Sveti Stefan Bulgar Kilisesi - istanbul



Sveti Stefan Bulgar Kilisesi neo-gotik üslupta, yeşilimsi gri bir binadır. Girişte, kilisenin Viyana'da yapıldığını anlatan küçük bir plaket vardır. Yapının bütün bu olağanüstülüğünün anahtarı da bu plakettedir. Kilisenin tamamı dökme demirdendir. İçi ve dışı, her parçası Viyana'da bir fabrikada dökülüp önce Tuna, sonra Karadeniz'den taşınarak İstanbul'a getirilmiş ve burada monte edilmiştir. İçeride mermer görünümlü sütunlar bile demirden yapılmıştır.
Bu farklılığı açıklayan bir efsane vardır. Osmanlı padişahı Bulgarlar'ın bu kiliseyi yapmasını pek istemiyormuş. Israr sonunda, masal hükümdarları gibi işi zora koşarak, "bir şartla, kiliseyi bir ay içinde yaparsanız, izin veriyorum" demiş.Onun için de Bulgarlar dökme demiri tercih etmişler ve bir ayda kiliseyi monte etmişler.

Çoğu masal gibi bu da tarihi gerçekliği kendine göre yansıtıyor. Zamanın Osmanlı Padişahı Abdülaziz ve sadrazamı Ali Paşa gerçekten de kiliseye izin vermek istememişlerdi. 1800'lerin sonunda milliyetçilik her yerde yayılıyor, her şeyi etkiliyordu.


Milletleşme yolundaki Bulgarlar, Ortodoks oldukları halde, Fener'deki Rum Ortodoks Kilisesi'ne bağlı kalmak istemiyor, bağımsız ve milli Bulgar Ortodoks Kilisesi istiyorlardı. Bu da Osmanlılar'ın fazla işine gelmiyordu. Fener'le geleneksel karşılıklı bağları, anlaşmaları vardı; ama bunun ötesinde, Bulgar milliyetçiliğinin gelişmesi durumunda, bu tepkilerin yalnız Fener'in dini otoritesine karşı çıkışla kalmayacağını, Osmanlı politik otoritesinin de sarsılacağını seziyorlardı. Ama çok fazla dayanamadılar ve izin verdiler.