Ruhumuza en yakın ruha ulaşabilmek yolunda, farkında olmaksızın ve bizden bağımsız içsel dürtülerimizle bizi yollara düşüren bir zaafımız var. Hepimizde bu kadar masum ve bu denli yaşamsal olan en elzem şeyi arıyoruz...Sevgiyi arıyoruz. Yolumuza çıkan bir çok diğer arayanla çarpışıyoruz bu yolculukta...Bazen sadece pardon deyip uzaklaşıyoruz, bazen fark etmiyoruz bile çarpıştığımızı ve bazen de durup kalıyoruz o çarpışmanın etkisiyle. İlgimize hiç mazhar olamayanlar, olur gibi olup yanıldıklarımız ve bir de o takılıp kaldığımız !!! Sarılıyoruz birbirimize tüm içtenliğimizle, açıveriyoruz belki kendi başımızayken görmekten imtina ettiğimiz en kuytularımızı hiç çekinmeden...Biliyoruz o bizi her halde seviyor. Öylesine içi içe giriyoruz ki, haşroluyoruz toprakla su gibi...Ve yoğuruyoruz aşkın hamurunu...Kimin ne kadar toprak kattığı kimin ne kadar su verdiğini o toprağa hesaplamadan. Yeter ki kıvamında olsun hamurumuz. Bir yabancının benliği, kendi benliğimizden üstün oluyor gözümüzde. Tüm kusurlarını bilmemize rağmen o bizim mükemmelimiz oluyor, en kıymetlimiz oluyor. Sonra onu sığdıramıyoruz yere göğe..Tabiri caizse o en değerli vazomuza çiçek koymaya korkuyoruz sehpanın üzerinden düşüverir de kırılıverir diye...Sakınıp saklamaya çabalıyoruz, sakar bir el değip kırmasın diye... Dolabın en kuytusuna koyup öyle bakarak seviyoruz onu...Aklımızca koruyoruz. Düşünmüyoruz her vazo bir çiçek ister içinde...Vazonun da doğası budur.Bunu yaşayamayacaksa o niye vazodur???İşte bir aşkta tam da bu dönemeci dönebilen, saf bir sevgiyi yakalıyor. Sahip olduğunun naturasına saygı duyarak, onun kendisini yaşamasına belki başlarda tahamül göstererek ama sonrasında mutlaka onun keyifleriyle keyiflenmenin hazzına vararak yaşayıp yaşatabilenler, aşkı ölümsüz kılıyor.Koyun vazonuzu sehpanıza..Doldurun içini en sevdiğiniz rengarenk çiçeklerle. Hiç birşey olmaz korkmayın.Kurulan birçok felaket senaryosunun ancak %1'i gerçekleşir zira...Ki oldu ki kırdı bi sakar vazonuzu...Olsun!!!O vazo o andan itibaren o sakar için artık çöptür belki ama, sizin hala en kıymetlinizdir. Yamayın, yapıştırın o an işte onu sarın sarmalayın ki; o da görsün sevilmek nasılmış.Hayat bazen ciğerinizi söke söke doğru olanı yaptırır.Ve yaşamdaki bir doğru da şudur:Özgürleştirmediğiniz hiçbirşeyi tam manasıyla sizin yapamazsınız.