Canlı modeller üzerinden büst ve el kalıpları çıkarıp, doğal büyüklükte insan figürleri yapma düşüncesi. İlk kez Fransa'da A.Benoist'nin bu yöntemle Louis XIV'ün büstünü yapmasıyla doğdu.Günümüzde bu tür balmumu'heykellerden oluşan çeşitli müzeler vardır. Ancak, bunların en ünlüsü, Londra'daki Madam Tussaud Balmumu Heykeller Müzesi'dir.

Bu müze 1770 yılında Paris'te, kuruldu. 1802 yılında İngiltere'ye taşınıp 1835 yılında Londra'ya yerleşti.

1973 yılında Madam Tussaud Müzesi'nin çatı katına yeni stüdyolar yapıldı ve yontucular burada, kalıpçılar, berberler ve terzilerle işbirliği halinde çalışmaya başladılar. Bu merkezden hem kendi, hem de kendilerinden önceki sanatçıların yaptıkları heykellerin bakımını sağlar ve sık sık Madam Tussaud'nun Amsterdam'daki sergisine gidip oradaki heykellerle de ilgilenirler.

Madam Tussaud müzesinde uygulanagelen yöntemler, temelde, 200 yıldan beri değişmemiştir, ama çeşitli gelişmeler olmuştur.

Bir heykelin yapılmasındaki ilk adım, ön bilgiler toplamaktır. Bu konuda, eğer heykeli yapılacak olan kişi yaşıyorsa, basında çıkan fotoğraf ve makalelerden, eğer ölmüş İse başka kaynaklardan yararlanılır. İkinci adım, heykelin, müzenin hangi kesimine yerleştirileceğine, nasıl bir poz verileceğine ve öteki balmumu heykellerle ne gibi bir bağlantı kurulacağına karar verilmesidir.

Eğer heykeli yapılacak kişi yaşıyorsa, yontucu onu görmeye, fotoğraflarını çekmeye çalışır:
Bunun için başın sekiz, bedenin de, seçilen pozda dört kadar fotoğrafına gerek vardır. Saç ve göz renkleri saptanır, ellerin fotoğrafı çekilir, givsiler not edilir. Başın ve bedenin ayrıntılı Ölçüleri alınır. Bir balmumu heykelin tamamlanması yaklaşık üç ay kadar sürer.

Çelik ve tel bir çerçeve olan "iskelet" in yapımına geçilmeden önce, giysilerin ve aksesuvarların nasıl olacağına karar verilmesi gerekir.

Daha sonra yontucu, tel çerçeve üzerine kil bir heykel yapar. Madam Tussaud müzesinde, yaşayan kişilerden yüz kalıbı (mask) alma yöntemine pek başvurulmaz (özellikle son yirmi yılda hiç yüz kalıbı alınmamıştır). İster canlı, isterse ölmüş bir kişiden alınmış olsun, bir yüz kalıbı üzerinde çalışmak, yontucu için, modele bakarak baş yontmak kadar özen isteyen güç bir iştir.

Buna karşılık, eller hemen her zaman canlı modellerden alınır ve katı balmumu kalıba dökülür.
Kil model bitirilince bas, boyun ve gövdenin on ikişer tane çıplak kalıbı yapılır. Sıcak baş kalıbının içine balmumu dökülür. Balmumunun bir santimlik bir bölümü katılaşınca.henüz yumuşak olan orta bölüm dışarı akıtılır ve bir su kazanı içine yerleştirilmiş kap içinde 60°C'a kadar ısıtılır. Bu balmumu karışımı, üç ölçü kadar ağartılmış balmumuna, bir ölçü Japon mumu (bir bitkisel yağ) ve renk versin diye biraz da es ki balmumu katılarak elde edilir. Gerekirse mum ya da resim boyasıyla, biraz daha renk verilebilir. Balmumu, havayla temas ettikçe, zamanla kararır. Bunu gidermenin tek yolu, heykelden yeni bir kalıp çıkarmaktır. Kil gövdenin giydirilecek olan kesimleri, iki parçalı boş bir alçı kalıba dökülüp, camla pekiştirilmiş plastikten heykel yapılır.

Sonradan alçı kalıp kırılarak çıkarılır ve içindeki gövde giydirilir. Camla pekiştirilmiş plastik son derece dayanıklıdır; o nedenle alçı kalıbın saklanması gerekmez. Oysa, baş kalıbının yapıldığı alçı, kil heykelin girinti çıkıntılarını tüm olarak alabilecek kadar ince ve nitelikli olmalıdır. Dikkatle çalışılırsa, bundan, başka balmumu kalıplar da alınabilir.

Baş kalıbının alçı parçaları kırılıp çıkarılır ve içindeki balmumu kalıp, beze sarılıp ağır ağır soğumaya bırakılır.

Bundan sonra, gözlerin (cim küreler) takılması aşamasma geçilir:
Gözler, kimi zaman hazır malzemeden, kimi zaman da özel olarak biçimlendirilip renklendirilmiş camdan yapılır. Gözçukurları, gözyuvarlağı biçiminde, ısıtılmış bir alet sokularak genişletilir. Sonra yontucu gözleri özenle yerine yerleştirir.

Saç (rengi ve inceliği tıpatıp uyan insan saçı), bir elektrik ampulüyle ısıtılmış balmumu kafatasına tek tek dikilir ve taranıp biçim verilir. Uzun saçlı heykellerde peruk kullanılır, ama bu durumda da alnın üstüne gerçek saç dikmek gerekir. Kirpikler kalemle çizilir. Ancak gerçek yaşamda takma kirpik takan kişilerin balmumu heykellerine de bunlardan takılır.

Balmumu heykelin giydirilmesinden Önce uygulanan son işlem, boyanmasıdır. Bunu da yontucu yapar ve çeşitli ışıklar altında doğal görünmesine özen gösterir. Kimi zaman heykele makyaj yapmak da gerekebilir. Yılda bir ya da iki kez, boyalar, su ve sabunla yıkanır, saça şampuan yapılır. Sonra yüz boyası yenilenir, saç da taranıp biçimlendirilir.

Yontucunun son işi, heykeli giydirip istenilen yere yerleştirmek ve gerekli biçimde ışıklandırmaktır. Ama Madam Tussaud Müzesi'nde iş bu kadarla da bitmez. Çünkü sadece bir gün (Noel günü) kapalı olan bu müzeyi yılda, en azından iki milyon kişi ziyaret eder ve müzenin stüdyosunda çalışanlar, yalnızca kendi yapıtlarından değil, kendilerinden önceki sanatçıların yaptıkları heykellerin bakımından da sorumludurlar.

Alıntı