Eskimolar Kimlerdir? Evlerini Nasıl Yapıp Isıtırlar ?

skimoların soylarının nereden geldiği kesin olarak bilinmiyor. Bilim adamları Asya'dan geldikleri üzerinde ısrarlı olsalar da, etnoloji uzmanları onların kuzey kavimleri topluluğundan olduğunu söylüyorlar. Bundaki gerekçeleri de Eskimoların adından kaynaklanıyor. Çünkü Kızılderili dilinde Eskimo sözcüğü "çiğ et yiyenler" anlamına geliyormuş.

Eskimolar ilkel şartlar içinde, dondurucu soğuğa karşın yaşamlarını avcılıkla geçiren insanlar. Eskimoların yaşadıkları geniş Tundra bölgesi, yılda 8-9 ay süren dondurucu kuzey soğuklarından ötürü tarıma elverişli olmayan topraklarla kaplı. Bu yüzden Eskimo ekonomisi avcılık ve balıkçılığa (özellikle balina avcılığı) dayanıyor. Temel yiyecekleri balık, ren geyiği ve elktir. Su aygırı ve balina kemiğinden araç ve gereçler yaparlar. Yüz çizgileri Moğollara benzeyen bu insanların, dünyanın başka yörelerinde yaşayan insanlara oranla farklı özellikleri var. Örneğin Boyları kısa (1.50-1.60 m), elleri, ayakları çok küçük, burun delikleri dar, gövdeleri bacaklarına nazaran daha uzundur. Deri sarıya yakın, açık kahverengi arasındadır. Saçları siyah, gözleri siyah ve kahverengi ve çekiktir. Sakal ve bıyık hiç çıkmaz veya çok seyrek çıkar. Antarktika’da iki tip Eskimo vardır. Birisi yuvarlak yüzlü, diğeri Moğollar gibi düz yüzlüdür.

Fiziki özelliklerine göre, dünyânın en farklı ırkına sahip topluluklardandır. Şişman sayılmazlar. Yüzlerinin genişliği ve kalın elbiseleri şişman gösterir. Gözleri ve gözkapakları yağlı ve bir çizgi kadar kısık. Ama en önemli özelliklerinden biri, özellikle de Grönland ve Labrador'da yaşayanların vücutlarındaki beyaz kan değerlerinin fazla olmasıymış. Son yıllarda diğer ırktan insanlarla bilhassa Kızılderililerle ve beyazlarla kaynaşmışlardır.

Eskiden “kayak” adını verdikleri enteresan ve deriden kaplanmış tek kişilik kayıklarını avlanırken kullanırlardı. Sıçrayan dalgalardan korunmak için üzerlerine su geçirmez bir deri ceket giyerler. Kayık devrilse bile, elbiseleri sebebiyle yaralanmadan kurtulabilirler. Kanada’daki bâzı Eskimolar, Karibu’nun etini yer, derisini giyer, kemiklerinden av âleti yaparlar.

Eskimoların Avrupa ve Asya'daki adları Laponlar ve Yaklardır. Buzdan evlerde yaşarlar, iyi deri giysilerle örtünürler, ama vücutları gerçekten de soğuğa dayanıklıdır. Başlıca besinleri balık ve fok etidir. Fok balığının etini yedikten sonra yağıyla da hem ısınır, hem de aydınlanırlar. Süt, taze sebze meyve yemezler. Vücutları için gerekli vitamini bol bol çiğ et ve balık yiyerek sağlarlar. Av âleti olarak eskiden kullandıkları en gelişmiş aletleri zıpkındır. Zıpkının ucu kemiktir. Köpeklerin bulunduğu, fok balıklarının nefes almak için kullandıkları deliklerin başında beklerler. Fok çıkar çıkmaz zıpkınlar veya bu delikler vâsıtasıyla balık avlarlardı.

Eskimolar, deniz kıyılarını ve civarını tercih ederler. Kıyıdan nadiren 40-150 km uzaklaşırlar. Doğu-batı istikâmetinde 6000 km düz bir hatta yaşayan yegane yerli topluluklardır. Mesafenin bu kadar geniş olması ve basit yaşayışları sebebiyle dünyânın en az nüfus yoğunluğuna sahip toplum hâline gelmişlerdir. Lisanlarını ve adetlerini devam ettirmekteki titizlikleri, yaşamak için verdikleri mücadelenin sertliğine bağlanabilir.

Kuzey Kutbu'nda ağaç, yakılamayacak kadar değerli olduğundan Eskimolar balina ve fok gibi hayvanların yağını yakacak olarak kullanırlardı. Uzun kış gecelerinde eskiden yağ kandilleri, sonraları gezginlerin getirdiği gaz lambalarını kullandılar.

Eskimoların evleri küçücüktür ama sıcacıktır. Bembeyaz büyük bir kutu gibi gözükür. Eskimoların evleri sanıldığı aksine içleri 10 derecedir ve giysilerinizi kurutabilirsiniz ve sandığınızdan oldukça geniştir içerde yağla çalışan gaz lambası kullanılır ve bununla yemek pişirilir, hayvan postlarından oluşmuş oturma yeri vardır, içeri bir tünelden girilir ve igloo yerden derindedir bundan dolayı içerde iki büklüm kalmazsınız.