Kadın Psikolojisi Ne Zaman Zorlanıyor?


Kadın psikolojisinde yer alan Düşün, hisset, anla, anlayışlı ol, şefkatli ol şeklindeki kalıplar, eşin desteği ile desteklenmediğinde zorlanmaya başlıyor.



Kadın düşünürken, hissederken, anlayıp anlayışlı olurken erkeğin umursamaz, duygusal ihmal veya duygusal kopukluk içeren davranışları ile karşılaştığında farklı düşünmeye başlıyor. “Ben bunca fedakarlıkla kendimi eşime ve çocuklarıma adarken eşim sadece evin geçimini sağlıyor. Bana ve çocuklarıma hiç zaman ayırmıyor, benim düşüncelerimi ve fikirlerimi umursamıyor” demeye başladığında, kadın hem toplumun kadına ve erkeğe seçtiği davranış kalıplarını fark ediyor, hem de bu kalıpları sürdürmek istemediğini anlıyor.

Bunu anlaması kadının psikolojisini elbette ki düzeltmiyor, tam tersine fırtınalı bir deniz gibi durulmayan ve dinmeyen bir öfke ile tepki veriyor. Toplumun kadında görmek istemediği o öfke ve isyan, eşin gayreti ve yanlışları düzeltme çabası yoksa, ciddi anlamda kopuşlara neden oluyor. Kurulamayan duygusal bağ tümüyle kopuyor, ayrılıklar görülüyor.

Kadın psikolojisi, sevecenliğine, şefkatine, anlayışına ve zor durumları idare etmesine karşılık bulduğunda güçleniyor. Toplumun kadına yüklediği bu psikoloji de böylelikle sürdürülebiliyor. Aksi halde, kadın hissetmesine karşın hissedilmemeye, eşini dinlemesine karşın eşi tarafından hiç dinlenilmemeye bağlı olarak eşinden duygusal olarak uzaklaşıyor.