Prespiteryenler: piskoposluğu reddeden “ İhtiyar Meclisi” tarafından yönetilen Kalvinist Sistem Protestanların yer aldığı Reforme Kilise mensuplarına verilen addır.

Onlar, Presbiteryanizmin havariler tarafından vaaz’edilmiş bir sistem olduğunu kabul ederler. Modern Presbiteryan Kilisesi, reformdan etkilenmiş ve dini muhtariyet kazanmıştır. Bu hareket, İsviçre’li U. Zwingli (1484 – 1531) tarafından ortaya atılmış, Fransız J. Kalvin (1509 – 1564) tarafından da geliştirilmiş ve 1572 yılında Kraliçe Elizabet devrinde de İngiltere’ye girmiş, çeşitli tartışmalara yol açmıştır.

Bu kilise “Presbiter” diye adlandırılan “yaşlılar, kıdemliler” tarafından yönetildiği için bu ismi almıştır.

Disiplin Kitabı’nda geçen Kilise düzeninin kurallarını ve yazılı iman ikrarını kabul eden yönetici ihtiyarlarla öğretici ihtiyarlardan (papaz:minister) oluşan mahalli bir heyete ruhani niteliği olmayan bir kimse başkanlık eder. Mahalli heyetlerin üstünde belirli bir bölgede Presbiteri denilen ve piskopos görevi üstlenen bir üst idare merkezi bulunur. Bu merkezi her alt topluluktan seçilmiş birer temsilci ile öğretici ihtiyarlar yürütür. Papaz görevi yapan ihtiyarları seçmekte bu kurulun işidir. Bu Presbiterilerin üzerinde de bir genel meclis bulunur. Bu idare şekli 17. yüzyıl İsviçre Şehir – Devlet Sistemi’nden örneklenmiş ve değişik ülkelerde de benimsenmiştir. Bir Katolik rahibi olan John Knox (1505 – 1572) İskoçya’da Presbiteryen Kilisesi’ni kurmuştur. Daha sonra İrlanda, Galler, İngiliz Dominyonları, Amerika vb. ülkelerde de faaliyetler başlamıştır. İngiltere’de Presbiteryenler baskı görmüşlerdir.

Presbiteryen Kilisesi (New York)


Presbiteryenlerin temel doktrinleri, 1643 – 1644 yılları arasında İngiltere’de “Westminster Asamblesi” tarafından tespit edilmiş, “Westminster İman İkrarı”nda açıklanmıştır. Bu, Presbiteryen Kiliseleri’nde dogmalar konusunda ihtilaflar bulunmasına rağmen, ayin ve törenlerindeki kolaylık ve sadelik hepsinde aynıdır. Mabedleri gösterişsizdir. İlahiler, Kitab-ı Mukaddes’ten alınmaktadır. Tanrı’ya dua ve ibadetleri gizli bir şekildedir. Daha çok ilk kiliseleri ve ilk Hıristiyanları taklit etmeye çalışırlar.

Kutsal Yazıların Hatasızlığı

Presbiteryenler, Tanrınin Kendisini iki şekilde açikladiğina inanirlar: 1) genel esinleme, 2) özel esinleme “Genel esinleme” ile anlatmak istediğimiz, Tanrınin kendisi hakkindaki bilgileri doğanin gücü araciliğiyla tüm yaradilişinda, insan aklinin yapisinda, vicdanin sesinde, tarih ve deneyimlerin gerçeklerinde ortaya koyduğudur (Mez 19:1-2; Rom 1:19-20; 2:14-15) Genel esinlemenin ana amaci insanoğlunu özürsüz birakmaktir Tanrı vardir ve tüm insanlar O’na karşi sorumludur Buna rağmen, genel esinleme bizlere Tanrı’yi tanima hakkinda güvenilir bilgiler vermek açisindan yetersizdir Bunun sebebi ise günah yüzünden bozulmuş olmasidir (Rom 8:19-22) Insanlara kurtuluş yolu hakkinda bilgi veremez Bu sebepten ötürü, “özel esinleme”ye ihtiyaç vardir

Bu özel esinleme İncil’de bulunmaktadir Günahin dünyaya girmesiyle doğa bozulmuş, insana yabancilaşmiştir Insanoğlu ruhsal olarak körleşmiş, fiziksel evreni ve kendisini doğru şekilde anlayamaz hale gelmiştir Bu yüzden, insanlarin Yaraticisi ile paydaşliğa girebilmesi ve evrenin gerçeklerini anlayabilmesi için Tanrınin bu gerçekleri tekrar yorumlayip, insana içinde bulunduğu günahli ortamdan özgür olmasini sağlayacak bir yol sunmasi gerekmiştir

Kutsal Yazılar, Presbiteryenlerin düşünüş ve davranişlarinda merkez noktadir Kutsal Kitap, yani esinlenmiş Tanrı Sözü, iman ve uygulamalarda hatasiz otorite olarak görülmektedir (2 Tim 3:16-17; 1 Sel 2:13) Tanrı Kutsal Yazılari nasil esinledi? Kutsal Ruh, yazarlarin karakterlerini, mizaçlarini, armağan ve yeteneklerini, eğitim ve kültürlerini, kelime hazinelerini ve stillerini koruyarak onlari yönlendirmiştir Öyle ki, yazdiklari her şey Tanrınin insanoğluna söylemek istediklerinin tam olarak aynisiydi (2 Pet 1:20-21)

Kutsal Yazılarin hatasizliği ile Presbiteryenlerin kastettiği, tüm öğretileriyle Kutsal Kitapta yanliş bulunmadiğidir Bu, Kutsal Kitabin tarihi, arkeolojik ve bilimsel gerçeklerde olduğu gibi ahlaki ya da dinsel öğretilerinin tümünün esinlendiği anlamina gelir Bu esinleme sadece Kutsal Kitabin bütününü kapsamakla kalmaz ancak kullanilan her kelimeyi içine almaktadir Buna “sözel esinleme” adi verilir Kutsal Yazılarin her kelimesi Tanrı esinidir Pavlus, bu kelimelerin Ruh’un öğrettiği kelimeler olduğundan bahsetmişti (1 Kor 2:13) Hem Pavlus’un hem Isa’nin savunmalarini ve söylemek istediklerini sadece tek bir kelimeye dayandirdiklari zamanlar olmuştur (Mat 22:43-45; Yuh 10:35; Gal 3:16) Isa bunu Kutsal Yazılarin her zerresine ve bölümüne uygulamiştir (Mat 5:18)

Presbiteryenler Kutsal Yazılarin, bizleri kurtuluşa yönlendiren ve kutsallikta olgunlaşmamizi sağlayan tek emin kaynak olduğuna (2 Tim 3:15) ve Kutsal Ruh’un hiçbir zaman insanlari Tanrı’nin açiklanmiş Sözü’nden ayri bir yola yönlendirmediğine (Yuh 16:13; 17:17) inanirlar Tüm düşünce ve haraketler Kutsal Yazılarin “bakiş açisindan” değerlendirilmelidir O, hiçbir zaman değişmeyen, tek emin temeldir Burada Kutsal Yazılarin hatasizliği Presbiteryenizmin en önemli ilk özelliği olarak belirtildi çünkü kişinin Kutsal Kitaba bakiş açisi onun teolojiye yaklaşimini etkileyecektir

B.GÖÇMEN