Atatürk Anlatıyor | Atatürk Günlüğü


“Ben Bulgaristan’da ateşemiliterdim. Bir gün Sofya’da hem çay içilen hem de dans edilen bir yerde oturuyordum. Hiç unutmam, bir ara içeriye bir Bulgar köylüsü girdi. Ayağı çarıklıydı ve şalvarlıydı. Ve geçip masaya oturdu. Kimse kendine aldırış etmeyince de garson çağırmak için masaya vurdu. Kimse gelmedi. Belliydi ki gitmesini arzu ediyorlardı. Bir daha vurdu masaya... Ayağını da vurdu… Nihayet garson geldi ve:
-‘Burası sizin için değil’ dedi. Köylü oralı olmadı. Patron geldi:
-‘Çıkın buradan’ dedi. Vay efendim köylü başladı yüksek sesle:
‘Kimi nereden kovuyorsun sen? Bulgaristan benin sapanımla ve tüfeğimle yaşıyor be… Utanmaz adam’ diye bağırmaya başladı. Polis çağırdılar. Köylü ona da aynı sözleri tekrarlayarak bağırdı. Polisler çekip gitti. Çaresiz garsonlar kendisine çay ve pasta getirdiler.’
‘İşte arkadaşlar’ diye Mustafa Kemal devam etti:
‘Bu benim içimdeki bir özlemdir. Türk köylüsünü de mutlaka bu hale getireceğiz.’ ”

-1 Hikmet Bil, Atatürk’ün Sofrasında, Uncu yayınları, İstanbul 1981. s. 51