Çulluk avı (Scolopax rusticola) nerelerde bulunur?

Çulluk yörelerimize göre değişik adlarla anılır; yelfi, yelve, bakaça, lökçe vb. gibi. Bacakları oyluk kısmına kadar tüylüdür. Çulluğun sırt kısmı koyu kahve renginde olup, pas renginde lekeler bulunmaktadır. Aynı kesimler üzerinde yer yer grimsi lekeler de görülmektedir. Alın kısmı sarımtırak gri olup, baş tüylerinin ayırma yerinde 3 tane siyah ve pas renginde enlemesine çapraz çizgiler vardır. Gözün üzerinde de açık sarımtırak bir çizgi bulunur. Kursak ve boyun kısmı sarımtırak beyaz, daha aşağı kısımlarıda sarımtrak gri renkte olup çok sayıda koyu renkte ve çaprazvari dalgalı tüyleri ihtiva etmektedir. Kanat teleklerinin ilkini teşkil eden büyük teleğin önünde iki adet küçük, sivri uçlu ve sert bir telek bulunmakta olup, bunlardan büyük olanı ressamlar tarafından kullanılmaktadır.

Uzunluğu 27-30.5 cm. Kanatları gerilmiş bir halde iken 60-66 cm. Gagası 6.6-8.2 cm. Bacağı 3-4 cm. civarındadır.

Dişinin rengi erkeğinden çok az farklıdır. Dolayısıyla boyut bakımından da erkeğini dişisinden ayırt etmek zordur.

Gagası üzerinde zengin bir sinir dokusu içeren yumuşak bir deri bulunmaktadır. Bu sayede hayvan yemini mükemmel bir şekilde ve kolaylıkla bulabilmektedir. Çulluğun gagası üzerinde yapılan anatomik araştırmalar sonunda hayvanın gagasının uç kısmının gaga açılmadan yukarıya doğru bükülebildiği tesbit edilmiştir. Çulluk, gagasının bu kabiliyeti, toprak içerisinde yemini ararken kullanmakta ve gaganın bu hareketi dolayısıyla topraktaki kurtlar ve solucanlar ürkerek harekete geçmekte ve dışarıya çıkmaya zorlamaktadır.
Çulluğun çok geniş bir yayılış alanı vardır. Kış devresini Akdeniz ülkelerinde, İran, Hindistan ve Çin’de geçirir.Ilık geçen kış aylarını Avrupa’da ve İngiltere- İskoçya’da dahi geçirdiği görülmektedir. Ülkemizde geçit kuşu olarak raslandığı yerler ; özellikle kuzey, kuzeybatı ve Anadolu’dur. İç Anadolu özellikle Ankara avcıları tarafından fazlaca rağbet görmez. Bunun sebebi bu yörelerde avın az olmasından ötürü değil, diğer avların (keklik vb.) fazla bulunur olmasındandır.

Çulluk yuvasını ormanın oldukça rutubetli ancak girip çıkması güç olmayan bir yerinde seçerek orasını kuru yaprak ve kamışlarla döşer.Bu yuvaya genellikle 3-4 adet yumurta yapar. Yumurtaları oldukça yuvarlak olup kabuğu mattır. Kuluçka müddeti 18-19 bazende 21 güne kadar çıkabilir.

Çulluk yaşayış şekline göre genel olarak gececi ya da alacakaranlık kuşudur. Gündüzleri rahatsız edilmediği taktirde sakin ve korunmalı bir yerinde saklanır ve alacakaranlıkta ve gece gıdasını aramak için harekete geçer. Besinin kurtlar, sümüklü böcekler, solucanlar vb. teşkil eder.

Çulluğun sakin zamanlarda yürüyüşü yavaş, fakat ilk uçuşunda kalkışı gürültülü ve serttir. Açık arazide uçmaktan hoşlanmaz. Av esnasında vurulmamışsa, silah sesinin ardından derhal ve hızla yere iner ve koşarak izini kaybettirmeye çalışır.

Orman çulluğunun yüksek sesle ötüşü genellikle çiftleşme zamanlarında duyulur. Bu ses iki tonlu olup birisi yüksek sesli ve daha ziyade erkeğe mahsustur. Diğeri daha ince ve keskin olup psvst.... veya puisz... şeklinde ses vermektedir. Dişi civcivlerini dak-dak sesleri ile çağırır. Çulluk kafes hayatına dayanamayan bir kuştur. Bunun sebebi ya alışamaması ya da gececi bir hayvan oluşu dolayısıyla gündüzleri gizlenmek istemesi olabilir.
Çulluk girilmesi ve gezilmesi çok güç yerlere sığınan bir hayvan olduğundan bol avlanabilen bir av kuşu değildir. Çulluk avı bek ve köpek avı olarak iki şekilde yapılır. Yağmur yağarken dallardan dökülen su damlacıklarını sevmeyen çulluklar, saklandıkları ormanlık-çalılık ve sarplardan yol kenarlarına, patikalara çıkarlar. Böyle zamanlarda buralarda aranan çullukların avlanması daha kolay olur. Çulluk avında mümkün olduğu kadar geniş şoklu kısa namlulu silahlar ve ince saçma kullanmak gerekmektedir. Kısa namlulu ve açık şoklu silahlar hem saçmaların daha çabuk dağılmasını hemde ormanlık-çalılık yerlerde daha rahat hareket etmeyi sağlarlar.

Soğuk ve yağışlı havalarda avlanılması gereği ile avcının yanında ince bir yağmurluk bulundurması gerekir. Av esnasında rahat hareket edebilmek gerektiğinden, kalın bir gömleğin üzerine giyilmiş kaz tüyü yelek avcının rahat etmesini ve kolay tüfek omuzlamasını sağlayacaktır. Genellikle ormanlık sarp arazilerde avlanıldığı için avcının yanına yabandomuzu avında kullanılan fişeklerden birkaç tanesini alması tavsiye edilir. Orman içerisinde grup halinde avlanılıyorsa oranj renkli şapkalar giyilmesi ve avcıların birbirlerini kollamaları çok eksantrik ve zigzaklı uçuşlar yapabilecek olan çulluk avında gereklidir. Ayrıca avlanılırken, güneş herzaman arkaya alınmalıdır.

Çulluk eti çok lezzetlidir. Ancak yeni avlanmışının eti sert olduğundan birkaç gün bekletilip (bayatlatılıp) daha sonra terbiyesini yaparak tüketilmesinde fayda vardır. Çulluğun mantarlı yahnisi çok iyi olur. Romalıların yaptığı gibi temiz bağırsakları ezilerek garnitür olarak ta tüketilebilir. Pişmiş çulluğun gagasını atmayarak yemek esnasında etinin üzerine saplamak eskiden beri süregelen bir adettir.
Rasgele