Şüphesiz bu yurt, tüm mü’minlere aittir.

Allah’ı birleyen, Rasulüne iman eden, Rabbine itaat eden farzlarını yerine getiren ve yasaklarından kaçınan herkese aittir.

Fudale bin Ubeyd (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Müslüman olup bana iman eden ve hicret eden kimse için cennetin ortasında bir eve kefilim’ buyurdu.”

Ebu Davud

Semure bin Cündeb (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namazı kıldırdığı vakit yüzünü bize döner ve:

−‘İçinizde rüya gören var mı?’ diye sorardı.

Birimiz rüya görmüşse anlatırdı.

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de:

−‘Maşallah’ derdi.

Yine bir gün:

−‘Rüya göreniniz var mı?’ diye sordu.

Biz:

−Hayır, dedik.

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

−‘Fakat geceleyin bana iki kişi geldi. Onlarla bir ağacın yanına çıktık. Daha önce görmediğim güzellikte bir eve girdik. O evde birçok yaşlı genç erkek kadın ve çocuklar vardı. Sonra başka bir ağacın yanına çıktık. İlk gördüğümüz evden daha güzel bir eve girdik. O evde yaşlı ve genç erkekler vardı.

Ben onlara dedim ki:

−Tüm gece beni gezdirdiniz. Bana gördüklerimi anlatınız.

Onlar:

−Evet, ilk girdiğimiz ev tüm mü’minlere aittir. İkinci ev ise şehitlere aittir’ buyurdu.”

İbni Mace

Netice itibariyle ey Allah’ın kulları! Cennetin bu köşklerini Allah sizin için hazırlamıştır. Bunları kazanmak için çalışanlar var mı?! Satırlarımızı değerli ilim adamı İmam ibni Kayyım el-Cevziyye (Rahmetullahi Aleyh)’in şu sözleriyle noktalayalım:

“Sanki pazarda cennet tellallığı yapılmıştır. Ancak dönüp pazarlık eden iki üç kişiden fazla değildir.”

Alıntı