Muhafız Alayı’nın Kuruluşu | Atatürk Günlüğü


TÜMGENERAL İSMAİL HAKKI TEKÇE ANLATIYOR;
“Şimdi ben huzurlarınızda bu defalık, maiyetlerine giriş tarihinden başlıyan bir hatıramla yetineceğim:
3 ncü Kafkas Tümeninden seçilip Ankara’ya geldiğim 16 Nisan 1920 tarihinde şimdiki İş Bankası Genel Müdürlüğünün bulunduğu yerde kendilerine katıldım. Kendimi takdim ettim. Merhum Halit Paşa’nın mektubunu okuduktan sonra merhum Salih Bozok’a o zamanki Heyet-i Temsiliye karargâhı olan ziraat mektebinde üst katta bir oda hazırlamalarını emrederek refakat zabitliği vazifesine başladım. Bu temiz samimî sözlerle çelik iradeli gözlerin altında sevindim. 23 Nisan 1920 Cuma günü B. M. Meclisi açıldı. B.M.M. Başkanı olan Mustafa Kemal Paşa geceli gündüzlü çalışıyor, millet ve memleketin mukadderatına el koymuş olan Meclisin vazifesinde muvaffak olacağım, yobazları ikna ediyordu.

— Şimdi sizlere Muhafız Alayı’nın nasıl kurulduğunu anlatacağım :

Temmuz 1920 tarihinde Kuva-yı Seyyare Komutanı Çerkez Ethem silâhlı seçme maiyet ve avanesiyle cepheden Ankara’ya, Mustafa Kemal Paşa ile görüşmek üzere geliyor. Bu tarihte Mustafa Kemal Paşa Ankara istasyonundaki kalem-i mahsus binasında ikamet etmekte. Çerkez Ethem binanın üst katında Mustafa Kemal Paşa’ya mülâki oldu. Silâhlı maiyeti sokak kapısından salon kapısına kadar her merdiven basamağında birer kişi olmak üzere 20’den fazla efrat, yer almıştı. Bizim karargâhımızda ise nöbet tutacak bir tek askerimiz yoktu. Ethem maiyeti ile ayrılıp gittikten sonra biz maiyet arkadaşlar, Paşanın huzuruna çıktık.

O zaman Ankara Valisi ve Komutanı olan Nuri Bey (Nuri Conker)e; Kuva-yı Seyyare ile aramızda itimatsızlık olduğunu, merdiven basamaklarında Ethem’in maiyetinin yer aldığını ve hiç olmazsa bir muhafız olarak bir takım teşkil etmek üzere müsaadelerini istirham ederken, Mustafa Kemal Paşa ne görüştüğümüzü bana sordu. Ben izahat vermek istemedim. Kendileri anlamak istediklerinde ısrar ettiler, ifademi aynen tekrar ettim. Ben senin işine karışmam diyerek, ben müsadeyi aldım.

18 Temmuz 1920 tarihinde muhafız takımını teşkil ettim. Eskişehir’e trenle yaptığımız seyahatlerde muhafızlardan memnun olduğunu ve bunu bir bölük yapmaklığımı emrettiler.
Kısa bir zamanda emirlerini yerine getirdim. 27 Aralık 1920’de İmalât-ı Harbiyenin batısındaki düzlükte at koşusu devam ederken, Şark Cephesi Komutanı General Kazım Karabekir’den, Kars’ın alındığına dair şifre geldi. Mustafa Kemal Paşa memnun oldu ve;

“Karabekir Paşanın bu muvaffakiyeti bizim bundan sonra yapacağımız hareketlerde büyük destek olacaktır” dediler.

Ve bana da Koşudan sonra bölüğümü toplamaklığımı ve Ankara’da yeniden teşkil edilmekte olan Jandarma Tb. nun Komutanı Kemal Bey’i de çağırmamı emrettiler.

Ankara istasyonundan şehre giden yolun doğusunda Jandarma Taburu batısındaki bataklık kısımdan da bizim Muhafız Bölüğü taarruz vazifesi almıştı.

Biz hedefimize ulaştığımızda J. Tb. henüz incesu bataklığında kalmıştı. Akköprü yoluna vardığımız zaman, Paşa otomobili ile geldi ve beni çağırarak, bölüğün hareketinden talim ve terbiyesinden çok memnun olduğunu, tabur yap diye emir verdiler. Hazırladığım kadroya göre tabur teşkilâtına geçtim. Öğle yemeği esnasında mevcudumuzun 750’yi bulduğunu bildirdiğim zaman “Ethem Ankara’ya gelip Meclis azalarını ayaklarından B.M.M. önünde asacağını meclisteki adamlarına bildirmiş, şimdi gelsin görelim” diyerek memnuniyetini ishar ettiler.

Nihayet Garp Cephesinden Ethem’in isyan ettiği, Kütahya’daki birliklerimize baskın verdiği ve Yunanlı’lar ile birlikte taarruza geçtikleri raporları geliyordu. Nihayet neticede 1 nci İnönü Zaferi kazanılmıştı. Ethem kuvvetleri dağılmış, kendisi Yunanlılara sığınmaya mecbur edilmişti.

Garp Cephesinde ciddî muharebe safhaları başladı.
Taburumla II nci İnönü, Sakarya birinci kısım ve Kütahya ve Eskişehir muharebelerine iştirak ettim. 2 nci Sakarya muharebesi başlamadan evvel taburumu Ankara’ya celpettiler.

— 2 nci Sakarya muharebesi başlamadan evvel, cephe üzerinde atla dolaşırken üzengiden ayağı kayıp attan yere düşüyor. Köprücük kemiği zedeleniyor. Ankara’ya tedavi için geldiler, doktorlar yatağında bir hafta kalmasını tasvip ettikleri halde;

“Beni Başkomutan tayin ettiler, bir hafta değil 1 gün kalamam, 2-3 gün içinde düşmanın Sakarya Cephemize taarruzu muhakkaktır ve bana sen hemen taburunla Sincan köyüne hareket et sana bir şifre versinler düşman harekâtında muvaffak olursa Mihalıççık ormanlarında 1 nci Grup K. nı Kazım Beyin (Özalp) emrine girerek gerilla yapacaksın, aksi takdirde seni sol kanada göndereceğim” dedi. Sincan köyünde aldığım 2 nci emirle trenle Polatlı’ya gittim. Taburumla Sakarya muharebelerine katıldım.”

Kaynak: İSMET GÖRGÜLÜ
ATATÜRK KÜLTÜR DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU