G GAC [ Granular activated carbon ] Taneli aktif karbonu.
GAMMA RADYASYON [ Gamma radiation ] Çok kısa dalga boyundaki elektromanyetik radyasyon.
GARP [ Global Atmospheric Research Programme ] Global Atmosfer Araştırması Programı.
GAZ KROMATOGRAF [ GC = Gas chromatograph ] Bir gaz veya sıvı karışımın içindeki maddelerin ( gazların veya uçucu sıvıların ) oranlarını belirleyebilen analiz cihazı.
GAZ DEZENFEKTAN [ Fumigant ] Gazlaştırılmış böcek öldürücü. Genellikle yapılarda yada seralarda kullanılır.
GCM [ General circulation model ] Genel dolaşım modeli.
GECEYARISI ÇÖP DÖKME [ Midnight dumping ] Gizli yasa dışı çöp dökme.
GEMS [ Global Environmental Monitoring System ] Global Çevre İzleme Sistemi.
GEZEREV [ Mobile home ] Su ve elektriği bulunan içimde yaşamaya mahsus karavan.
GIDA KATKI MADDELERİ [ Food additives ] Gıda maddelerine dayanıklılık çekicilik kıvamı tat yada hazırlama kolaylığı sağlamak için hazırlanmaları yada işlenmeleri sırasında özellikle katılan maddeler.
GİRDAP [ Eddy ] Havanın ve su akımlarında türbülansın neden olduğu her türlü boyutta anafor hareketi.
GİRDAP YAYILMASI [ Eddy diffusion ] Çalkantılı ( turbulant ) bir akış rejiminde bulunan yabancı maddelerin moleküler difüzyona kıyasla çok daha büyük bulutlarda yayılımı.
GİRDİ [ Input ] Girdi kirlilik bağlamında bir ortamda bulunan ve çevre için zararlı kirleticiler içeren her tür gaz yada sıvı atıkları ifade eder.
GİZLİ YAĞIŞ [ Occult precipitation ] Potansiyel bir kirlilik nedeni oluşturan ve ağaçlarla bitkileri etkileyen yağmur dışındaki nem durumu.
GOR [ Gas/oil ratio ] Gaz/yağ oranı.
GÖLET [ Pond ] Genellikle gölden küçük ve havuzdan büyük doğal yada yapay olarak yapılmış su oluşumu.
GRAS [ Generally recognized as safe ] Genellikle emniyetli kabul edilen.
GRİ ALAN [ Gery area ] Afet alanı; ortalam alan-ekonomik açıdan gelişmesi bazı yörelerden daha hızlı bazılarında daha düşük seyreden ara alan.
GROYN [ Groyne ] Kum hareketlerini önlemek kum kaybını asgariye indirmek ve belli bir kumsal kesimini korumak için kıyıya dik olarak inşa edilen mendirek.
GRUP [ Cohort ] Ortak bir istatistik niteliğe sahip bireylerden oluşan bir grubu belirtmek için kullanılan demografik terim.
GRUP DAVASI [ Class action ] Vatandaş davası diye de adlandırılır. Ortak çıkarlara sahip bir grubun temsilcisi olarak birden fazla kişinin dav açmaları yada haklarında dava açılması durumu. Genellikle çevre ile ilgili davalarda kullanılır.
GRUP YAŞAMLILIK YÖNTEMİ [ Cohort survival method ] Yaş ve cinsiyete göre ayrılmış nüfus gruplarınınölümlülük doğurganlık ve göç olasılıkları gözönüne alınarak gelecekteki bir tarih itibariyle yaşlanmasını inceleyen nüfus projeksiyonu yöntemi.
GÜBRELER [ Fertilizers ] Ekinlerin büyümesini sağlamak için toprağa eklenen maddeler. Doğal inorganik gübreler hayvan gübresi kompost ve talaş içerir; inorganik gübreler ise ezilmiş kireçtaşıalçıtaşıkükürt ve kaya fosfatı içerir. Bunun yanı sıra sentetik olarak üretilen büyük miktarlarda azot potasyum fosfor ve sülfür bileşikleri kullanılır.
GÜNLÜK ÖRTÜ [ Daily cover ] Dökülen katı atığı örtmek üzere bir günde serpilmesi gereken toprak.
GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ [ Noise pollution ] İnsanlar üzerinde olumsuz fizyolojik ve psikolojik etkiler yaratan arzu edilmeyen sesler. Gürültü kirliliğinin başlıca kaynakları arsında uçakların çalışması yol trafiği inşaat ve ağır donanım bulunmaktadır.
GÜRÜLTÜ VE SAYI İNDEKSİ [ Noise and number index ] İngiltere'de Heathrow hava limanı yöresinde yapılan bir araştırmaya dayanılarak geliştirilen uçak gürültüsünden kaynaklanan rahatsızlığın ölçülmesine yönelik indeks.
GW [ Gross weight ] Brüt ağırlık.
Bunu hiç unutma Evlat ! Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı;devam edegelen sömürgeceliği ,döktüğü kan,akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur . . .
Aliya İzzetbegoviç
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.