Koma devresinde yayınlanan raporlar:
8 Kasım 1938 Salı saat: 23.00
Bugün saat 18.30'da hastalık birdenbire normal seyrinden çıkarak şiddetlenmiş ve sıhhi vaziyetleri yeniden ciddiyet kesbetmiştir; hararet derecesi 36.4, nabız muntazam 100, teneffüs 22'dir.
9 Kasım 1938 saat: 10.00
Geceyi rahatsız geçirdiler; umumi hallerindeki vaziyet ciddiyetini muhafaza etmektedir. Hararet derecesi 36.8, nabız muntazam 128, teneffüs 28'dir.
9 Kasım 1938 saat: 20.00
Bugünü yorgun ve dalgın geçirdiler. Umumi ahvaldeki ciddiyet biraz daha ilerlemiştir. Nabız muntazam dakikada 124, teneffüs 40, hararet derecesi 37.6'dır.
9 Kasım 1938 saat: 24.00
Saat 20.00'den itibaren dalgınlık artmıştır. Umumi ahval vehamete doğru seyretmektedir. Hararet derecesi 37.6, nabız 132, teneffüs 33'tür.
1938 yılı Kasım ayının 10'uncu günü saat 9.00. Türk Vatanının Kurtancısı, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu, Eşsiz İnkılapçı ve beşerin Müstesna Evladı Büyük insanın fena aleminde ancak 5 dakikası kalmıştır; gözleri kapalıdır; göğsü mütemadiyen inip, çıkmaktadır.
Odada ve bütün Sarayda derin ve ruhani bir sükut hüküm sürüyor.
Sağ tarafta başucunda Operatör Mim Kemal duruyor; Dr. Kamil Berk başını onun omuzuna dayamış, hıçkırıyor...
Prof. Dr. Akil Muhtar Özden kendinden geçmiş, odanın içinde telaşlı adımlarla durmadan dolaşıyor; hem ağlıyor, hem de mütemadiyen: "Aman Yarabbi" diye mırıldanıyor.
Ben yatağın sol tarafında ayakta duruyorum; yanımda Muhafız Komutanı İsmail Hakkı Tekçe var. Her tarafım uyuşmuş, bütün duygularım donmuş bir halde, o güzel, onurlu çehreye dalmış, bakıyorum. Hazin sessizlik içinde kulağıma yalnız Dr. Mehmet Kamil ve Prof. Akil Muhtar'ın hıçkırıkları çarpıyor.
Saat tam 9'u 5 geçiyor. Birdenbire gözleri açılıyor, dikkat ediyorum: Gök mavisi gözlerinde hala bildiğimiz çelik parıltıları ışıldamaktadır.
Bir an sert bir hareketle başını sağa çeviriyor. Bana öyle geliyor ki, bu hareketiyle etrafındakilerin şahıslarında ilahı bir aşk ile bağlandığı ve inandığı aziz milletini son defa askerce selamlamaktadır.
Birkaç saniye sonra o Azametli Varlık, milletinin kalp ve idrakiyle beşer tarihindeki ölümsüz hayatına göçmüş bulunuyordu.
Ben de artık hıçkırıklanmı zaptedemedim; yatağı dönüp diz çöktüm, sağ elini ellerimin içine aldım, öptüm ve yüzüme gözüme sürdüm.
Bu sırada Operatör Mim Kemal gözlerini kapatıyor, Mehmet Kamil de çenesini bağlıyordu.
Yerimden kalktım, yapılacak vazifelerim vardı; gözyaşlarımı sildim ve odadan çıktım.
O gün öğleye doğru gazetelerin çıkardığı fevkalade nüshalarda müdavi ve müşavir tabiplerin, Büyük Kaybımızı bildiren son raporuyla, hükümetin bu husustaki resmi tebliği neşrediliyordu.
Resmi Tebliğ:
"Müdavi ve müşavir tabiplerinin neşredilen son raporu Atatürk'ün dünyaya gözlerini kapadığını bildirmektedir.
Bu acı hadise ile Türk vatanı; büyük yapıcısını, Türk milleti ulu şefini, insanlık büyük evladını kaybetti. Milletimize, içimiz yanarak bu tarife sığmayan ziyandan dolayı en derin taziyetlerimizi sunarız.
Kederlerimizin tesellisini ancak ve ancak O'nun büyük eserine bağlılıkta ve aziz vatanımızın hizmetinde ararız. Şurasını da her şeyden evvel beyan etmeliyiz ki ölmez olan O'nun büyük eseri: Cumhuriyet Türkiye'sidir.
Hükümetimiz, içinde bulunduğumuz bu mühim anda bugüne kadar olduğu gibi dikkatle vazife başındadır. Müesses olan nizamı ve vaziyeti idame hususunu, büyük Türk milletinin Hükümetiyle tek vücut olarak teyit ve temin edeceğine şüphe yoktur.
Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun 33'üncü maddesi mucibince Büyük Millet Meclisi Reisi Abdülhalik Renda, Reisicumhur Vekaleti vazifesini deruhte etmiş ve ifaya başlamıştır.
Gene Keşkilatı Esasiye Kanunu'nun 34'üncü maddesi mucibince Büyük Millet Meclisi derhal yeni Reisicumhur intihap edecektir.
Türkiye'nin en büyük makamına Teşkilatı Esasiye Kanunu'na göre geçecek zatın etrafında hükümetiyle, şanlı ordusu ile ve bütün kuvvetiyle Türk milleti, sarsılmaz bir varlık olarak toplanacak ve yükselmesine devam edecektir.
Bugün ayrılığına ağladığımız büyük şefimiz Atatürk, her vakit Türk milletine güvendi; eserlerini bu güvenle yaptı, idamesi esbabını da istikmal ederek güvenle büyük milletimize bıraktı. Ebedi Türk Milleti, O'nun eserlerini ebediyetle yaşatacaktır. Türk gençliği O'nun kıymetli vediası olan Türkiye Cumhuriyeti'ni daima koruyacak ve O'nun izinde yürüyecektir.
Kemal Atatürk, Türk'ün tarihinde ve gönlünde daima yaşayacaktır."
Kaynak: Atatürk'ten Hatıralar, Hasan Rıza Soyak, Yapı Kredi Yayınları, ISBN: 975-08-0882-7. Sayfa:722-731
Damla
Üyelik tarihi
15 Aralık 2014
Bulunduğu yer
İzmir.
Mesajlar
45.996
Seslenildi
8368 Mesaj
Etiketlendi
235 Konu
8 Kasım 1938 Salı saat: 23.00 | Atatürk Günlüğü
08 Kasım 2016
8 Kasım 1938 Salı saat: 23.00 | Atatürk Günlüğü
- Paylaş
- Share this post on
- Digg
- Del.icio.us
- Technorati
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
Years and years.