Günün Sözü DamlaPenia.
Her şey neye layıksa ona dönüşür. -Mevlana
Etiket Listesi

Seçenekler
Seçenekler
Stil
Avatar Seçilmemiş
Üyelik tarihi
03 Şubat 2015
Bulunduğu yer
Antalya
Mesajlar
20.169
Seslenildi
1439 Mesaj
Etiketlendi
51 Konu

Standart Kaside Nedir ? Kaside Örnekleri

30 Mart 2015
1



Kasideler genellikle birini övmek veya yermek amacıyla yazılan şiirler daha çok din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla yazılan divan edebiyatı şiirlerdir Kaside şairlerine kaside-gü (kaside söyleyen) kaside-sera ya da kaside-perdaz (kaside yazan) denir Çok katı bir kalıpla yazılan kasideler 6 bölümden oluşur

Türk edebiyatında 13 yüzyılda kullanılmaya başlanır Nazım birimi beyittir Beyit sayısı 33-99 arasında değişirKasidenin ilk beyitine matla denir Şair kasidesi içinde matlayı tekrar ederse tecdid-i matla denir Matlayı birden çok tekrar ederse bu zat-ül metali veya zül metalidir Kasidenin son beyitine makta şairin mahlasının bulunduğu beyite taç beyit denir Kasidenin en güzel beyiti beyt-ül kasid olarak isimlendirilir

"Kasideler birini övmek veya yermek için yazılan şiirlerdir"şeklindeki tanımbunun nazım şekli değil de nazım türü olduğunu ortaya çıkartırOysa kaside adı şiirin nazım şekliyle alakalı bir durumdurBu açıdan bakıldığında kasideleri belirli bölümlerden oluşan ve gazellerden daha uzun yazılan belli bir kafiye örgüsü olan(aa ba ca da)nazım şeklidir diye tanımlamak daha doğru olacaktır Kasideyi övgü ve yergi şiiri olarak tanımlarsak övgü ve yerginin yapıldığı farklı nazım şekilleriyle yazılmış bütün şiirleri bu gruba dahil etmemiz gerekirMesela şair gazelinde bir kişiyi övdü ise onun da kaside olduğunu iddia etmemiz gerekir ki bu da bizi açmaza sürüklerAynı şekilde bütün hicviyeleri kaside olarak adlandırmamız gerekirMesela Ziya paşanın meşhur terkib-bendlerini(erbâb-ı kemâli çekemez nâkıs olanlarrencîde olur dîde-i huffâş ziyâdan) kaside olarak kabul etmemiz gerekir Kasidelerde illaki övgü veya yergi olacak şartı yoktur

Meselâ şair bahariyye içinde tamamen baharın güzelliklerinden bahsetmişse bunun içinde övgü ve yergi aramak abes olacaktır

Özellikle İstanbul'dan uzak kalan şairlerin divanlarındaki kasidelerde bir devlet büyüğünü övmekten ziyade bu tür övgü dışı konuların anlatıldığı eğer incelenirse görülecektir

Aynı hatalar gazel için de yapılmaktadırGazel kadın aşk şarap konulu şiirler demek değildirGazel bir nazım şeklidirEn az 3 beyittirBeyit sayısı kasideler kadar fazla değildir3 beyitten az olan gazellere nâ-tamam gazel denirYani tamamlanmamış"

Alıntı


Hayatın ağıtını bilenler anlar ancak.
Değeri değere değen kavrar.




Bilgi kokmayan karşı çıkışlarda cehalet kokusu ve kompleks vardır.







Avatar Seçilmemiş
Üyelik tarihi
03 Şubat 2015
Bulunduğu yer
Antalya
Mesajlar
20.169
Seslenildi
1439 Mesaj
Etiketlendi
51 Konu
Standart Cevap: Kaside Nedir ? Kaside Örnekleri
30 Mart 2015
2
[I]

KASİDE ÖRNEKLERİ


Kaside
Bu şehr-i Sitanbûl ki bî-misl ü behâdır
Bir sengine yekpâre Acem mülkü fedâdır

Bir gevher-i-yekpâre iki bahr arasında
Hurşîd-i cihân-tâb ile tartılsa sezâdır

Altında mı üstünde midir cennet-i a'lâ
Elhak bu ne hâlet bu ne hoş âb u hevâdır

İnsâf[ı] değildir anı dünyâya değişmek
Gülzâr[ı]ların cennete teşbîh hatâdır

İstanbul'un evsâfını mümkün mü beyân hiç
Maksûd[ı] hemân sadr-ı kerem-kâra senâdır

Ez-cümle Nedîmâ kulun ey Âsaf-ı devrân
Müstağrak-ı lütf u kerem ü cûd u atâdır
NEDİM


KASİDE-Yİ HÜLYA
' Sevgili eşime ithaftır '

Ey divane bülbül gel bahara er
Açılmış goncaya sen de gönül ver

Ruhuna hoş gelen bir türkü gibi
Seni saracak aşk rüzgarı eser

Kırmızı renkleri bir kadeh gibi
Açılmış goncalar beni okşa der

Dayanılmaz arzu varsa içinde
Kanatlarında güç eksik olmaz fer

Nereye koyarım diye düşünme
Sinenin üstüdür güzel olan yer

Tatlı nağmelerle bezenmiş sözler
Kalbin derinine sevdayı eker

Sevda öyle bir şey ki anlamazsın
İnceden inceye bir derdi döşer

Unutmak istersin güzelliğini
Sen istedikçe o derine iner

Bir bedeli vardır güzel sevmenin
Aşık olan çile çekerek öder

Meyhanelerini mesken tutarsın
Sarhoşu olan ten kendinden geçer

Sarılır kadehin ince beline
Yudum yudum içer arzuyla öper

Her damla düştükçe alevlenir kor
Baktığın yerlere hayali düşer

Divanedir artık taşıdığın can
Harı söndürmeye çöllere gider

Leyla'yı arayan gözlerin artık
Kumların üstünde Mecnun'a döner

Her adım attığın yerde o vardır
Serabına doğru seni sevkeder

Hülya'yı öveyim tatlı sözlerle
Ne güneş doğacak artık ne kamer

Güneş doğmayınca sabah olmaz
Günün ilk ışığı olmaz da seher

Çalkalanan deniz dalgalarında
Yol göstermeyecek artık bir fener

Azgın dalgalarda yol gösterecek
Tam gönlüme göre istenen rehber

Ne kadar derinde olsa da yine
Aranıp çıkartmak istenir cevher

İnciler dizilmiş olur sineye
Bulununca onun gibi mücevher

Ziyasından yoksun kalmış yıldızlar
Gece karanlıkta Hülya'yı bekler

Aşk yarama merhem olacak ilaç
Dünyada Hülya'dır ahrette kevser

Ey divane bülbül onu övmeye
Sözler yetmez gayri o tek şaheser

Ey Dermani sende maarifet var
Çile sardıranı sevmektir hüner

Kulunu seversin Yaradan için
Her sevgi içinde Allah'ı gizler

Çektiğin çilenin sevabı varsa
Hem ahirete hem dünyaya yeter

Günahtan arınmış olanlardan ol
Kurulunca Hak'kın önünde mahşer


Günahı çok olan sana bakınır
Aşık olan canı gıbtayla izler

Ey Allah'ım gonca gülün dalında
Sonsuza dek eksik olmasın amber

Hidayet eyle sen güzel kuluna
Kalbime karşı hep olsun münevver

Şahadeti eksik etme dilinden
Hak'kın üzerine olsun mukadder

Yanlışa düşüp de bocalamasın
Tek kılavuz olsun ona Peygamber

Onun sevgisi var benim kalbimde
Benim sevgim onda olsun muteber

ALİ KAYBAL







Hayatın ağıtını bilenler anlar ancak.
Değeri değere değen kavrar.




Bilgi kokmayan karşı çıkışlarda cehalet kokusu ve kompleks vardır.







Konuyu 1 kişi okuyor. (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 
Benzer Konular
Konu
Konuyu Başlatan
Forum
Cevaplar
Son Mesaj