Günün Sözü DamlaPenia.
Her şey neye layıksa ona dönüşür. -Mevlana
Etiket Listesi

Like Tree4Beğeniler
  • 4 Post By Noura
Seçenekler
Seçenekler
Stil
Farkedmez - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelik tarihi
13 Nisan 2016
Bulunduğu yer
Tel'aran'rhiod
Mesajlar
20.014
Seslenildi
1781 Mesaj
Etiketlendi
96 Konu

Standart Kullandığınız Windows Orjinal Değil

09 Aralık 2016
1

Windows'un sahte sistemi bulduğunda ortaya çıkan yazı. Şükür ki bu yazıyı göstermekten öteye gitmiyor

Avatar Seçilmemiş
Üyelik tarihi
28 Eylül 2016
Bulunduğu yer
Sizin olmadiğinız Yerde
Mesajlar
2.977
Seslenildi
150 Mesaj
Etiketlendi
45 Konu
Ruh Hali
Terbiyesiz
Standart Cevap: Kullandığınız Windows Orjinal Değil
14 Aralık 2016
2
sonuna kadar savunanı da, sonuna kadar karşı çıkanı da haksız olan yazılım türü.

1. evet adamlar bir ürün yapıyor ve bunun karşılığında bir ücret istiyor. birinci sorudan dalıyoruz; o ücretler harcanan emekle eşit oranda mı oluyor?

zira korsan yazılım kullanmaya "emek hırsızlığı" açısından yaklaşılıyor.

genelde olmuyor. toplam lisanslı kullanıcı sayısı ile yazılım ücreti o kadar fahiş fiyatlara çıkıyor ki o fiyatların temel belirlenme amacı "zengin olmak" oluyor, emeğin karşılığını alması değil.

2. hırsızlık konusu

hemen kafa kafaya örnek koyalım. düşünelim ki sen bir pasta yaptın. ve pastaların ortalama hak ettiği ücret 20 lira diyelim. sen bu pastaya 100 lira dersen normal şartlarda pasta yiyen adam bile sana kin güder. çünkü hem pasta yemeyi seviyordur, hatta hem senin yaptığın pastaları seviyordur ama hem de bu ücretten nefret ediyordur.

buradaki pastayı normalden çok daha pahalı fiyatlara satılan antivirüs programlarına benzetelim. bu şartlar altında o adam seni o kadar çok seviyorsa bir şekilde gider o pastayı aldırır veya içeriden birini bulur ucuza aldırır. bu konuda ucuzluk gibi ihtimal olmayınca adam korsan yazılıma abanıyor.

3. "paran yoksa alma kardeşim"ciler.

şimdi bu konu hassas. ben hiç cidden parası olup da sırf inadına para vermeyen adam görmedim. yani herkes kaldırabileceği miktarı veriyor böyle konularda uğraşmamak için. çünkü crackler, yarın bi gün sorun çıkar vs uğraşmak istemez.

burada kilit nokta yine o ürünün fiyatı.

sen mükemmel bir ürün yapmış olabilirsin, çok kişi kullanıyor da olabilir. ama sen o ürünü normalde 50 lira gibi bir fiyata sabitleyecekken sırf az ama öz ve paralı müşteriden para alabilmek için 1000 lira yaparsan, normalde senin programını kullanmak isteyen adam gider gerekirse 50 lirayı bir cracker grubuna bağışlar o programı yine alır.

şimdi soru: burada ahlaksız olan 50 liralık ürünü 1000 liraya satan adam mı yoksa gidip o ürünü çalmaya çalışan adam mı?

zaten korsan yazılım karşıtlarının konuyu pişkince "sen alma kardeşim"e getirmesinden durum çok açık. bu kan emici satış yönteminden vazgeçmek istemez o şirket ve utanmadan ortaya "emek", "hırsızlık" gibi kavramlar atar.

oysaki kendisi utanmadan hak ettiğinden çok daha fazla para kazanıyordur.

tabii ki normalden fazla kazanması sorun değil ama bahsettiğimiz sınırlar çok uç sınırlar. sen mal gibi bakıp diyorsun ki "ya benim 200 liram var veririm bence hak ediyor". ama sen o fiyatın niye belirlendiğini anlayamıyorsun aslında. çünkü toplam alıcının kaç kişi olduğuna bakmıyorsun. bu yüzden son derece sübjektif ve sığ bir laf etmiş oluyorsun. adamların o program için belirlediği miktar 200 lira oluyor sanıyorsun oysaki dünya çapında satış rakamına bakınca hiçbir şekilde adil olamayacak miktarlar kazanıyorlar bu işten.

bu yüzden bu tartışmalarda 1 numaralı haksız olan taraf kraldan çok kralcılık ile işi hırsızlık boyutuna getirendir. sen 50 liralık bir hizmeti 300 liraya satmaya kalkarsan ve o hizmet tekelleşmiş veya zorunlu bir hizmet ise kolunu kırar alırlar o hizmeti, bunu öngörebilmen gerekir. çünkü yaptığın hiçbir ahlağa sığmaz.

fakat bunların da hemen arkasından 2 numaralı haksız taraf olarak sonuna kadar korsanı savunanlar gelir.

zira bunlar da gerçekten hiç para vermek istemedikleri için ve beleşçilik tabir edilen müesseseye dahil oldukları için emeği görmezden gelir ve gerçek anlamda emek hırsızlığı yaparlar.

tüm tartışmalar boşa yapılıyor. zira asıl tartışılması gereken fiyatların haklı olup olmadığıdır. kendi hayatına göre kıyaslayıp toptan genelleme yapmak geri zekalılık örneğidir.

"öğrenciysen almayıver" diyor. işte bu bakış açısı yalnızca zenginin daha zengin olmasını, fakirin fakir kalmasını hedefler. zira zengin olan o program ile ürün elde edebilecek ve yalnız kalıp tekelleştiği için ürününü daha da pahalıya satabilecek. fakir ise kullanamayacağı için o sektöre hiç giremeyecek.

zaten genel ahlak bu sınav ile ortaya çıkar. örneğin grafik tasarım diyelim. adam öğrenci, ek iş olarak bunu yapıyor. özellikle ülkemizde büyük fırsat çünkü yurtdışına iş yaparsa döviz üzerinden para kazanacak ve türkiye'ye göre çok fazla miktarlar söz konusu. e bu adam buna yeteneği varsa ve buna emek harcıyorsa senin o adama "sen yapma kardeşim" deme hakkın yok. eğer bunu diyorsan, rekabetten korkuyorsun demektir, rekabetten korkuyorsan, yaptığın işe güvenmiyorsun demektir, yaptığın işe güvenmiyorsan, yeterince emek harcamıyor ve aslında haksız kazanç sağlıyor, sadece tekelleşmeye çalışmanın kaymağını yiyorsun demektir. bu yaptığın ise düpedüz ahlaksızlıktır.

eğer o öğrenci yeterli miktarda para kazanırsa, yani bu işe ayırabileceği para olursa zaten ayıracaktır. çünkü en sağlam crack grubu bile aslı kadar iyi yapamıyor aşırı istisnai örnekler hariç. yani tüm mesele belirlenen ücrette bitiyor. sen ahlaksız bir ücrete satıyorsan yaptığın ürünü, veya sen kullanıcı olarak tekelleşme kaygısı güdüyor ve haksız kazanç sağlamak istiyorsan, "emek" veya "hırsızlık" hakkında konuşacak son kişi sensin demektir.

ha diğer yandan ölümüne beleşçi tipleri de unutmamak gerek ama onların sayısı bile bu kraldan çok kralcı ahlaksızların yanında az kalıyor.

ek cevap: birtakım alakasız benzetmeler gelmiş, "onu yapıyorsan bunu da yap" diye karşıdakini otomatik olarak düşman ve korsancı belleyip saldıranlar çıkmış. özelden yazdığımın kişiye yönelik kısımları törpülenmiş halini yazayım:

1. kömür ve doğalgaz konularında da dediğim geçerli. zaten o yüzden de global anlamda fahiş fiyatlar söz konusu değil, dengeye gelmiş durumda ve ülkeler ilk önce zorunluluktan alıp sonra halkına onun yükünü bindirmiyor, bindirebileceği kadarını alıyor, bunun sonucu olarak satıcı da fahiş fiyat belirleyemediğinden gerçek değerine satılıyor.

2. spesifik mühendislik problemlerini çözen bir yazılım olup olmaması bir şey değiştirmez. ben genel olarak her yazılım için aynı şeyi söylüyorum. 1000 liralık yazılım için de, 2 liralık yazılım için de geçerli. eğer o kadar zor üretilen bir yazılımsa o kadar yüksek fiyata satılması da normaldir. zaten o kadar zor bir sektörde herhangi bir maliyet harcamadan yani hiçbir parası olmadan o işe girişen veya bundan bir ürün elde edebilen de çıkmayacağı için sektördeki insanlar da korsanını kullanmak zorunda kalmaz.

3. zaten benim dediğim fahiş fiyatlar olmazsa ve böyle kralcılar olmazsa rekabet olacağından tercih dağılımları genişler. bu da hak ettiğinden az satanın da rekabete girmesine olanak sağlar ve hak ettiği miktarı kazanmasına neden olur. "hakkın geçti" olayı gerçekten hak eden bir ürün ortaya konulduysa söz konusudur, her yazılım için geçerli değil tabii ki. ama hak etmeyenin bunca savunulması hak eden ürün üretilme ihtimalini düşürür zira piyasaya girmek tehlike halini alır.

4. atıyorum bir adam logo tasarımcısı ise illustrator onun için oksijendir. dediğim gibi oksijeni kalmadıysa sen o adamın logo tasarlamamasını söylersin, o tasarlamazsa parası olan tasarımcılar tekelleşir. dediğim de zaten buna çıkıyor. üreticiden ürünü alanlar da tekelleşme eğilimi gösterdiğinden piyasada mümkün olduğunca yalnız kalmak istiyor. bu durum da uzun vadede kalitesiz ürün üretimine yol açar ve kimsenin bir diğerinin gireceği iş alanını kısıtlama hakkı yoktur.

tüm bunların zaten sonucu tekelleşmeye neden olması. sen o kan emicileri bu şekilde aklamaya kalkarsan, alternatif olarak piyasaya girmez kimse. yani öyle hem kaliteli hem de daha ucuza olan adam girmeye korkar. çünkü girmesi demek kumar demektir bu derece rekabet yoksunu bir piyasada.

5. işin bilişim sektöründe geçiyor olması tüm bunları söyleme nedenim. yani ağırlıklı olarak emek maliyeti olan bir sektör. "madem onu yaptın benzin de çal" deniliyor mesela, komik. benzinin maliyet kalemi olduğu bir alanda üretim yapacaksam eğer, bunun için ek maliyetler de gereklidir bilişim sektörünün aksine. kaldı ki ben burada bilgisayarın kullandığı elektriğin kaçak çekilmesini konuşmuyorum farkındaysanız, bu şartlardan sonraki aşamayı konuşuyorum.

ulaştığı alıcı çapı oldukça büyük olduğundan maliyetinin binlerce katı kar edilen bir sektörden bahsediyoruz. benzin piyasasında böyle bir şey söz konusu ve mümkün değil. ama bu konuda mümkün. bu derece fahiş kâr da rekabeti bitiriyor ve haksız kazanca giriyor. yani benim derdim "adam 500 milyon dolar kazanmış çok kazanıyor" değil, benim derdim "adam 5 milyon dolar kazanmayı hak ederken 500 milyon dolar kazanıyor". mesela miktarın çokluğu değil kârın yüzdesel büyüklüğü. yani mesela adam 2 liralık yazılımı 200 liraya satsa o adam için diyeceğimiz de aynı, 100 liralık malı 10.000 liraya satsa diyeceğimiz de aynı. mesela paranın büyüklüğü değil, içindeki karın maliyete oranı. neden bu kadar anlamıyor gibi yapıyorsunuz ben onu anlamıyorum.

cokmu uzun oldukı
Avatar Seçilmemiş
Üyelik tarihi
26 Eylül 2016
Mesajlar
10.664
Seslenildi
659 Mesaj
Etiketlendi
76 Konu
Ruh Hali
Kotucocuk
Standart Cevap: Kullandığınız Windows Orjinal Değil
14 Aralık 2016
3
Manyak işin gücün yok mu senin
Sonunu bulamadim yazinin resmen ay fenalaşiyorum baktıkça.
Farkedmez, Süreyya, DeLifisek ve 1 kişi daha, bunu beğendiler.
KARA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelik tarihi
11 Ocak 2017
Bulunduğu yer
İstanbul
Mesajlar
177
Seslenildi
6 Mesaj
Etiketlendi
3 Konu
Ruh Hali
Mesgul
Standart Cevap: Kullandığınız Windows Orjinal Değil
16 Ocak 2017
4
Neyin orjinalini kullanıyoruz ki, bırak windows en sahtesi olsun.
Konuyu 1 kişi okuyor. (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 
Benzer Konular
Konu
Konuyu Başlatan
Forum
Cevaplar
Son Mesaj