Etki Mekanizması

Yüzümüz ve vücudumuzun diğer bölgelerindeki deri dokusunun genç ve gergin olması, derimizdeki kollajen ve elastik liflerinin sayısının ve kalitesinin yeterli olması ile mümkündür. İçsel ve dışsal faktörler tarafından devamlı kötü etki altındaki bu yapılarda zamanla sayısal ve yapısal bozulmalar başlar. Bu bozulmalar ilerledikçe deride gevşeme ve sarkmalar görülür.

Birkaç sene öncesine kadar derideki gevşeme ve sarkmaların oluş nedenlerini bir miktar geriye döndürme mümkündü. Hastalarımız tam bir tedavi istediğinde cerrahi dışı tedavi seçeneklerimiz pek yeterli değildi. Çünkü derideki gevşeme ve sarkmaların başlıca nedeni derinin en alt bölgesindeki (retiküler dermis) yapılardır. Çeşitli lazerler ile cildin en alt tabakasına, ancak yüzeysel tabakalara etki ederek ulaşmak mümkündü. Bu tedavilerde cildin üst tabakaların korunması mümkün olmadığı için hastanın derisinde iyileşme döneminde ( 5 ile 10 gün) açık yara tedavisi yapılması gerekmekteydi. Derinin en alt bölgesine yaklaşıldıkça komplikasyon riski de artmaktaydı. Ayrıca bu tedaviler sadece yüz bölgesine uygulanabilmekteydi.

Son yıllarda derinin üst bölgelerinin korunup sadece problemlere neden olan en alt bölgesinin tedavisi için çalışmalar olumlu sonuç vermeye başladı. İlk olarak Radyo frekans dalgaları (Thermage) sayesinde bu bölge tedavi edilmeye başlandı. Ancak Radyo frekans dalgaları ile yapılan tedavilerde dalganın deri altındaki yüzeysel dokulara etki edebilme ihtimali ve ağrılı olması tedaviyi kısıtlayıcı bir faktör oldu.

3 sene kadar önce özel patentli kızılötesi dalga boyu (filtrelenmiş 1100–1800 nm dalga boyu) kullanan Titan tedavisi dünyada başladı. Bu tedavinin en belirgin üstünlüğü etkinin, seçici olarak, sadece derinin gevşemesine ve sarkmasına neden olan en alt bölgesine olmasıdır. Yüzeysel tabakaya, yani cildin üstüne etkisi yoktur. Ayrıca deriye komşu dokulara etki etmediği için istenmeyen sonuçların önüne geçilmiştir. Ağrısız bir tedavidir.

Cildin hangi bölgesine nasıl etki eder?

Titan etkisini patentli teknolojisi sayesinde suyu ideal dalga boyları ile hedefleyip cilt en alt bölgesinin ısısının 52–55 dereceye kadar yükseltip bölgede ısıtma sağlayarak gösterir. Bunun ilk göstergesi tedavi anında Hidrojen bağlarının kırılmasını sağlayarak kollajen liflerinin kısalıp kalınlaşması sayesinde gözle görülür bir sıkılaşmadır. Uzun dönemde de kolojenlerin yeniden üretimi sağlanarak zamanla daha da iyileşen bir tedaviyi mümkün kılmaktadır. Derinin en üst tabakaları korunduğu için hastanın derisinde yara veya istenmeyen bir etki olmamakta. Hasta tedavi sonrası günlük hayatına devam edebilmektedir

Etkisi ne zaman görülür?

Titan tedavisinin en ayırıcı farkı, uygulanan tedavinin etkisinin ilk tedavinin hemen sonrasında görülebilmesi. Uzun dönemde de yeniden kollajen üretimini uyararak tedavi edici etki devam etmektedir.

Tek bir seans yeterli mi, yoksa belli aralıklarla tekrarlamak gerekli mi?

Hangi yaştan sonra kullanılmasını tavsiye ediliyor?

Tedavi Amerika’da 3 yıldan beri uygulanıyor ve kullanıcıların raporlarına göre şu anda memnuniyetsiz hasta yok. Özellikle ince derili hastaların tedavi başarısı daha fazladır. Fakat tedavi uygulanan hastaların günlük yaşamları, iç ve dış etkenler göze alındığında Titan tedavisinin uygulandığı hasta yaşlanmaya devam edecektir. Bir gün tekrar gerektiğinde hiçbir risk içermeden tedavi 1–2 seans olarak tekrarlanabilecektir.

Gereken tedavi sayısı hastadan hastaya ve bölgeye göre değişiklik göstermekle birlikte 1-3 seans olarak belirlenmiştir. Yapılan klinik çalışmalarda kollajen üzerinde %100 başarı sağlanmış, hastaların %80’i belirgin bir farkla mutlu bir şekilde tedaviyi sonlandırmıştır. Yine bu klinik çalışmaların ışığında uygun hastaların 30 - 80+ yaş aralığında olduğu görülmüş, en ideal sonuçların ise 35-50 yaş aralığında olduğu ortaya çıkmıştır.

Kaç yaş gençleşme vaat ediyor?

Hastadan hastaya değişmekle beraber. Tedavi edilen bölgelerde 5-7yaş kadar gençleşmek mümkün olmaktadır.

Bu yöntemin avantajları nedir?

Titan; verilen enerji tutarlı bir şekilde verildiği ve sadece derinin derin dermal bölgesinde suda emilim sağlar. Verilen enerjinin vücudun direnciyle ısıya dönüşme yöntemi olan RF’e göre çok daha ağrısız, yağ dokusu gibi komşu dokulara zarar verme gibi komplikasyon ihtimali yoktur. Maliyeti, alternatif tedavilere göre daha ucuzdur.

Ciltte sıkılaşma sağlamasının yanında belirgin bir gençleşme ve cildin kalitesinde de artış gözlenir. Tabii ki cerrahi tedaviler kadar etkin ve çarpıcı sonuçları yoktur. Ameliyatsız, ağrısız ve konforlu bir tedavi yöntemi olduğu için tek başına ya da cerrahi tedavileri desteklemek amacıyla uygulanmaktadır.

Erkeklere de uygulanabilir mi?

Evet. Titan tedavisi kadınlarda olduğu gibi erkeklerde başarıyla uygulanabilmektedir. Ancak sakallı bölgede kıl köklerinin ısıyı iletmesinden dolayı bir miktar ağrı olabilmektedir.

Titan tedavisini kısıtlayıcı herhangi bir unsur var mıdır?.

Hayır. Titan tedavisi sadece derinin en alt tabakasındaki problemli bölgede etki ettiği için derinin üst bölgelerini etkilemez. Bu yüzden uygulanacak hastanın cilt tipi ne olursa olsun uygulanabilir. Aynı sebepten dolayı mevsimsel bir kısıtlama da yoktur. Yaz ya da kış mevsiminde uygulanabilir.

Tedavi Öncesi Nelere Dikkat Edilir?

Uygulama esnasında jel, buz ve anestetik kremler kullanılmaya gerek yoktur. Sadece yüzünüzde uygulamış olduğunuz makyaj ve varsa nemlendirici veya diğer kremler temizlenir.

Hangi Bölgeler Tedavi Edilebilir?

Vücutta sarkma ve gevşeme görülen her bölgede ( yüz bölgesi ile birlikte kol altı, bacak içi, diz üstü, karın bölgesi gibi) uygulanabilir. Ancak yüzdeki başarıya oranla vücuttaki başarı daha az olabilmektedir.

Kimler Titan tedavisinden faydalanamazlar?

Gebeler, son 3 aydır Roacutane tedavisi almış olanlar, kontrolsüz şeker hastaları tedavi için uygun adaylar değillerdir.

Tedavinin Herhangi Bir Riski Var mıdır?

Hayır, herhangi bir riski yoktur. Tedavi sonrası 1–2 saat geçici kızarıklık olur.

Therma lift tedavisinde dünyada en yaygın kullanılan titan tedavisinin diğer bir avantajı da. Diğer cilt problemlerinin tedavisinde kullanılan farklı lazerlerle beraber kullanılabilmesidir. Bu sayede cildin her 3 tabakasında yer alan problemler aynı anda tedavi edilebilmektedir. Cildin 2. tabakası sivilce izlerinin, gözeneklerin ve kırışıklıkların en çok yer aldığı bölgedir. Sadece bu bölge problemleri için yine çok yeni ve popüler bir tedavi olan; laser genesis tedavisi oldukça başarılıdır. Yara, bere oluşturmadan ve güneşten etkilenmeden % 60–70 kadar başarı sağlanmaktadır.

Cildin en üst bölge problemleri genellikle leke, gözenek ve cildin sağlıksız parlak olmayan görünüşünden sorumludur. Bu bölge tedavisinde Akıllı IPL (İntensiv pulse light) “ bir çeşit yoğun ışın tedavisi” birkaç sene öncesinde hayal edemeyeceğimiz sürede ve kesinlikte tedavi başarısı sunmaktadır.

Titan, laser genesisi ve akıllı IPL tedavilerini bir arada kullanarak cildin 3 boyutlu tedavisi sayesinde gergin, kırışık ve gözenekleri azalmış, lekesiz ve parlak sağlıklı 7–10 yaş genç bir görünüşe ulaşılabilmektedir. Bu tedaviler yüz ameliyatlarımız sonrası ameliyatlarımız daha uzun yıllar başarılı olmasına da yardım etmektedirler.

Osman Şenel