İşkence ve tutukluluk yaşantısı insanların yaşamında çok kez bir tür "olağanüstü prizma" etkisi görmekte...
Tüm yaşamöyküsü -artık- hep bu olağanüstü prizmada yansımakta... "öncesi" ve "sonrası" yaşantı parçacıklarına ayrılarak anımsanmaya çalışılmaktadır...
İşkence görmüş insan, kendisini -artık- kendisi olmayan bir "başkası", "başkalarından farklı bir başkası" olarak duyumsamaktadır....
Aradan 10 yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına karşın, karşılaştığımız örneklerde bu özgün psiko-patolojide önemli bir düzelmenin hiç olmazsa -henüz- ortaya çıkmadığını gördük.
Burada, birey ve toplum düzeyinde yaşadığımız, bu serüvenin öyküsü anlatılmaya çalışılmıştır...