Büyük Zafer (Öncesi ve sonrası ile): Milletin Hazırlanışı | Atatürk Günlüğü




On yıldır aralıksız sürüp giden savaşların millet üzerinde yarattığı tahribattan sonra Sakarya Muharebeleri sırasında milletten istenen fedakarlığı, Tekâlifi Milliye Emirleri, aralıksız askere alınan ve cepheye gönderilen insanlar göz önüne getirildiğinde, millet desteğinin sağlanmasının güçlüğü ortaya çıkar.
Karşı ihtilal hareketlerinin kanlı bir şekilde bastırılmasının, küçük bölge ayaklanmaları karşısında gösterilen haklı şiddetin, istiklâl Mahkemelerince memleketin her tarafında verilen ağır mahkûmiyet kararlarının, Milli İdareye karşı millet üzerinde yarattığı hoşnutsuzluğu da dikkate almak gerekir. Bütün bunların üzerine, millet orduya yeniden asker vermeye ve yeni bazı mali külfetlere katlanmaya davet edilecekti.

Trakya’dan İstanbul bölgesinden ve İzmit-Eskişehir, Kütahya-Afyon çizgisinin batısında kalan geniş ve zengin bölgeden asker ve vergi alınamıyordu. Bütün yük Anadolu’nun fakir kısmına ve aşağı yukarı 7 Milyon (Aybarsa göre 9 Milyon) insana düşüyordu.


Yollar çok kötü durumda idi. Karayolları şose ve toprak olup, kullanılamayacak durumdaydı. Bu yollarda kullanılan ulaşım araçlarının çoğu, ilkel araçlardı. Kağnı, iki veya dört tekerlekli at arabaları, deve, eşekle taşımacılık yapılıyordu. Bunlar durumlarına göre, 100-140 km. arası yük taşıyabiliyorlar ve günde (kağnı 15-20 Km) 15-40 Km arası gidebiliyorlardı. Kamyon ve benzeri araçlar yok denecek kadar azdı. Demiryolu Ankara’da bitiyordu. Onunda ancak Eskişehir doğusunda küçük bir parçası elde bulunuyordu. Akşehir-Pozantı arasında kalan diğer bir parça demiryolunun ise pek askeri değeri yoktu. Milli idare altındaki bütün topraklarda tek bir fabrika mevcut değildi29. Keskin Fişek Fabrikası’nın çalışmaya başlaması ancak 23 Eylül 1921’de mümkün olmuştu.

Doğu cephesinden Batı cephesine, iyi kötü gönderilebilecek bir cepha¬ne sandığının istenilen yere varabilmesi için, kuş uçuşu ile en az 1.200 Km.lik yol aşması gerekirdi. Fakat insanlar kuş değildi ki? İnebolu’dan Ankara’ya ancak bir haftada varılabiliyordu. Ama bu yoldan Ankara’ya gelip dönecek vasıta eğer bir kağnı ise, onu sürenlerin ortalama bir aylık yolu göze almaları gerekiyordu. Halbuki nihayet birkaç yüz kilo yük alacak bir kağnının hayvanları ile onu sürenlerin, bu yol için neredeyse bir kağnı yükü yiyeceğe, yeme, ihtiyaçları vardı. Halbuki Anadolu neredeyse açtı.


Hâl böyle iken 22 Mart 1922 tarihli mütareke teklifinin millet üzerinde gevşetici bir etki yapması kaçınılmazdı. Bu sebeple, mütareke şartlarının millete iyice anlatılamamasına ve etkisiz bırakılmasına çalışılmıştır. O devrin olanaklarına göre güç olan ve propaganda alanına giren bu faaliyet kaçınılmaz bir zorunluluk idi. Halkın uyarmak için, Müdafaayı Hukuk kuruluşları, Belediye Başkanları, eşraf, harekete geçirildi. Her taraftan, mütareke şartlarının kabul edilmemesi için TBMM’ne telgraflar yağmaya başladı. Telgraf metinleri, başta “Hakimiyeti Milliye” olmak üzere, gazetelerde yayınlatılıyordu. Mütareke konusu resmi olarak 22 Nisan’da kapandığı halde, telgraflar aralıksız 1922 Haziran’ına kadar sürmüştür.


Kamu oyu hatta Meclis, harbin devamına bu suretle hazırlanırken, şüphesiz hükümet başka tedbirler almakta idi. Bunlardan en önemlisi çıkarılan af kanunlarıydı. TBMM’i Sakarya Muharebesi ile Büyük Taarruz arasındaki dönemde üç önemli af kanunu çıkarmıştır. Bu af kanunlarından yararlanmayan mahkûmlar için de iki kararname yürürlüğe konmuştur.



Kaynak:
ATATÜRK KÜLTÜR DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU
ATİLLA KOLLU
1 Suna Kili; Türk Devrim Tarihi, 3. Basım, Tekin Yayınevi, İstanbul, 1982, s. 105.
2 Suna Kili; a.g.e., s. 105.
3 Sabahattin Selek; Anadolu İhtilali, 8. Basım, Kastaş A.Ş. Yayınları, İstanbul, 1987, s. 707.
4 Atatürk’ün söylev ve Demeçleri (1906-1938), 2. Cilt, TTK Yayınları, Ankara, 1959, s. 495., Suna Kili; a.g.e, s. 108.
5 Sabahattin Selek; a.g.e., s. 707.
6 Utkan Kocatürk; Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Kronolojisi 1918-1938, 2. Baskı TTK Ankara, 1988, s. 293.
7 İsmail Sosyal; Türkiye’nin Siyasal Andlaşmaları, TTK Yayınları, Ankara, 1989, s. 36.
8 Sabahattin Selek; a.g.e., s. 685.
9 Moskova Andlaşması; 15. Madde “İşbu Türk-Rus Andlaşması’nda Güney Kafkasya Cumhuriyetlerine ilişkin hükümlere Türkiye ile bu Cumhuriyetler arasında yapılacak Andlaşmalarda uyulmasını zorunlu kılmak için, Rusya sözkonusu güney Kafkas Cumhuriyetleri katında gerekli girişimlerde bulunmayı yükümlenir.”
10 Kazım Karabekir; İstiklal Harbimiz, Türkiye Yayınevi, İstanbul 1960, s. 1002.
11 Sabahattin Selek; a.g.e., s. 689.
12 Salahi R. Sonyel; Türk Kurtuluş Savaşı ve Dış Politika II, TTK Yayınları, Ankara, 1991, s. 186.