YANAR
Uykum yandı deliksiz iğneden geçemedi
Umudum da kalmadı hüznümle yaşıyorum
Kâbusların içinden düşleri seçemedi
Yatakta bazen susup bazen de taşıyorum.
İçimde ateş oldu onulmayan lösemi
Sahile yanaşır mı yoksa batar mı gemi.

Kaya yanar su yanar sahildeki kum yanar
Düşlerim de yok artık deliksiz
uyku
m yanar.

Duvar
beyaz, yer beyaz, çarşaflar bile beyaz
Donduracak kalbimi beyaz
dan vuran ayaz
Sonbaharı atlattık kim bilir belki bu yaz
Ecel fısıldayacak “Haydi,
dünya
yı terk et!”
Filizler baş gösterir belki mezar uyanır
Bakışlarım değişir sonra nazar uyanır

Kaybolan sağlığımdan yaşayan ruhum yanar
Dicle’m Fırat’ım Göksu’m gemiyle Nuh’um yanar.

Hastalık bir beladır Hak’tan gelen takdirdir
Sebep olur mutlaka affına günahların
Emrine şükür olsun O her şeye kadirdir
Doğmasına sebeptir ötede sabahların.
Bazen sitem etsem de bu yöndedir inancım
Tevekküldür tek çarem hırçınlaştıkça sancım.

Nemrut bile görmedi günüm sabahım yanar
Sadece sevap kalır bütün günahım yanar.

Hayat böyledir işte bazen kötü bitiyor
Onun için şiire benzetirim insanı
Sağlık bozuk olunca uçuruma itiyor
Dizelerin imgenin ağıt olur her yanı.
Kim bilir ne öyküler şiirlerde saklıdır
Kimi haykırır durur kimi de yasaklıdır.

Kafesinden kurtulur bu garip mahkum yanar;
Beni de mahkum eden belki tahakküm yanar
!


Afet İnce KIRAT