Bu cümlelerden uzak durun


Anksiyete bozukluğu, günümüzde sıkça rastlanan rahatsızlıklardan birisidir. İşte çoğu zaman anksiyete bozukluğu olan kişilere destek amaçlı söylenen, ancak bu rahatsızlığı yaşayan birine söylememeniz gereken 7 şey…

Anksiyete bozukluğu olan birine söylememeniz gereken 7 cümle

Kaygının denetim dışına çıkarak çok yoğun ve kişinin işlevselliğini bozan bir düzeye varması durumunda kaygı bozukluklarından söz edilebilir. Günümüzde anksiyete bozukluğu yaşayan kişi sayısı hiç azımsanacak gibi değil. Hayatınızdaki biri bu sorunla karşı karşıya ise, ona destek olmak, iyileşme sürecinde büyük fark yaratabilir. Yaşadığı bu durumun farkında olmak ve hassasiyet göstermek hiç şüphesiz yardımcı olacaktır.

Anksiyete bozukluğu, günümüzde sıkça rastlnan rahatsızlıklardan birisidir

İşte çoğu zaman anksiyete bozukluğu olan kişilere destek amaçlı söylenen, ancak bu rahatsızlığı yaşayan birine söylememeniz gereken 7 şey:

1. Yanlış yaklaşım: “Hayatta minnettar olacağın birçok şey var.”

Kaygı aslında kişinin kendi kendine olan bir saldırısı, korkunun kendini yansıtılan sonuçlarda göstermesidir.

“Hayatta minnettar olacağın birçok şey var.” denildiğinde, endişe sorunu olan kişi şunu duyar: “Mutlu olmak için elimden geleni yapmıyorum. Hayatımdaki şeyler için yeterince minnettar değilim.” Endişeli kişiler kaldırabileceklerinin çok üstünde suçluluk ve utanç hissederler. Mutlu olabilmek için ellerinden gelen her şeyi zaten olabildiğince denerler.

Doğru yaklaşım: “Sana minnettarım.”

Endişe sorunu yaşayan kişinin, “Sana minnettarım.” kelimelerini duyması ona yeterli olduğu ve değer verildiği hissini verecektir. Değer görme hissi gerçekten çok güçlü bir iyileştirici.

2. Yanlış yaklaşım: “Meditasyon yapmayı denemelisin”

Bu birçok anksiyete bozukluğu olan kişinin denediği yöntemlerden biri. Sizin için işe yarayan bir yöntemin, herkeste aynı etkiyi yapacağını varsaymamak gerekiyor.

Doğru yaklaşım: “Sana ne iç huzuru verir?”

Meditasyon iç huzuru ve zihinsel sessizliği sağlayan yollardan sadece biri. Endişeli bir kişiye ne yapması gerektiğini söylemek hiçbir fayda sağlamayacaktır. Bunun yerine ona iç huzurunu veren şeyi anlamaya çalışın.

3. Yanlış yaklaşım: “Her şey yoluna girecek.”

Endişe zihindeki olumsuz illüzyonları yansıttığı için, gelecekle veya beklenen sonuçla ilgili olarak yapılan olumlu projeksiyon işe yaramayacaktır.

Doğru yaklaşım: “Ben senin yanındayım ve seni destekliyorum.”

Endişe kişiyi toplumdan uzaklaşmaya ve yalnızlığa sürükleyebilir. Acı çeken birine iyi bir dost olmak ve “Ben senin yanındayım.” demek çok destekleyici olabilir.

4. Yanlış yaklaşım: “Mutlu olmalısın.”

Anksiyete bozukluğu olan yakınınız, onunla yapacağınız konuşmalar büyük önem taşıyor

Aşırı kaygıyı bir seçim veya kişisel bir tercih gibi görmek ve bunun bir rahatsızlık olduğunu anlamamaktan kaynaklanan bu yaklaşım, sorunun ciddiyetini önemsememek gibi algılanabilir.

Doğru yaklaşım: “Daha iyi hissetmeni sağlamak için yapabileceğim bir şey var mı?”

Bu, gücü tekrar karşıdakine verecektir. Böylece onun tarafında ve onunla aynı takımda olduğunuzu söyleyebilirsiniz. Birilerinin ileri adım atmanız için yardımcı olması güven uyandıran bir duygudur.

5. Yanlış yaklaşım: “Hepsi senin zihninde, gerçek değil.”

Evet, bu zihinsel bir meseledir. Ancak bu yorum mantıksız düşüncelerin kontrol altında tutulması gerektiği yargısını da içeriyor. Hissedilen ve zihinde olup biten şeylerin hayatı nasıl felce uğratabildiği gerçeğini de yadsıyor.

Doğru yaklaşım: “Hadi eğlenmek için bir şey yapalım.”

Bu zihninin içindekilere takılmış kişiyi biraz rahatlatabilir. Kısa bile olsa anlık bir neşe hissedecektir. Parkta bir yürüyüş veya birlikte bir kitapçıya gitmek gibi. Biriyle birlikte yapılan ve katılımcılık gerektiren aktiviteler zihni şimdiki zamanda tutar.

6. Yanlış yaklaşım: “Niye endişeleniyorsun ki?”

Aşırı kaygı yaşayanların çok sık duyduklarından biri de “Niye endişeleniyorsun ki?” Kişinin endişesinin boyutları ve hayatıyla ile ilgili ne kadar sınırlı bilgiye sahip olursa olsun, adeta bu şekilde hissetmeye hakkı olmadığını ima eden bir ifade.

Doğru yaklaşım: “Daha az stresli hissetmen için nasıl yardımcı olabilirim?”

Bu kişiyle ilgili sadece çok az şey bildiğinizi varsaymalısınız. Kendimiz dışındaki insanların, en derinde içlerinde verdikleri mücadeleleri bilmemiz hemen hemen imkansız. Yüzeysel bir bilgiyle hareket etmek yerine, onun yükünü hafifletmeye istekli olduğunuzu gösterin.

7. Yanlış yaklaşım: “Çok daha ciddi problemleri olan insanlar var.”

Endişe sorunu yaşayan kişiler zaten bunun farkındalar ve hissettikleri kaygı yüzünden de suçlu hissediyorlar. Bunun hatırlatılması acılarını arttırıyor.

Doğru yaklaşım: “Bunu duyduğuma üzüldüm. Konuşmak ister misin?”

Anksiyete bozukluğu olan insanlar, karşısındakinden reçete şeklinde tavsiye beklemiyorlar. Yardımcı olmak için yapılacak en iyi şey, cesaretlendirmek, destek olmak ve yargılamamak.