Total sıkıntı
Sıkıntım olmasa nasıl bir insan olacağımı aşırı merak ediyorum aslında. Yani bugünlerde sorunum bu. Bir anda gelen aydınlanmalardan sadece bir tanesi işte.
Başa dönersem. Çok sıkılıyorum. Yani öyle böyle değil. Doğduğumdan beri sıkılıyorum neredeyse. Durduğum yerden sıkılıyorum, olduğum yerden sıkılıyorum. Herkesten sıkılıyorum. Çocukken de çok sıkılırdım. Biri sorsa, ‘n'apıyorsun’ diye şimdi, sıkılıyorum derim. Ama bu total his haliyle gelen sıkıntı, bir depresyon halinde tezahür etmiyor. Hayatıma mütemadiyen yeni birilerini sokuyorum. yeni arkadaşlar, yeni insanlar, yeni meşgaleler yani. Yani problemler, bana çözecek yeni sorunlar demek bu. Özellikle ilişkiler söz konusu olduğunda, yeni insanlar, sıkılmamak için tutunduğum tek dalım. Biriyle tanışıyorum hemen kendimi kaptırıyorum. kendimi kaptırmazsam sıkıntılı hayatım devam etmiş olacak çünkü. şimdi düşündüm de, annem de galiba çok sıkılıyor. evimizde her yeni gün yeni olaylar olmasının nedeni budur. belki de onu da hayata sadece yeni olaylar ve yeni heyecanlar bağlıyordur. Aramızdaki tek fark ben var olanlardan yeni heyecanlar yaratmak yerine yeni insanlar bulup onlara heyecanlanıyorum. bu tamamen bir iç konuşma, onu da belirteyim.
Bunu bugün fark ettim. Yeni tanıştığım biriyle konuşmayı, eski biriyle konuşmaya tercih ediyorum. Çünkü onda daha yeni, daha farklı bir hikaye olacak. Bana kesin yeni bir şey anlatacak. Yeni bir şey hissettirecek. Belki üzecek, belki güldürecek; yani önemli olan bunu hiç bilemeyecek olmam. Önemli olan hikayeler. Yeni hikayeler. içine yeni biri girmedikçe bütün hayatlar aynı ve çok sıkıcı. o yüzden ben çok sıkılıyorum. Belki de hikayelerin peşindeyim belki de hala kendimin peşindeyim. gerçekten bilmiyorum. Tek bildiğim çok sıkıldığım. Her yeni insanda sıkıntımın küçücük bir parça geçmesi. sonra o da eskiyince hemen yenisini istiyorum. İnsan bağımlısıyım yani bir noktada. Bu da pek fena bir şey. Çünkü bu ne demek, benim neden her çeşit uzun süreli ilişkiden korktuğumun cevabı demek. Ben bu sorunun cevaplanmasını da pek istemiyordum çünkü bazen bazı sorulara cevabınızın olmaması size daha çok şey katar. Daha çabuk sorgular, daha çok düşünürsünüz. Cevapsızlık iyidir. Cevabınız olursa sormayı bırakırsınız. İşte o yüzden böyle rüzgarda kalmış yelkenli gibi salınmak hoşuma gidiyor. Cevapsızlık güzel. Sıkıntı güzel mi emin değilim. bu kadar. ama çok çok çok çok sıkılıyorum. bu kadar. sıktıysam kusura bakmayın.