Günün Sözü DamlaPenia.
Her şey neye layıksa ona dönüşür. -Mevlana
Etiket Listesi

Seçenekler
Seçenekler
Stil
Avatar Seçilmemiş
Üyelik tarihi
03 Şubat 2015
Bulunduğu yer
Antalya
Mesajlar
20.169
Seslenildi
1439 Mesaj
Etiketlendi
51 Konu

Standart Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz Türküsü Hikayesi

14 Ekim 2015
1



Rize yöresi Rize'nin şimdiki adı Portakallık olan
Haldoz mahallesindeki bir düğünde
kardeşinin bıçakla karnından yaralanması üzerine
kendisine haber verilen Sandıkçı Şükrü olay yerine giderek
kardeşini kanlar içinde buluyor ve
kardeşini yaralayan Abdi Ağa'nın uşağını (bir anlatıma göre de Abdi Ağayı) orada vuruyor.
Bu olay üzerine hapishaneye düşen Sandıkçı Şükrü bir süre sonra
bazı arkadaşlarıyla birlikte hapishaneden kaçıyor ve dağa çıkıyor.
Sandıkçı Şükrü dağa çıktıktan sonra yönetimle işbirliği yaparak
kendisini hileyle zehirlemek isteyen biriyle
karısı Fadime'yi elinden almak isteyen başka birini öldürüyor.
Sandıkçı Şükrü'nün adı bu olaylardan sonra daha da yaygınlaşıyor.
Fakirlere bir şey yapmaması zenginlerle mücadele etmesi yüzünden
halk tarafından da seviliyor ve destekleniyor.
Bu ve benzeri erdemleri yüzünden kendisine yardım edenler çoğalıyor.
Sandıkçı Şükrü'nün türküde adı geçen Perilizade adında
zengin birine haberler göndererek yoksullara mısır dağıtmasını istediği
yoksa kendisini cezalandıracağı tehdidinde bulunduğu söylenir.
Nitekim Sandıkçı Şükrü'nün isteğini yerine getirmeyen Perilizade'nin mısırlarını
adamlarına toplattırdığı ve yoksullara dağıttırdığı yaşlılarca da anlatılır.
Rize'nin Camiönü (Arkotil) mahallesinden Hüseyin Kutlu adında
Sandıkçı Şükrü dönemine yetişmiş bir yaşlı
"Çevrede başı belaya giren Sandıkçı'nın yanına geliyordu.
Sandıkçı hem geleni koruyor hem yardım ediyordu" diyor.
Kardeşiyle birlikte türküde adı geçen Urusba (şimdiki adı Uzunkaya) köyünde
eski bir kahvede otururken zaptiyeler çevresini sarıyorlar.
Zaptiye Çavuşu Abbas Çavuş Sandıkçı'nın teslim olmasını istiyor ancak
Sandıkçı kabul etmeyerek Abbas Çavuş'tan çekip gitmelerini istiyor.
Zaptiye Çavuşu da bunu kabul etmeyince çatışma çıkıyor.
Sandıkçı ve kardeşi Zaptiye Çavuşu ile birkaç zaptiyeyi öldürerek kaçıyor.
Sandıkçı Şükrü'nün bu olaydan sonra bir ara yakalanıp zincire vurularak
batıya gönderildiği fakat kapatıldığı yerden atlayıp Rizeli sandalcılar tarafından kurtarıldığı anlatılır.
Sandıkçı Şükrü'nün Sinop kalesinde tutukluyken denize atladığı ve kurtulduğu anlaşılıyor.
Sandıkçı Şükrü'nün yakalanmaması ve her geçen zaman içinde
daha çok halk desteği sağlaması üzerine Trabzon Valisi Kadir Paşa
önemli sayıda adam toplayarak Sandıkçı'nın üzerine gönderiyor.
Sandıkçı'nın üzerine gönderilen süvariler
Kolcu kayıklarının Reisi Varilcioğlu Sadık'ı da yanlarına alıyorlar.
Sandıkçı Şükrü Of ilçesinin İkizdere köyü yakınlarındaki
Sanlı adlı bir mezrada bir yaşlı kadının evinde otururken ihbar ediliyor.
Çevresi atlılarca sarılıyor.
Varilcioğlu da yanlarında.
Sandıkçı Şükrü teslim olmak istemiyor.
Fakat eskiden tanıştığı Varilcioğlu Sadık teslim olursa
öldürülmeyeceğini söyleyerek onu ikna ediyor.
Sandıkçı Şükrü de buna inanarak tüfeği elinden teslim oluyor.
Fakat Varilcioğlu ile zabtiyeler teslim olarak
önlerinde yürüyen Sandıkçı Şükrü'yü arkadan kurşunlayarak öldürüyorlar.
Türkülerden gövdesinin şehre getirilerek halka gösterildiği anlaşılıyor.
Sandıkçı Şükrü'yü doğrudan gören ve tanıyan Refii Cevat Ulunay
ondan "Yaptıklarına pişman olmuş fakat
affedilmeyeceğini bildiği için teslim olmayan mert bir insan" olarak sözediyor.
1843-1909 yılları arasında yaşamış Rizeli Kahya Salih adında dinci ve tutucu bir şairin de
Sandıkçı Şükrü'yle ilgili bir destanı bulunuyor.
Karadeniz Türkçesiyle yazılan destanda "Şükri dedikleri
bir merd eşkıya"nın
"Devlet hükümatina" kurşun attığı için öldürüldüğü anlatılıyor.


Hayatın ağıtını bilenler anlar ancak.
Değeri değere değen kavrar.




Bilgi kokmayan karşı çıkışlarda cehalet kokusu ve kompleks vardır.







Avatar Seçilmemiş
Üyelik tarihi
03 Şubat 2015
Bulunduğu yer
Antalya
Mesajlar
20.169
Seslenildi
1439 Mesaj
Etiketlendi
51 Konu
Standart Cevap: Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz Türküsü Hikayesi
14 Ekim 2015
2


Sene 1341 Nefsime uydum
Sebep oldu şeytan bir cana kıydım
Katil defterine adını koydum
Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz

Sen üzülme anam benim dertlerim çoktur
Çektiğim çilenin hesabı yoktur
Yiğitlik yolunda üstüme yoktur
Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz

Çok zamandır çektim kahrı zindanı
Bize de mesken oldu Sinop'un hanı
Firar etmeyilen buldum amanı
Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz

Sinop kalesinden uçtum denize
Tam üç gün üç gece göründü Rize
Karşı ki dağlardan gel oldu bize
Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz

Bir yanımı sardı müfreze kolu
Bir yanımı sardı Varilcioğlu
Beşyüz atlıylan kestiler yolu
Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz


Hayatın ağıtını bilenler anlar ancak.
Değeri değere değen kavrar.




Bilgi kokmayan karşı çıkışlarda cehalet kokusu ve kompleks vardır.







Konuyu 1 kişi okuyor. (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 
Benzer Konular
Konu
Konuyu Başlatan
Forum
Cevaplar
Son Mesaj