Anadolu’da tarih öncesi medeniyetlerin varlığı tahmin edilmekteydi. Son yıllarda Anadolu’nun birçok yerlerinde Neolitik eserler bulununca yurdumuzun tarihten önceki medeniyetler bakımından zengin olduğu anlaşıldı. Höyüklerde çıkan kalıntılara göre Anadolu, M.Ö. IV. ve III. binlerde Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Orta Anadolu ve daha sonraki devirlerde de Batı Anadolu Kültür Bölgesinin katılması şartıyla dört kültür bölgesine ayrılır.

Ele geçen çakmak taşı, el baltaları ve diğer araçlardan buzullar devrinden itibaren, buralarda, Taş Devri insanlarının yaşadığı anlaşılmıştır. Orta Taş Devri’ndeki kuraklıktan etkilenmemek için su geçirmeyen kil kullanmışlardır. Yeni Taş Devri’nde ise taş aletlerini perdahlayıp cilalı şekle soktular. Siyah ve gri renkte seramikler kullandılar, kumaş dokudular.

İlk defa, Kızılırmak bölgesinde tahminen M.Ö. 2600 yularında tarım ve şehir hayatının geliştiği, çeşidi tapınakların kullanddığı ve yüksek bir kültürün yaşandığı anlaşılmaktadır.
Anadolu’daki buluntu yerlerinin en önemlileri Karain Mağarası* Hacılar, Çatalhöyük* Alişar* Truva4 Alacahöyük’tür.

a) Karain Mağarası (Antalya)
Anadolu’da Paleolitik Devre ait birçok “Yüzey ve Mağara” buluntuları vardır. Bu buluntular K. Maraş’taki Döngel, Hatay’ daki Mağaracık, Kuzey Anadolu’daki Tekeköy, Isparta’daki Kapalin Mağaraları ile tarih öncesi (Prehistorya), ön tarih (protohistorya) eserleri ve fosil insan kalıntıları yönünden çok verimli olan Antalya ilindeki Karain Mağarasıdır. Mağarada Eski Taş, Yeni Taş, Kalkolitik, Bronz, Roma ve Bizans devirlerini aydınlatacak kahntılar mevcuttur. Taştan el baltalan, kazıcılar, deliciler, uçlar ve değişik aletler ile kemikten kamalar, bizler vb. bulunmuştur. Ayrıca Eski Taş Devri’ nden itibaren, Anadolu’da yaşamış olan hayvan fosillerine, Orta Taş Devri’nden itibaren de insan izlerine rastlanır. Paleolitik sanat eserleri yanında geniş atölyeler ve ocak yerleri de görülür. Mağaranın duvarlannda yer yer kaba resimler bulunur.

b) Hacılar (Burdur)
Hacılar Erken Kalkolitik çağının en önemli buluntu yeridir. İngiliz arkeoloji cemiyetinin 1957-1960 yıllan arasında yaptığı kazılarda Hacılar Höyüğünde 9 kültür tabakası bulundu.
İlk beş tabaka Kalkolitik, VI-IX tabakalar ise Geç Neolitik döneme aittir. Bu tabakalarda 8 ev bulunmuştur. Bu evler, dikdörtgen planlı olup kerpiçten yapılan taş temel üzerine oturtulmuştur. Evlerin ocak ve odalannda şekiller, tahıl, taş oraklar ve ana tannçaya ait heykeller bulunmuştur. Kapılar geniş cephede yer alır.

Ayrıca Erken Kalkolitik devre ait üst tabakadan birinde tapınak olduğu tahmin edilen büyük bir bina ve I. katta sura bitişik inşa edilmiş kapısız planlı evler bulunur.Bereket tanrısını temsil eden şişman kadın heykelleri ve tek renkli çanak, çömlekler de bulunmuştur.

c) Çatalhöyük (Konya)
1961′de yapılan kazıda biri doğuda diğeri batıda olmak üzere iki yerleşme yeri bulundu (M.Ö. 6500-5700). Batı Çatalhöyük’ün bütün katlan Kalkolitik devre aittir. Doğu höyükte düzenli bir şehir kültüründen izler görülür. Evler genelde çift odalı, ocaklı olup tavandan giriş çıkış için kapıya benzer bir tertibat vardır. Duvarlara kırmızı boya ile çizilen hayvan resimleri, av ve dans sahneleri yapılmıştır. Oda içinde divanlar (sedirler), ocaklar, kabuk ve taştan yapılmış kolyeler ve süs eşyalan bulunur.
Bunlardan başka taştan yapılmış bıçaklar, ok uçları, kurşun ve bakır araçlar görülmüştür. Duvarlan freskli ve kabarma resimli olan binalann tapınak olduğu tahmin edilmektedir.

d) Alişar Höyüğü (Yozgat)
Yozgat ilindeki Alişar höyüğünde Amerikalılar tarafından yapılan kazılar sonucunda, Anadolu’nun tarih öncesi devrinin kronolojisi yapılabilmiştir. Alişar’da M.Ö. 3000 yılından M.Ö. 2500 yılına kadar süren devirlerde çanak ve çömlekçilikle ev yapma tekniğinde ilerlemeler olmuş; süs eşyalannda, az da olsa bakır ve gümüş kullanılmıştır.

M.Ö. 2500-2300 yıllanna ait devirde ise, kerpiçten bir surla çevrili kale ve bu kalenin eteğinde bir şehir bulunmuştur. Bu dönemde seramik işçiliği ilerlemiştir.M.Ö. 2300-2000 yıllan arasında ise daha mükemmel yapılan vazolardan seramik sanatının çok ilerlediği görülür.

e) Alacahöyük (Çorum)
Çorum ili Boğazköy civarında bulunan Alacahöyük, Anadolu’nun tarih öncesi devrinin önemli bir merkezidir. 1935 tarihinden günümüze kadar genelde Türk arkeologlar tarafından yapılan kazılar sonucu dört kültür çağı tespit edilmiş ve on dört hükümdar mezarı bulunmuştur. Bu mezarlardan altın ve gümüşten yapılan süs eşyalan (bilezik, kemer, iğne, tokalar, gerdanlıklar), maden ve toprak kaplar, çift kulplu gaga ağızlı vazolar, silahlar, boğa ve geyik heykelcikleri ile güneş kurslan çıkanlmıştır. Bu eserler M.Ö. 2500 yıllannda Orta Anadolu’da ileri bir uygarlığın yaşandığını gösterir.

Anadolu’nun birçok yerinde yapılan kazılar sonunda bulunan eserler, M.Ö. 3000′de büyük bir uygarlığa erişildiğini, bir bey tarafından yönetilen şehir ve kasabaların kurulduğunu ortaya koymaktadır.

Bu devre ait yazılı belgeler bulunmamış, ancak Sinear tabletlerinden Akad Kralı S argon ile Naram-Sin’in Anadolu’ya birtakım seferler yaptıkları anlaşılmıştır. Kayseri yöresindeki Kültepe’de bulunan Asurca tabletlerde de M.Ö. 2000 yıllarına doğru Anadoludaki küçük devletlerin Asur Devleti ile ticaret yaptığı belirtilmiştir.

Anadolu’nun Tarih Devirleri

Anadolu’nun tarihi devri,Asur kolonileri çağı ile başlar.(M.Ö.XIX.yy)Aralarında idari ve adli teşkilatları olan Asurlu tüccarlar birçok şehirde ticaret mahallesi kurdular.Bu kolonilerin Anadoludaki başkentleri Kaniş(Kültepe) idi. Tüccarların güvenlikleri şehir kralıkları tarafından korunurdu.

Koloni Devri ile ilk yazılı belgeler, Kayseri yakınındaki Kaniş (Kültepe/ Karahöyük)’te bulundu. Bulunan bu tabletlerden Asur hakimiyetinin Orta Anadolu’ya kadar yayıldığı anlaşıldı.


Alıntı