KIYAFET
Bıldırcın yurdumuzda ağustos ayı ortası ile ekim ayı ortası arasında yapıldığı için giyim pek problem teşkil etmez. Bir gömlek, yelek ve fazla kalın olmayan ama sağlam bir pantolon ile tercihen yüksek konçlu rahat bir spor ayakkabı bu iş için yeterlidir. Giyim konusunda dikkat edilmesi gereken noktalar; kamuflaj tipi elbise kesinlikle kullanmamak, özellikle gündöndü içine kamuflaj elbiseyle girilirse, en usta avcı dahi size doğru uçmakta olan bir bıldırcınla karışık sizi de vuracaktır. En sık av kazaları, özellikle meralarda kalabalık olması nedeniyle bıldırcın avlarında meydana gelmektedir. Giysilerinizde tercihan oranj veya kırmızı renkler olmasına veya en kötü ihtimalle şapkanızın canlı renkli olmasına dikkat edin. Ayakkabı olarak; hava alan cinsten spor ayakkabılar tercih edin, kışlık bot veya çizmenin ayağınızı terleteceği ve şişmesine neden olacağı dolayısıyla ayağınızı vuracağı kesindir. Sonuçta avınız daha kısa sürecektir. Av yeleğinizde yeterli miktarda iç, dış ve arka cep bulunmalıdır. Özellikle ön iki cep büyükçe ve körüklü olmalıdır. Av yeleği ile fotoğrafçıların 15-20 cepli yeleklerini karıştırmayın, yoksa acilen ihtiyacınız olan bir gereci, hangi cepte olduğunu bulamamanızdan dolayı avı kaçırabilir veya ciddi bir tehlike de yaşayabilirsiniz. Hatta aynı gereci aynı cebe koyma alışkanlığını edinin. Para, kredi kartı, ehliyet ve av tezkeresi gibi kıymetli eşyaları fermuarlı iç ceplerde taşıyın.
Bıldırcın avın pek fazla aksesuarı gerektirmez. Bununla beraber her avda olduğu gibi mutlaka bir çakı veya küçük bir av bıçağı, kuş askılığı, düdük, sivrisinekleri uzaklaştırıcı ilaç, matara, çakmak, güneş gözlüğü yeterlidir. Kesici kısmı 9-11 cm. arasında katlanabilir ama mutlaka kilitli çakı veya kılıflı bıçaklar taşınmak için idealdir. Güneş gözlüğü kullanmaya ihtiyacınız olmadığını düşünüyorsanız da sağlam bir gözlük, sizi belki gözünüze gelebilecek bir saçmadan korur.
Sürekli, avından iyi netice aldığınız meralara gitmeyi âdet haline getirmeye çalışın, zaman zaman yeni mera keşfetmek de akıllıca bir iştir. Ancak tanıdığınız merada kuşları devamlı belirli noktalarda bulacağınızı farkedeceksiniz ve bu da her zaman sizin yeni avcılara göre avantajınız olacaktır. Ayrıca gerektiği zaman kendinize ve köpeğinize nerede su bulabileceğinizi de bilirsiniz. Anız kenarları, çok rüzgârlı havalarda rüzgâr olmayan tepe arkaları, sıcak saatlerde yoncalık veya pancar gibi dibi daima ıslak olan yeşil yapraklı bitkilerin olduğu yerler bıldırcını daha çok bulabileceğiniz yerlerdir. Akşam üzeri hava serinlemeye başladığı zaman ise bıldırcın böyle yeşillik yerlerden kuru anızlara doğru geçmeye başlar. Eğer bu iki tür tarla arasındaki çizide dolaşırsanız av şansınızı artırmış olursunuz.
Merada diğer av arkadaşlarınızla düz bir hat teşkil edecek şekilde ve birbirinizden yaklaşık 8-10 metre mesafeyle orta hızda yürüyünüz. Bu mesafe meraya göre, anızın sıklığına göre değişebilir. Hızlı yürüyerek çok yer dolaşmak teorisi yanlıştır, çünkü hayvan yanından ritmik tarzda ve hızlı yürüyen avcının kendisini görmediğini sanmakta ve kalkmamaktadır. Bu nedenle zaman zaman durmakta, ritmik yürüyüşü bozacak hareketler yapmakta fayda vardır. Avcıların çoğu bu teoriyi bilmediklerinden Tam sigara yakıyordum ki kuş kalktı veya buna benzer işler yaparken kuş kalktığını söylerler.
Arkadaşlarınıza doğru yönelen bir kuşa ne kadar usta atıcı olsanız da ateş etmeyiniz. Uzak mesafelerde etek saçmaları tahmin edemeyeceğiniz kadar sapma yapmaktadır.
Av yapılan meralar sahipli yerlerdir. Buraların içinden geçerken, özellikle halihazırda bitki mevcut olan tarlalarda bitkilere ve sebzelere hasar vermeyiniz. İzinsiz meyve ve sebze toplamayınız.
" Kaybetmekten korkma!
Bir şeyi kazanmak için, bazı şeyleri kaybetmelisin ve unutma;
kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin "