Hazreti Muhammed’in Cenaze Namazı



Peygamberimiz (s.a.v.) vefat ettiği hastalığı sırasında Hücre-i Saadet ile mescid arasından bir perdeyi açtırdı. Ashâbı Hz. Ebûbekr’in ardında cemaat olup namaz kılıyorlardı. Onların bu güzel hâlini gördü ve Allâh’ın ümmetini bu hal üzere tutacak ıslah edecek birini halife kılacağını ümid ederek, Allâh’a hamd etti. Sonra “Ey insanlar, ey mü’minler, sizden birinize başkasından dolayı bir musibet erişirse benim vefatımı hatırlayarak kendini taziye etsin. Zira benden sonra ümmetim üzerine benim vefatımdan daha şiddetli musibet gelmez.” buyurdular.

Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) hicretinin onbirinci senesi Resîulevvel ayının onikinci Pazartesi günü (m. 8 Haziran 632) irtihal buyurdular. Ashâb-ı Kirâm zeval vaktinden sonra cenaze namazını kılmağa başladılar. Üç gün namaz kılındı.

Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) kefelenip sedir üzere konulduğunda, yanına önce Hz. Ebûbekr ve Hz. Ömer, Muhacir ve Ensar’dan odanın alacağı kadar bir cemaat ile girdi ve saf saf olup durdular. İkisi “Selâmün aleyke eyyühennebiyyü ve rahmetullâhi ve berekâtühü” diyerek Resûlullâh’a selâm verdiler. Hz. Ali (r.a.) “Sizden kimse onun cenaze namazına imamlık etmesin, zira o hayatında ve vefatında da imamımızdır.” dedi. İmam olmadan namazını kıldılar. Sonra Hz. Ebûbekr ve Hz. Ömer şöyle dedi: “Yâ Allâh, bizler şahitlik ederiz ki o senin ona indirdiğin dini bize tebliğ etti, bizlere hak yolda nasihatta bulundu, dinini aziz kılıncaya kadar senin yolunda hakkıyla cihad etti, hatta din kemal buldu. Allâh’ım bizleri senin ona indirdiğine tam uyanlardan kıl, peygamberimizden sonra onun yolundan bizi ayırma, âhirette de bizi onunla bir araya getir, o bizi, biz onu tanıyalım. Zira o hayatında iken mü’minlere pek müşfik, pek merhametli idi. Muhakkak biz ondan sonra da imanı hiçbir şeye denk tutmaz, dinimizi dünya ile asla sarmayız.” Cemaat de “Âmîn, âmîn.” dedi.

Sonra onlar çıktı ve başka cemaat geldi. Hz. Ali devamlı oarada bulunup halk bölük bölük girip namazı kıldıkça Resûlullâh’a selâm verir ve Hz. Ebûbekr’in söylediklerini söyler, halk da “Âmîn, âmîn” derlerdi. Bu vaziyette önce erkekler, sonra kadınlar ve sonra da çocuklar namaz kıldılar. Medine’de Resûlullâh Efendimiz’in namazını kılmayan kimse kalmadı.

Fazilet Takvimi 2012