Çanakkale’deki Troia Antik Kenti’nde yakınlarındaki geç Bizans dönemine ait bir mezarlıkta bulunan 800 yıllık iskeleti inceleyen araştırmacılar hamile olduğu anlaşılan kadının ölümüne sebep olan virüsu tespit etti.




Homeros’un İlyada’sından geçen efsanevi şehir Troia Antik Kenti yakınlarında çalışmalarını sürdüren arkeologlar, geç Bizans dönemine ait mezarlıktaki bir kadının kaburgalarında iki adet çilek büyüklüğünde yumru olduğunu farketti. Bu sıradışı buluş araştırmacılara o döneme ait genetik ozalit veya antik bir bakterinin hamile kadınları etkilediği ve çoğunluklada tıpkı bulunan kadın iskeletinde olduğu gibi ölüme sebebiyet verdiğini belirlemelerinde yardımcı oldu.

Salı günü eLife’ta yayınlanan makalede Caitlin Pepperell ve diğer araştırmacılar bu ölümcül enfeksiyonun moleküler yapısını açıkladı.

30’lu yaşlarında olduğu düşünülen kadının cenini çevreleyen zar, plasenta ve amniyotik sıvıdan oluşan bakteriyel enfeksiyondan hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Her ne kadar bu denli eski bir malzemeden küçüçük bir DNA kalıntısını didiklemek nadir olsada bilim insanları kadının kaburgalarındaki yumrulardan son derece iyi korunmuş bir genetik örneğin kadın daha hayattayken oluşmasından şaşkınlık duymuş. Hamile olduğu ve cenine aşırı kalsiyum akmış olduğu düşünüldüğünde bakteriyel DNA’nın kireçlenme yoluyla yumruları oluşturduğu anlaşılıyor. Bir başka deyişle Pepperell’in belirttiği gibi ‘küçük çantalar DNA’yı saklı tutmuş’.

İskelet üzerinde inceleme yapan Alman arkeolog Henrike Kiesewetter, bezeciklerin bulunduğu yerden dolayı kadını tiberküloz hastası olduğundan şüphe ettiğini ve elindeki bilgileri Wisconsin Üniversitesi’nden Troia savaşı uzmanı William Aylward’a gönderdiğini söyledi.



İkili bezeciklerin tiberküloz veya böbrek taşı olmadığını aksine yumrulardaki hayalet hücrelerden bakteriyel virüs Staphylococcus saprophyticus ve Gardnerella vaginalis izlerine ulaşmışlar. Gardnerella vaginalis örneği günümüzdekiyle aynı iken Staphylococcus saprophyticus ise hayvancılık yoluyla 800 önce ölen kadını fazlasıyla etkilemiş.

Pepperell, ‘Hayret verici olan Staphylococcus saprophyticus’un günümüz verilerle karşılaştırıldığında çok akıcı bir organizma olduğu ve kolaylıkla idrar yolu enfeksiyonuna yol açabileceği gibi, yakın ve farklı çevrelere adapte olduğu görülüyor’ dedi.

Bunca sıkıntı neden?
Bakteri ve virüsler gelişip insanları hasta ettikleri için bunun nedenini belirlemenin bir yolu antik bakteri örneklerini ve DNA sıralaması kullanarak günümüz eşdeğerlerinin zaman içinde onları öldürmek için yaratılan antibiyotiğe direncinin nasıl değiştiğini öğrenmek. Pepperell bakterinin virüse dönüştüğünü ve bağışıklık sistemimizi çözdüğü için hastalığa neden olduğunu söyledi. Yakın zaman örneği Zika virüsü hamile kadınların mikrosefal bebekler doğurduklarıyla bağlantılı.

İskelete her ne kadar Helen denmesi kulağa hoş gelsede araştırmacılar onu Troia’lı kadın olarak anıyor. Araştırmalardan hamileliği esnasında yaşadığı güçlüklerden dolayı öldüğü anlaşılan kadının hayli zor bir hayatı olmuş. Bir çok dişini kaybeden Troia’lı kadın kemiklerinden de kronik bir enfeksiyon rahatsızlığı geçiriyormuş.

Mezarlıkta bulunan iskeletlerin yarısından fazlasında muhtemelen ağır fiziksel iş nedenli omurga ve eklem bozukluğuna rastlandı.