Dalga kıran düşler...
yüreğini
militan duygularla yeşerten
aklını
bozgun yangınlara bırakan sevdam
senin
her gidişinde aklımı firara verdiğim
kalbim isyanlara harman
şimdi susuyorum
çocuk yanlarımı yakarak
sabrım mavzer sessizliğinde
başım bedenime kocaman
gövdem gövdene sancılı
göğsümde sürgün sanrıları
ölüm bana pervane
söyle bana
kayıp mı dağ başındaki
deli rüzgarların sevdaları
ilk kez ağladım
ana rahminden koparılan güncelere
ortalara düşmüş kadınlara
hiç kimse bilmez yaramdaki yangını
ah herkes mi kötü
ateş kelebekleri kadar kısamı aşklar
sevdalar gün yüzü aydınlığına kadarmı
hırsımdan bağırsam acılara
anlarmı beni
eşkiya yürekler
harlanan sevdanın içine gözyaşlarımı akıttım
doğuda güneş suça eşlik ederken
aslında
ne çokta kadim acılar yaşamışız
yaşatmışız
beni yalanlarınla avutma artık
çünkü ben dostlarımla sınanmışım
ilk ferman onlardan gelmiş
senin esamen artık okunmuyor
benim acılarım
yaşarken bedel ödüyor
sen yaramı kanatsan ne yazarki
sen gibi
hatırla uçurum kıyısında
kan fırtınasını
beraber yaşadık yapraksız ölümleri
anlattım
sevdamı
eşkıya yüreklere
her defasında
kocaman sürgün
gözlerim eşğalini verdi
susuyorum zindanlarda
şimdi sen
sen gittin ya
toprak kokuyor her yan
vayy
asi sevdam
yarınlar karlı
aklım sana meyyal
unutma gelirim
tüm acıları heybeme alarak...
Sermin Çınar/İzmir
Sunum = HaNıM aGa