Terör destekçisi Hürriyet! - Emin Çölaşan


Sevgili okuyucularım, Hürriyet Gazetesi’nde tam 22 yıl çalıştım. Yüzlerce haberim, söyleşim ve köşe yazım yayınlandı.
1985-2007 yılları arasındaki bu serüvenin nasıl noktalandığını artık herkes biliyor. Dolayısıyla tekrar etmeye gerek yok.
Bu süre içerisinde iyi ve kötü günlerimiz oldu.
Bazen dosttuk, bazen kavga ettik…
Aydın Doğan ve gazete yönetimini bazen övdüm, bazen de yüzlerine karşı eleştirdim.
Onları da burada yinelemek istemiyorum.
* * *
Ama bir tek konuda onlara karşı eleştirim olamazdı ve olmadı da…
Hürriyet ve Doğan Grubu terör destekçisidir!
Orada çalışan insanların tamamına yakınını tanıdım. Bir gün olsun böyle bir düşünce kafamın en uç noktasından bile geçmedi.
Şimdi görüyoruz, iktidarın yandaş gazetelerinden biri birkaç gün önce manşet atıp teröre Hürriyet’in destek verdiğini (!) iddia etmiş.
İş bu kadarla kalsa yine iyi…
Savcılık bu ciddiyetten yoksun haber konusunda hemen soruşturma başlatmış.
Yandaş medya bu fırsatı kaçırır mı!.. Dün olayı hemen manşetlere taşıdılar:
“Doğan Medya’ya TERÖR soruşturması… Ve örgüt propagandası yaptığı iddiasıyla savcılık soruşturması başlatıldı.”
Yandaşlar danışıklı dövüş düzmece manşet atıyor, aslı astarı olmayan bir haberle ilgili olarak yargı anında devreye girip soruşturma başlatıyor.
Bu nasıl iştir, nasıl adalettir, nasıl bir hukuk devletidir?
Basın böyle mi susturulur, basına baskı böyle mi yapılır!
* * *
Bizim gazetenin birinci sayfası önceki gün Bora Erdin’in haberiyle yine muhteşemdi:
“Türkiye’de güzel şeyler de oluyor! Bilal iki ayda iki gemi indirdi… Bilal’in işleri tıkırında!”
Evet, Tayyip’in oğlu Bilal iki yeni “Gemicik” sahibi olmuştu.
Böylece gemi sayısı beş’e yükselmişti!
Hediyesi sudan ucuz, neredeyse bedava…
36 milyon dolar!
O görkemli gemilerin fotoğrafları da birinci sayfadan verilmişti.
Bekledim ki Bilal yalanlasın…
Ama böyle bir durum olmadı. Demek ki doğruymuş.
Şimdi, eğer bu ülkede eşitlik ve adalet varsa, savcılık makamına sormak gerekir:
“Bilal ve şirketi (veya şirketleri) bu paraları nasıl ve nereden bulmuşlar? Kredi aldılarsa nereden, devlet bankalarından mı almışlar? Piyasalarda büyük ekonomik kriz varken değirmenin suyu nereden gelmiş? İşin içinde birilerinin torpili, Bilal’in kollanması falan var mı?..”
Mutlaka yoktur da, bir yandaş gazetenin düzmece haberi nedeniyle Doğan Grubuiçin anında soruşturma başlatan savcılık, acaba Sözcü’nün belgeli haberini de ihbar kabul edip benzer bir girişimde bulunur mu!
Sadece merak ettim de!..
Vali Bey’in zırhlı ordusu

Sevgili okuyucularım, dünkü Cumhuriyet Gazetesi’nde Alican Uludağ’ın çok ilginç bir haberi vardı.
Alican, Şırnak Valisi Ali İhsan Su imzasıyla İçişleri Bakanlığı’na gönderilen bir yazıyı ele
geçirmiş.
Yazıda durum ve istekler şöyle özetleniyor:
“İlimizde toplam 3.566 personel (polis) görev yapmaktadır.”
(Polislerin 12 saat çalışıp 12 saat dinlenebildiği, yorgun oldukları vurgulanıyor.)
“İki bin kişilik bir personel takviyesi yapılırsa çalışma şartları ve motivasyonları daha iyi duruma gelecektir.”
* * *
Sonra sıra zırhlı araç istemlerine geliyor:
“İlimizde toplam altı adet zırhlı kepçe var. Dördü gayri faal (çalışamaz) olmuştur. Kepçe çalışırken üzerinde kapalı kule silah sistemi ile kamera sistemi olmalıdır. 20 adet zırhlı ve silahlı kepçeye ihtiyaç duyulmaktadır…
İlimizde 37 adet TOMA mevcuttur. Bunun beş tanesi diğer illerden takviye gelmiştir. Beytüşşebap ve Uludere ilçelerimiz dahil 50 adet daha TOMA aracına ihtiyaç vardır.
Kamu düzeninin korunması için zırhlı polis araçlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu konuda zırhlı 60 adet Ford Ranger’a ihtiyaç vardır.
Cizre, Silopi, İdil ve merkezde eş zamanlı başlayan olaylarda bir İHA (İnsansız hava aracı) yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle en az üç İHA’ya daha ihtiyaç bulunmaktadır. Ayrıca bir adet helikoptere, bunları sevk ve idare edebilmek için Havacılık Şube Müdürlüğü kurulmasına ihtiyaç duyulmaktadır…”
* * *
Valilik başvurusunda vurgulanan diğer ihtiyaçlar ise şöyle:
“İlimiz genelinde toplam 28 adet Kobra marka zırhlı silahlı araç bulunmaktadır. Bu araçların 20’si diğer illerden takviye olarak gelmiştir.
İlimiz ihtiyacı için toplam 42 adet Kobra gerekmektedir.
İlimiz genelinde toplam üç adet Ejder-Yalçın zırhlı silahlı araç bulunmaktadır. Kırsal alanda daha etkili olan bu araçlardan 20 adet daha ihtiyaç bulunmaktadır.
İlimiz genelinde 37’si takviye olmak üzere toplam 122 adet Shortland marka zırhlı araç bulunmaktadır. Yoğun terör olayları nedeniyle araçların çoğu arızalanmış ve yıpranmıştır. 170 adet daha yeni Shortland zırhlı araca ihtiyaç duyulmaktadır.”
* * *
Güneydoğu’da savaş mı var, Güneydoğu Türkiye’den kopuyor mu, neler oluyor sorularının yanıtı işte yukarıda özetlediğim Şırnak Valiliği yazısında!
Ya öteki il ve ilçelerimiz?..
Bence bu duruma son vermek için yeni bir “Açılım süreci (!)” gerekiyor.
Ne demişti sadrazam Davutoğlu Ahmet geçen gün partisinin kongresinde!..
“Türkiye’de sanki olağanüstü bir durum varmış gibi kriz çıkarmaya çalışan birileri var.”
Doğru söylemiş!

......Sözcü......