
vermeleri, ön ve arka
yollardan birinden çıkan idrar, dışkı, yel, vedi, mezi, meni, kurt ve
diğer hususların abdesti
bozduğunu ifâde eder.
2- Aklın idrak gücünü gideren
hususlar; uyumak, bayılmak,
delirmek, sarhoş olmak vs.'dir. Ancak oturduğu yerde
kıpırdamadan uyuyan kimsenin abdesti
bozulmaz. (Müslim, Vudû', 2; Ahmed b. Hanbel, 1,
256).

3- Vücudun herhangi bir
yerinden kan, irin veya sarı su çıkması ve etrafına
yayılması. Ağızdan akan kana bakılır, şâyet
bu kan tükrük kadar veya tükrükten fazla
ise abdesti bozulur.

4- Ağız doluşu kusmak.
Zira Hz. Peygamber (s.a.s.) "Kusuntu
abdesti bozar" (Tirmizî, Tahâre, 64) buyurmaktadır.
Kusma ağız doluşu değilse abdest
bozulmaz.

5- Cinsî münasebette
bulunmak.

6- Tam olarak cinsî ilişki olmasa
bile kadın ve erkeğin çıplak veya ince bir
elbise ile vücutlarının veya tenâsül
uzuvlarının birbirine değmesi.

7- Teyemmüm yapan
kimsenin su bulması
.

8- Namazda sesli olarak gülmek. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.)
şöyle
buyurmaktadır: "Sizden biriniz namazdayken kahkaha ile gülerse abdesti ve namazı

birlikte iade etsin. " Kahkaha namazın dışında olursa abdesti bozmaz.

Bir kimse
abdest
alırken bazı organlarını yıkayıp yıkamadığı konusunda endişe ederse, şayet
bu ilk defa
karşılaştığı bir şüphe ise o organını yeniden yıkar, yok eğer sürekli şüpheye
düşüp duruyorsa bu
şüpheşinin önemi yoktur. Abdestini tam almış sayılır. Abdestinin
bozulup bozulmadığını tam
hatırlayamayan kişi kesin olarak abdest aldığını hatırlıyorsa
abdestli demektir. Çünkü kesin
olarak bilinen bir husus şüphelerle yok
olmaz.

Ayrıca namaz haricinde abdestinden
şüpheye düşenin abdest almasının
takvaya daha yakın olduğu; fakat namaz içinde bulunan
kimsenin ise abdestinden
şüpheye düşmesi hâlinde namazını bozup abdest alması gerekmediği
âlimler tarafından
ifâde edilmiştir.