Jilet İzi Tedavisi


Jilet İzlerinin (Faça) Tedavisi
Jilet İzi Tedavisi


Jilet vb. kesici aletlerle kendini yaralama sonucu vücutta ömür boyu kalıcı, kolay anlaşılabilir ve gizlenmesi zor izler kalabilmektedir. Dr. Cengiz AÇIKEL ve arkadaşlarının geliştirdiği Lazer Yardımlı Cilt Soyma ve İnce Deri Yaması tekniği ile söz konusu Jilet İzlerinin Tedavisi ve kamufle edilmesi ve sosyal olarak kabul edilebilir hale gelmesi mümkün.

Jilet veya cam gibi kesici aletlerle kendi bedenine zarar verme, temelinde kültürel, sosyal ve psikolojik etkenlerin rol oynadığı bir davranış biçimidir. Kendini jiletleme davranışı başlı başına bir psikiyatrik hastalık değildir. Genellikle birtakım psikolojik sorunlara eşlik eden bir belirti olarak kabul edilmektedir. Zamanla temelde yatan psikolojik sorun tedavi edildiğinde veya kendiliğinden düzeldiğinde bu davranış biçimi de düzelebilmektedir. Ülkemizde daha çok ergenlik ve genç erişkin çağlardaki erkeklerde gözlenmektedir. Bu davranış biçimi, sokak çocuklarından üniversite öğrencisine kadar, toplumun her tür sosyoekonomik ve sosyokültürel düzeyindeki bireylerde görülebilmektedir. Bu sorun sadece ülkemize özgü de değildir, batı toplumlarında da, özellikle ergenlik çağındaki kız ve erkeklerde eşit oranda ve aynı şekilde gözlenmektedir. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri’nde Jilet İzlerinin görülme sıklığının %4 olduğu ve gittikçe arttığı bildirilmiştir

Jilet İzlerinin Ameliyatsız Tedavisi Mümkün Müdür?
Kendini jiletlemeye bağlı olarak özellikle kollarda ve göğüs ön duvarında gözlenen faça izleri yaşam boyu kalıcıdır ve gizlenmesi zordur. Skarların kendilerine özgü bir görünümü vardır ve toplum tarafından kolaylıkla tanınır. Bu kişiler artık psikolojik olarak stabilize olmuş ve bu davranış biçimini bırakmış olsalar dahi vücutlarında taşıdıkları izler nedeniyle yaşam boyu utanç, suçluluk, ve pişmanlık duyabilmektedirler. Dahası toplum tarafından stigmatize edilmekte (damgalanmakta) ve dışlanmaktadırlar. Daha önce böyle bir şey yapmış artık tamamen düzelmiş ve normal bir yaşam süren bir bireyin iş ve sosyal hayatında, olumsuz özellikler çağrıştıran, bu izleri açıklamakta zorlanmaktadırlar. Arkadaş edinme, evlenme, yeni bir işe girme, yeni bir sosyal çevreye girme dönemlerinde söz konusu izler bir kâbus gibi karşılarına çıkmaktadır. Evlenmiş ve anne veya baba olmuş bir kişi kolundaki izleri çocuklarına nasıl açıklayacağının endişesini taşımaktadır.

Faça İzlerinin Özellikleri
Sosyal olarak kabul görmeyen jilet izlerini sosyal olarak kabul edilen ameliyat izi, yanık izi gibi diğer yara izlerinden ayıran en önemli özellik yan yana ve birden fazla olmasıdır. Tek bir yara izinin tedavisinde o izi tamamen çıkartıp daha estetik şekilde dikmek mümkün iken bu izlerin birden fazla sayıda olması ve her bir izin normal deriden farklı renkte olması nedeniyle aynı şekilde tedavi etmek mümkün değildir. Bazen izlerin üzerine kamuflaj amacıyla dövme yaptırılmakta ancak çoğu zaman sonuç daha da trajik olmaktadır. Bu izlerin üzerini sadece zımparalamak da izleri daha belirgin hale getirmekten başka bir işe yaramamaktadır.

Estetik cerrahlara başvuran hastalar bu izlerin mümkünse tamamen yok edilmesini veya en azından jilet izi olduğunun anlaşılamayacağı ve daha az dikkat çeker bir hale getirilmesini talep etmektedir.

Jilet İzlerinin Cerrahi Tedavisi
Bu konuda Dr. Cengiz Açıkel ve arkadaşlarının geliştirdiği bir ameliyat yöntemi 2005 yılında Amerikan Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Dergisinde “Camouflage of self-inflicted razor blade incision scars with carbon dioxide laser resurfacing and thin skin grafting” başlığı ile yayınlanarak uluslararası tıp literatürüne girmiştir. Söz konusu tedavi yönteminin esası; izlerin olduğu alanın, izler arasındaki normal deriyi de içerecek şekilde, 50-150 mikronluk üst deri tabakasını lazer veya dermabrazyon aleti yardımı ile kaldırmak ve bu alanı, uyluk veya gizlenebilir başka alanlardan alınan, 0.2-0.3 mm kalınlığında çok ince deri yamaları ile kapatmaktır. Uygulanan deri yaması alttaki jilet izi ve normal deri arasındaki renk farkının üzerini kapatıp kamufle ettiği, gizlediği için jilet izleri artık tek tek görülmemekte, o alan tek bir renkte ama çevresindeki normal deriden biraz daha farklı renkte görülmektedir. Ameliyat alanı ile normal deri arasındaki renk tonu farkı ilk aylarda daha belirgin iken 6. aydan itibaren gittikçe azalmakta bir yıldan sonra çoğu zaman ancak dikkatle bakıldığında anlaşılabilecek hale gelmektedir. Bu yöntemin en önemli avantajı kendine özgü olan ve kolaylıkla anlaşılabilen jilet izlerinin tipik görüntüsünü ortadan kaldırılması ve/veya yanık izi gibi sosyal olarak kabul edilebilir, daha az dikkat çeken ve daha masum bir ize dönüştürmesidir.

Ameliyat tedavi edilecek alanın boyutuna göre ameliyat lokal veya genel anestezi altında yapılmakta ve hasta ertesi gün evine gidebilmektedir. Ameliyat sahası 10 gün kadar pansumanlı kalmaktadır. Sonrasında ameliyat alanı mekanik travmalardan ve 1 yıl süreyle güneşten korunmalıdır. Deri alınan alana ise pansuman yapılmakta ve iki hafta sonunda kendiliğinden iyileşmektedir. Bu alan da başlangıçta pembe renkte iken ortalama bir yıl sonunda daha az dikkat çeken bir görünüme kavuşmaktadır. Hastaların ten rengine ve iyileşme özelliklerine göre bir miktar iz kalabilmektedir.

Prof. Dr. Cengiz Açıkel