Allerjik hastalıklar genel olarak burun hava akımını bozarak horlamaya neden olmaktadır. Kişinin duyarlı olduğu allerjen ile karşılaşması, üst solunum yollarında ödem (şişlik) ve sekresyonların (akıntıların) artmasına neden olur. Sonuçta burun tıkanıklığı ortaya çıkar.

Burunda ödem ve tıkanıklık habituel horlama için bağımsız bir risk faktörü olarak belirlenmiştir (1).

Hayatın ilk yılında horlama gözlenen bebeklerin %15 ‘inde allerjisi olan anne baba olduğu bildirilmiştir (2).

Ülkemizde (İstanbul) ilkokul çocuklarında horlama sıklığı ve uyku problemleri konusunda yapılan bir çalışmada allerjik nezle, astım ve sigara dumanına maruziyetin önemli risk faktörleri olduğu belirlenmiştir (3).

Yine ülkemizde (Zonguldak) yapılan başka bir çalışma 3-11 yaş arası çocukların %3.3 ‘ünde habituel horlama gözlendiğini ve bunun allerjik rinit ile yakından ilişkili olduğunu ortaya koymuştur (4).

Bir çalışmada ise horlama ve uyku apnesi ile allerjik nezle bulguları arasındaki ilişki araştırılmış ve horlama ve uyku apnesi olan kişilerde eğer allerjik nezle bulguları da varsa mutlaka allerji testi yapılması önerilmiştir (5).

Uyku bozukluğu ve allerjik nezle arasındaki ilişkiyi araştıran bir çalışmada, allerjik nezlesi olan hastalar çeşitli skorlama sistemleri ile değerlendirilmişler (Sleep Disorders Questionnaire, Epworth Sleepiness Scale, Score for Allergic Rhinitis). Sonuçta allerjik rinit bulguları ne kadar ağır ise, uyku kalitesinin o kadar fazla etkilendiği ortaya konmuş (6).





SONUÇ OLARAK;


Sürekli horluyorsanız ve allerjik bir hastalık ile uyumlu şikayetleriniz de varsa bir allerji uzmanına muayene olmanızda ve allerji testlerini yaptırmanızda büyük fayda olacaktır.

Çünkü doğru bir allerji tedavisi ile kronik (müzmin) burun tıkanıklığından ve dolayısıyla horlamadan kurtulmanız mümkündür.