Hz.Eyyüp Peygamber Kıssası

HZ EYÜP
Eyyub peygamber, sabrın Kur’an’daki timsalidir.
Ve Kur’an muhatabının şahsiyetini peygamberlerden verdiği örneklerle inşa eder.
Bunu yaparken muhatabı olan insandan “meleklik” beklemez.
Cesaret, herkesin korktuğu zamanda Donkişotluk yapman değildir.
Cesaret, herkes gibi sen de korktuğun halde,
yapman gerekenden asla vazgeçmemendir.
Korksan da, işini yapmayı sürdürmendir.
Ne diyor Hz. Eyyub:
“Şeytan bana tarifsiz bir bezginlik ve terkedilmişlik hissi verdi”.
Bu bir itiraftır. Ama edebe bakınız;
“bezdim”, “bittim”, “burama dayandı”, “bıktım artık”, “yetti gayrı” demiyor.
Bunları hissediyor fakat bu hissin şeytani
bir dürtü olduğunu biliyor ve itiraf ediyor.
Eğer bir hissi kendinizle aynılaştırırsanız,
ona karşı mücadele edemezsiniz.
Yapmanız gereken, önce onun size ait bir şey değil,
size tebelleş olmuş bir şey bilmenizdir.
Ancak ondan sonra o iç dürtüye karşı mücadelede başarı kazanabilirsiniz. Ancak o zaman dizinize derman gelir.
Her zamane insanının yapması gereken talimat belli:
“Ayağını yere vur”. Yani “düş yola”, “davran bakalım”.
Zımnen: yan gelip yatma, ara derdinin dermanını; bak gör,
mutlaka bulacaksın!
Çünkü Allah’ın yasası bu!
Peygamber,
Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü’minler de (iman ettiler).
Her biri; Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine
iman ettiler ve şöyle dediler:
“Onun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden)
ayırt etmeyiz.”
Şöyle de dediler:

“İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz.
Sonunda dönüş yalnız sanadır.”
(BaKaRa 285.Ayet)