Google ölçtü: Covid-19 hareketlerimizi nasıl değiştirdi! İstanbul’dan dikkat çeken veri

Google, Covid-19'un hareket alışkanlıklarımızı nasıl değiştirdiğini ölçtü. Ocak-Şubat aralığını referans alan Google, parklara, marketlere, evlere ne kadar gittiğimizi, toplu taşımayı ne kadar kullandığımızı tespit etti. Dünyanın büyük şehirleri arasında İstanbul, toplu taşıma kullanımında çarpıcı bir görüntü çizdi.

Corona virüsü pandemisi tüm dünyada yaşamı alt üst ederken, yeni normale adapte olan insanlık, alışkanlıklarını da ciddi bir şekilde değiştirdi. Alışveriş merkezlerine daha az gidiyoruz, kendimizi daha çok parklara atıyoruz, ev ziyaretlerini sıklaştırdık, restoranlar, kafeler, müzeler, sinemalar, konserler, tiyatrolar şu sıra daha az ziyaret ettiğimiz yerler arasında.

Bunda, özellikle kültürel aktiviteler noktasında, elbette alınan kararlar ve getirilen kısıtlamaların da etkisi var. Bununla birlikte korku ve pandeminin doğurduğu ekonomik durgunluk da insanların hareketlerini ne bir şekilde etkiliyor.

Google da bu hareketleri ölçümleyerek COVID-19 Topluluk Hareket Raporu adında bir rapor yayınlıyor ve insanların hareket alışkanlıklarındaki değişiklikleri paylaşıyor. Kıyaslama için referans tarih aralığı olarak 3 Ocak ve 6 Şubat tarihlerini belirleyen Google, bu aralıktaki ortalama hareketler ile 27 Eylül, 8 Kasım arasındaki hareketleri kıyasladı. Biz de bu raporun en güncel halini yeniden ele aldık. İstanbul halkının toplu taşıma kullanma mecburiyeti bu verilerde de dikkat çekti.

İSTANBUL TOPLU TAŞIMADAN KOPAMIYOR

Market ve eczanelere gidişte Sao Paulo ve Kahire ile birlikte artış görülen üç şehirden biri olan İstanbul; toplu taşıma kullanımında da pandemi öncesi ortalamasına oldukça yakın bir düzeyde seyrediyor.


Bu çarpıcı tabloda kullandığımız veriler daha geniş bir şekilde şu yerlerle ilgili hareket trendlerini kapsıyor:

Perakende ve Rekreasyon: Restoran, kafe, AVM, eğlence parkı, müze, kütüphane ve sinema vs.

Parklar: Milli parklar, halk plajları, yat limanları, köpek parkları, plazalar ve halka açık parklar vs.

Toplu Taşıma İstasyonları: Toplu taşıma merkezleri (örn. metro, otobüs ve tren istasyonları) gibi yerler

İş yerleri

Konutlar

Market ve Eczaneler: Market, gıda deposu, pazar, özel ürünlerin satıldığı gıda dükkanı ve eczaneler

Avrupa’nın büyük şehirleri ve dünyanın kalabalık şehrileri arasından seçtiğimiz 14 şehirle İstanbul’u kıyasladık. İkinci dalganın etkisiyle gelen sokağa çıkma yasakları Avrupa’da hareketle ilgili rakamların sert bir şekilde düşmesine yol açarken ele aldığımız tüm şehirler içinde perakende ve rekreasyon alanlarına yönelimin azalmadığı, ev ziyaretlerinin de artmadığı tek bir şehir bile yok.


Türkiye genelinde ise yüzdeler şu şekilde:

Perakende ve Rekreasyon: -%25
Parklar: +%22
Toplu Taşıma İstasyonları: -%16
İş Yerleri: -%6
Konutlar: +%4
Market ve Eczaneler: +%2

Yukarıdaki verilerde görüldüğü üzere İstanbul’un toplu taşımaya bağımlı bir şehir olarak Türkiye ortalamasının ciddi anlamda üzerinde kaldığı görülüyor. İş hayatının devam etmek zorunda olduğu İstanbul’da vatandaşlar iş yerlerine gitmek için haliyle toplu taşıma kullanmaya devam ediyor.


Ele aldığımız tüm şehirler içinde perakende ve rekreasyon alanlarına yönelimin azalmadığı, ev ziyaretlerinin de artmadığı tek bir şehir bile yok. Fotoğraflar: Reuters

SOSYALLEŞME ARTIK EVLERDE

Londra, Paris, Milano ve Barcelona perakende ve rekreasyon alanlarına yönelimde en sert ve en büyük düşüşün yaşandığı şehirler olarak dikkat çekerken bu dört şehir ayrıca ev ziyaretlerinin de en çok artış gösterdiği dört şehir olarak ona çıkıyor. Aslında bu veri, sosyalleşme noktasında insanların tercihlerinin de zorunlulukların etkisiyle nasıl değiştiğini gösteriyor.


Google’ın bu verileri böylesi detaylı bir şekilde elde edebiliyor olması, günümüz ve gelecekle ilgili olarak kafamızda farklı soru işaretlerinin oluşmasına sebep olabilir ancak bu durum, başka bir yazının konusu. Son olarak araştırmaya imza atan Google, verileri nasıl derlediğini de şöyle aktarıyor:

Bu bulguları, Google Hesabında Konum Geçmişi ayarını etkinleştirmiş olan kullanıcılardan elde edilen verilere göre hesaplarız, yani veriler kullanıcılarımızın içinden bir örnek grubu temsil eder. Tüm örneklerde olduğu gibi, bu bulgular daha geniş bir kitlenin bire bir davranışını yansıtabilir veya yansıtmayabilir.