Dr. Gary Small'ın hayatı boyunca tecrübe ettiği en ilginç vakaları anlattığı bir kitap BPGD. Bir tür anı anlayacağınız. Ama hasta doktor güvenirliğini ihlal etmemek için bazen adları, semtleri değiştirmiş. Ben daha çok Freud'un kitabı gibi beklemiştim, saçmalamışım. O tür bir kitabın 21 baskı yapmayacağı da oldukça bariz. Genç bir psikiyatrist olarak Gary ile hayata atılıyoruz, o işinde uzmanlaştıkça odası, egosu, serveti, namı ve ailesi de onunla beraber büyüyor. Onun başından geçen en ilginç vakalar belki döneminde gerçekten öyleydi de ama bugün bir çok olayı az çok biliyoruz. Size adlarını yazıp hikayenin etkisini bozmak istemiyorum. Ama eminim içlerinden büyük bir kısmından haberdarsınızdır.

Kitapta çeşitli bölümler var ve her bölümde farklı hikayeler anlatılıyor. Bir anne oğul ilişkisini anlatırken yazar, aklımdan onlarca düşünce geçti. Ebevenylerin yaptığı her hareketin çocuklarını ve onların çocuklarını etkileme kabiliyeti varken, aklı salim şekilde bir çocuğu gerçekten doğru yetiştirdiğinizden nasıl emin olursunuz? Olamıyorsunuz. Bu sorunlar o çocuğun tüm hayatını etkiliyor: yaptığı seçimleri, mesleğini, hatta kendi çocuğunu yetiştirme şeklini. O zaman hepimizde bir derece psikolojik sorunları var. O zaman hepimizin aile hekiminin yanında bir de psikologumuzun olması gerekiyor.

Yazar yaklaşık 30 yıllık bir dönemi kitapta anlatıyor ve insanların zamanla nasıl da Psikiyatriyi daha açık zihinlerle kabul ettiğine de tanık oluyoruz. Günümüzde hala psikologa gidenlere deli muamelesi yapılırken bunun 20 yıl öncesini az buçuk hayal edebilirsiniz. Üstelik Gary'nin anlattığı gibi diğer doktorlar bile Psikiyatriyi bir bilim olarak görmüyorlar bile. Gary'nin mesleğinin günlük hayatına nasıl etki ettiği de veriliyor aslında metinde. Yani işi iş yerinde bırakma gibi bir ihtimali yok. Aklıma direkt erkek kadın hastalıkları uzmanları için yapılan espriler geldi doğrusu.

Eğer yazarın egosunu görmezden gelirseniz oldukça akıcı ve yer yer eğlenceli bir kitap. Benim favori hikayem Küçülen Penis. Eğer okuyanlar varsa neden komik bulduğumu büyük bir ihtimalle tahmin ediyorlardır. Bu türde başka kitap okumadığım için karşılaştırma olanağım yok ama okurken, özellikle başlarda Doktor'un da yanılabileceğini gördüğüm zamanlarda daha da çok sevdim. Bu yönden de aslında kitabın kendi içinde de bir tutarlılık var. Size de öneririm.

Kitabın çevirisi de hoşuma gitti. Bazı yerlerde Türkçe kelimeler parantez içinde verilmiş; daha çok kaynak metine sadık bir çeviri yapılmıştı. Ama yer yer türkçe deyimlerde kullanılmış. Terimler ingilizce olduğu için bazı kısaltmalar eğer ingilizce biliyorsanız size daha bağlantılı geliyor ama bilmiyorsanız da pek bir kayıp olmuyor.

Okurken bir de şu takıldı aklıma, aşk hormonal bir şeyse ve insan psikolojik hastalıkları olan birine aşık oluyorsa, o zaman bu bizde de bir dengesizlik olduğu anlamına mı geliyor? Sonuçta gen aktarımı için en sağlıklı kişilere çekiliyoruz. Böyle binlerce soru aklıma gelip gelip durdu kitap boyunca. Belki saçmalıyorum ama işin içinden de çıkamıyorum.