Günün Sözü DamlaPenia.
Her şey neye layıksa ona dönüşür. -Mevlana
Etiket Listesi

Like Tree3Beğeniler
  • 1 Post By Asrevya
  • 1 Post By MURAT GÜNEŞ
  • 1 Post By Asrevya
Seçenekler
Seçenekler
Stil
Avatar Seçilmemiş
Üyelik tarihi
03 Şubat 2015
Bulunduğu yer
Antalya
Mesajlar
20.169
Seslenildi
1439 Mesaj
Etiketlendi
51 Konu

Standart Kalbinin Çağır(ıl)dığı Yerde misin? | Senai Demirci

21 Ekim 2015
1

Basit ama kesin bir fizik kuralıdır:

Bir yerde bulunman için diğer yerleri terk etmen gerekir. Bir anda iki yerde bulunmak mümkün değil.

Sadece bir yeri tercih etmen gerekir.

Bunun bedeli de bulunabileceğin başka bütün yerlerden çekilmektir.

Şimdi buradasın.

Gözlerin bu satırlarda...

Aklın satırların arasında, arkasında...

Değdiğini düşünüyorsun ki, başka halleri terk ettin, başka yerlerden çektin gözlerini.

Aklın sadece burada, başka yerde değil.

Okuyorsun.

An'ın hakkını vermeye çalışıyorsun.

An/lamak kaygısındasın.

Kaçılmaz bir kader bu!

Yapıp ettiğin tek iş alış-veriş.

Aldığın her şey için bir şey/ler vermen gerek.

Tercih ettiğin her yer için bir yerleri terk etmen gerek. Verdiğince alıyorsun.

Nefesin bile alışta verişte.

Şimdi buradasın.

Başka bir zamanda değilsin.

Başka hiçbir yere değmiyor ayakların.

Gövdenin bütün ağırlığıyla mekânın ortasındasın.

Yüzün bu an'a dönük.

Kalbin bu yerde atıyor, yeniden yeniye dolup boşalıyor. Gitmeyeceksin bu yerden.

Vazgeçmeyeceksin bu hâlden.

Yakanı çekip çekiştirseler itiraz edeceksin.

Dikkatini dağıtsalar engelleyeceksin.

Terk ettiklerine değdiği için bu yerdesin.

Hiçbir şey bedelsiz değil.

Bulunamadığın yerlerin güzelliğince pahalı şu anda bulunduğun mekân.

Gözlerini bir gündoğumuna kilitlemiş olabilirdin şimdi, ama burada, bu satırlarda dolaşıyorsun.

Kaçırdığın gün doğumları kadar eder mi bu kara harflerin tesellisi?

Kulaklarında bir çağlayan sesi çoğalıyor olabilirdi .Uzaklarda bıraktığın deniz köpüklerine, kulağını kapattığın kuş cıvıltılarına değer mi bu kuru sözler?

Bedel ödüyorsun.

Hem de çok!

Terk ettiklerincedir tercih ettiklerinin değeri.

*

Arkada bıraktıkların çoğaldıkça, yanına vardıklarının, önüne aldıklarının bedeli artıyor.

Nereye gidiyorsun şimdi?

Hangi yolu geride bırakıp hangisine yolcu oluyorsun?

Neyi alıp neleri veriyorsun?

Neleri arkana attın da, nelerin peşindesin?

Tercih ettiklerin terk ettiklerin kadar kıymetli mi? Seçtiklerin geçtiklerinden daha güzel mi?

Yoksa, alışverişte görmüyor musun kendini?

Kaçtın mı dükkândan?

"Oynamıyorum ben!" mi demelerdesin?

Tercihsiz misin?

İradeni iptal mi ettin?

Hiç seçimsiz mi yaşıyorsun?

*

Öyleyse, kendini sıfırlamayı tercih ettin demektir.

Kendini hiç saymaya kalktın demektir.

Kendinden geçtin yani.

Kendini arkaya attın.

Aldığı verdiğinden çok az bir ziyankârsın.

*

Kaçamazsın işte!

Yine seçimdesin.

Yine alışveriştesin.

Bir şeyleri terk etmeden edemiyorsun.

Bir şeyin eksilmesi kaçınılmaz ömrünün cüzdanından.

Dünü terk ettin, bugünü tercih ettin.

Bugünü harcıyorsun, yarına erişmeyi umuyorsun.

Bir şey almasan da veriyorsun sürekli.

Bedeller ödüyorsun.

Nefesini tüketiyorsun.

Bedenini eskitiyorsun.

Ömrünü eksiltiyorsun.

Sepetine bir şeyler koymaya yanaşmasan da, varlığından gün düşülüyor sürekli.

Kazanmayı/kaybetmeyi dert etmesen de, kaybediyorsun günleri gülleri.

"Bana ne!" deme hakkın yok!

Hiçbir şey istemesen de, ödüyorsun sürekli.

Her an harca(n)maktasın.

Işığı kullanıyorsun.

Bedenini kullanıyorsun.

Göğün altında yer işgal ediyorsun.

Sevdiklerinin gönlünde arsa arıyorsun.

Gözünü işletiyorsun.

Aklını pazara sürüyorsun.

Senin için harcananlara karşılık vermeyeceksen, boşuna yer işgal ediyorsun.

Boş yere nefes alıyorsun.

İsraf ediyorsun kendini.

Saçıp savuruyorsun sana verilenleri.

İyice kaybetmeyi tercih ediyorsun.

Yitirmeyi seçiyorsun.

Anlamsızlığı önceliyorsun.

Zararı ziyanı istiyorsun.

Şimdi ne kaldırabilirdi seni yerinden?

Hangi şey şimdi ve burada olmandan daha hayatî olurdu senin için?

Kim burada şu halde bulunmaktan daha sevimli, daha kârlı, daha tatlı bir hal teklif edebilirdi sana?

Arkana bile bakmadan bu odayı, bu bilgisayarı, bu sayfayı, bu koltuğu sana terk ettirecek bir seçenek yok mu sence?

*

Sen "Allah ve Elçisi'nin çağırdığı yer"den daha güzel bir yer biliyor musun?

"Allah ve Elçisi'nin çağırdığı hâl"i arkada bıraktıracak, elinin tersiyle ittirecek, terk ettirecek, unutturacak, göz ardı ettirecek bir hâl var mı acaba?

*

"Orada bulunmaktansa burada bulunmam daha kârlı, daha anlamlı, daha yararlı" diyebileceğin bir yer tarif edebilir misin?

Seni senin kadar düşünmeyenlerin çağırdığı yer, sana senin kalbinden de yakın Birinin çağırdığı yerden daha kârlı olabilir mi?

Senin kalbinin gizli arzularını ve mahrem fısıltılarını hiç duymayan, duysa da önemsemeyen, önemsese de elinden bir şey gelmeyen birilerinin çağırdığı hâl, senin kalbine senden de yakın Bir'inin çağırdığı halden daha sevimli olabilir mi?

Öyleyse,

"Ne zaman Allah ve Elçisi [seni] hayat[verecek şeyler]e çağırırsa, hemen git.

Bil ki Allah [senin]le kalbi[n] arasına girer."[ Enfal/24]

Yani, seni şimdi bulunduğun yeri terk etmeye çağıran Allah [ve O'nun adına Elçisi] sana senin kalbinden daha yakın ve senin kalbine de senden daha yakındır.

Sana senin kalbinden daha yakın Bir'inin çağrısı, seni kalbinden uzaklaştıran bütün çağrıları uzakta bırakmaya değmez mi?

Senin kalbine senden daha yakın Bir'inin çağrısı, kalbini unutarak/kırarak/küstürerek/ağlatarak gittiğin yerlerin hepsini terk etmeye değmez mi?

Hem zaten, başka yerlere gitsen de fark etmez. Eninde sonunda yine O'na kalacakmışsın.

İster istemez "O'nun huzurunda toplanacak"mışız. [Enfal/24]

Bütün odaları terk edeceğin, tüm şehirleri arkada bırakacağın, cümle kıyılardan çekileceğin, bakışların hepsinden vazgeçeceğin, hevâ ve heveslerini yüz üstü bırakacağın bir adresin var mı?



SENAİ DEMİRCİ

MURAT GÜNEŞ bunu beğendi.

Hayatın ağıtını bilenler anlar ancak.
Değeri değere değen kavrar.




Bilgi kokmayan karşı çıkışlarda cehalet kokusu ve kompleks vardır.







Avatar Seçilmemiş
Üyelik tarihi
10 Ekim 2015
Bulunduğu yer
MERSİN
Yaş
45
Mesajlar
1.280
Seslenildi
384 Mesaj
Etiketlendi
16 Konu
Standart Cevap: Kalbinin Çağır(ıl)dığı Yerde misin? | Senai Demirci
21 Ekim 2015
2
İnsan şu yazılanları okuduktan sonra yaşamın gelip geçici olduğunu anlıyor.
Kendi iç dünyasında mistik bir havaya bürünüyor.

Bu arada senin sayende arabca farsça kelime haznem genişliyor.
Eline emeğine sağlık güzel paylaşım için teşekkürler Asrevya.
Asrevya bunu beğendi.
Avatar Seçilmemiş
Üyelik tarihi
03 Şubat 2015
Bulunduğu yer
Antalya
Mesajlar
20.169
Seslenildi
1439 Mesaj
Etiketlendi
51 Konu
Standart Cevap: Kalbinin Çağır(ıl)dığı Yerde misin? | Senai Demirci
21 Ekim 2015
3
MURAT GÜNEŞ Nickli Üyeden Alıntı
İnsan şu yazılanları okuduktan sonra yaşamın gelip geçici olduğunu anlıyor.
Kendi iç dünyasında mistik bir havaya bürünüyor.

Bu arada senin sayende arabca farsça kelime haznem genişliyor.
Eline emeğine sağlık güzel paylaşım için teşekkürler Asrevya.
@MURAT GÜNEŞ,çok teşekkür ederim yorumunuz için.
Eşimin vefat ettiği yıl tanıştım Senai Demirci ile.
Durmadan onu okuyordum.
Hem yüreğime teselli oluyordu hem de anlıyordum.
Anlamak ki bizi ayakta tutan bir nimet.
Ama bu anlamalara akıldan ziyade inanç eşlik etmeliydi.
MURAT GÜNEŞ bunu beğendi.

Hayatın ağıtını bilenler anlar ancak.
Değeri değere değen kavrar.




Bilgi kokmayan karşı çıkışlarda cehalet kokusu ve kompleks vardır.







Konuyu 1 kişi okuyor. (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 
Seçenekler
Stil

Benzer Konular
Konu
Konuyu Başlatan
Forum
Cevaplar
Son Mesaj