Elida Nickli Üyeden Alıntı
Oncelikle samimi yanitlarin icin tesekkurler @Regex abim ^^
Kendi sorularima gecebilirim
*Nasilsin ? E abi bu da bir soru dimi [emoji14]
*Hani genelde forumdaki sevgililere "sanal" gozuyle bakarlar ama siz oyle degilsiniz. Hele de yonetici olupta iliskisini foruma yansitan ve asiri goz onunde yasayan "gostermelik , reklam" iliskilerini cok goruyoruz.
Acikcasi ornek aliyoruz. Nedir bu aranizdaki bagin sirri? Bizlere ne onerirsiniz ornek bir cift olmak icin ?
*Hayatinda yaptigin icin asla pisman olmayacagin "yine olsa yine yaparim" dedigin ne var ?
*Hislerin kuvvetli midir ?
*Simdiki aklim olsa aslinda sunlari yapardim dedigin birseyler var mi ?
*Hakkinda baska seyler duydugun ya da ilk etapta farkli dusunup sonradan tam aksi biri oldugunu anladigin biri oldu mu?
*Kitap okur musun ? Genellikle ne tur tercih edersin?
*ajan nino hakkinda ne dusunuyorsun divilıpır abi ona burdan kulagina kupe yapabilecegi bi cumle yollar misin ^^
Tesekkurler simdiden abim
1) Bu ara nasıl olduğumu ben de bilmiyorum ki kardeşim.

İşlerim epey yoğun, bir yandan da finaller falan. Nasıl olduğumu düşünmeye pek fırsat kalmıyor ama onun dışında iyiyim.
2) Sanalda herkes aşık, herkes çok seviyor. Ama incir çekirdeğini doldurmayacak nedenlerden dolayı son buluyor bu ilişkiler. Arkadan konuşmalar, dedikodular, iki gün sonra başka birisiyle olmalar... Say say örnekleri bitmez. Bizim aramızdaki bağ, internet üzerinden tanışmamıza rağmen yıllardır gerçek yaşama taşıyabilmiş olmamız ve olgunluk derecemiz diye düşünüyorum. İlişkimizi foruma yansıtmama konusuna da biraz açıklık getireyim. Özelin özel kalması gerektiğine inananlardanım. @
Damla ile ilk zamanlar, yıllar önce ilişkimizi önceki forumlarımda yansıtırdık. Ama ilişkilerdeki inişli çıkışlı zamanları; forum oyunlarından laf sokarak lanse etmek bana oldum olası çocukça ve hatta aptalca gelmiştir. Yıllar içerisinde yaşadığımız deneyimler sonucunda ilişkimizi gerekmedikçe genele yansıtmama konusunda ortak bir karar aldık. Profillerimizde ilişkimizin olduğu yazıyor, bilenler zaten ilişkimizi biliyor. Gösterişe gerek yok. Az ve öz konuşmak daha iyidir. Ayrıca forum, forumdaki adalet ve işleyişin profesyonelliği için de böyle olması gerekliydi. Buraya sonradan teknik admin olarak gelmiş olsam bile, otoriter yapım gereği yönetimi ele alabileceğim düşünülebilirdi. Zamanında burada benim haz etmediğim birçok kişi yönetici, hatta admin oldu. Eskiden @
Damla, benim yönetimlerimde bulunduğu zamanlar benim otoritemin altında kaldığından şikâyetçiydi. Bu nedenle, buraya teknik admin olarak gelirken ona bir şey söyledim. Ne olursa olsun içişlere karışmayacağım. Ayrı projelerim de olabilir ve olacaktır. Belki okuyanlara garip gelebilir ancak, zaten ilişki de karşılıklı sevginin dışında karşılıklı saygıya dayanmaz mı? Eminim birçok çift, bunu problem ederdi. Ama biz böyle anlaştık ve böyle devam edecek. Biraz klişe olacak ama iş başka, aşk başka derler. @
Damla'yla aramızda ileriye yönelik bir ilişki olsa bile forum yönetimi bunun tamamen dışında. Evli insanların aynı yerde çalışması nasıl sorunlar doğuruyorsa, bazı yaşananlardan sonra artık aynı yönetimde yer almayı doğru bulmuyoruz ve böyle olursa, ilişkimize zarar geliyor. Bu yüzden özeli özel tutmayı uygun buluyorum. Tavsiye edebileceğim bir şey dersen kardeşim, öyle her koşulda geçerli olacak önerilerde bulunamam zira ilişkiler uzmanı değilim.

Ama biraz daha sağduyu, biraz daha özveri, birbirinden hoşlanmanın yanında birbirini tanıma evresinin süresini artırmak ve anı yaşarken ileriyi düşünmek gibi şeyler önerebilirim. Uzun süreli ilişki düşünenler zaten aşkı aramamalı. Bir şey ararken bulduğun değil, hiç aklında yokken aşık olduğun seni bir yerlere götürebilir. Başka bir deyişle, önemli olan hayallerinin seni nereye götürdüğü değil; senin onları alıp nereye götürebildiğindir. Bu konularda mantık gerekli ama yetmiyor; biraz duygular devreye giriyor. Ancak duygularını ne kadar kontrol edebildiğin, mantık süzgecinden geçirebildiğin ve karşındakiyle ister aynı; istersen de zıt kutup ol, birbirinizi ne kadar çekebildiğiniz önem kazanır. Ucu açık önerilerden ziyade somut tavsiyeler verebilmem için içinde bulunulan koşulları analitik biçimde düşünüp irdelemek gerekir. Yani bu sorunun yanıtı bu kadar kardeşim.
3) Yaptıklarımdan pişman olmam, genelde yapmadıklarımdan pişman olurum.
4) Kuvvetlidir ama yanıltabilir. Bu yüzden aklımın, analiz yetimin sesini dinlemeyi yeğlerim.
5) Şimdiki aklımla geçmişi yargılayabilmem için, şimdiki koşulların da geriye yürüyüp geçmişe sirayet etmesi gerekir. Yani, mantıksız geliyor. Bir keşkeleri, bir de şimdiki aklımla geçmişten pişmanlık duymayı hep saçma bulmuşumdur. Ramiz Dayı'nın dediği gibi: Geçmişe sorular soran, kendi sesinin yankısını gerçek sanır yeğen.
6) Evet oldu, biri sen. Gerçi ben senin hakkında hiçbir zaman kötü düşünmedim; tanımıyordum çünkü. Ama hakkında duyduklarımdan sonra ister istemez biraz dikkatimi çekti. Algı operasyonu dedikleri tam olarak bu sanırım. Tanıdığımda hiç de söylenenlerle ilgili bir kişiliğinin olmadığını gördüm. Zaten artık sen benim manevi kardeşimsin. Bu konuyu daha fazla konuşmaya gerek var mı? Benim hakkımda da atıp tutan, elde edemediği şeylerin kıskançlığını yaşayan çoktur. Biliyorsun zaten. Kaale almamak ve icraat ile karşılık vermek en iyi cevap biçimi.
7) Çok okuduğum anlaşılmıyor mu?

Kâğıt parçası bulsam okurum!
8) Ajan Nino, yani sen! Seni kısa süre önce tanımama rağmen benim için en değerliler listesine üst basamaklardan giriş yaptın. Sevgi dolusun, enerjik ve olduğun gibisin. Biraz fazla alıngansın ama yaşadıklarını analiz etmeyi de iyi biliyorsun. Hatasız olduğun bir konuda bile, kendinde hata arıyor olman; her insanda bulunmayan tatlı bi' özellik. Akıllısın ama iyi niyetin bazen bazı şeyleri görmeni geciktirebiliyor, bazen de insanlara değer verdiğin için bağışlayıcısın. Son olarak ben kardeşime; kulağına küpe yapacağı sözü herkesin ortasında söyleyecek kadar görgüsüz ve düşüncesiz değilim!
By_YaNLıZ Nickli Üyeden Alıntı
Tebrik ederim @Regex kolay gelsin kardeşim başarılar.Tebrik ederim.
Eyvallah dostum teşekkür ederim.
Almi Nickli Üyeden Alıntı
Tebrikler enişte bey, kolay gelsin. 
-Çocukluğunu özlüyor musun?
-Hayatın sence yolunda mı?
-Yağmurlu günlerde yürümeyi sever misin?
-Eğer ismini değiştirme şansın olsaydı ne olmasını isterdin?
-Ne tür kitaplar okursun?
-Sence ağlamak zayıf bir davranış mı?
-Seni her zaman gülümsetebilen birisi var mı?
-Bir idolün var mı? Varsa kimdir?
-Kişiliğinle ilgili 3 şey söyleyebilir misin?
-Kafa dağıtmak için gittiğin, kendini huzurlu hissettiğin bir yer var mı?
-Bana şöyle güzel bir kafe önerir misin? Dönünce bir denerim eğer gitmediysem. 
-Beni, bana anlatır mısın?
Sonuncu soruyu da, tanıdıklarıma aksiyon olsun diye soruyorum. Üşeniyorsan cevaplamayabilirsin ama diğerlerinin cevaplarını bekliyorum enişte bey. Finallerim olmasa tekrar soracağım derdim ama finaller bitene kadar senin süren de biter sanırım. Şimdiden teşekkürler.
1) Çocukluğu yaşça ve kafaca geride bırakan herkes, çocukluğunu istisnasız özler. Ben de istisnalardan değilim.
2) Hayır, henüz değil. İdeallerimi tam anlamıyla gerçekleştirmeden bunu söyleyemem. Kadercilik kadar, şükürcülük de sevmediğim kabullenmişlikler arasında. Aslına bakarsan ideallerime ulaştığımda bile yeni ideallerim olur. Yaşayacağımız şu kısacık hayatın içini doldurabildiğimiz kadar, yaşamımızın anlam kazanacağına inanıyorum.
3) Evet, ayrıca yağmuru da bi' o kadar severim.
4) İki adım var, memnunum.
5) @
Elida'nın sorularına yanıt verirken de söylemiştim; kâğıt parçası bulsam onu bile okurum.

Üniversite gereği okuduğum hukuk kitaplarını saymazsak roman, felsefe, tarih, bilim ve bilişim kitapları ilk aklıma gelenler.
6) Ağlamak zayıf bir davranış değil. Ancak ağlayarak bir şeyler elde etmeye çalışmak, hüznünü göstererek duygu sömürüsü yapmak, timsah gözyaşları dökmek ve bunu manipüle etmek zayıf bir davranış.
7) Evet, var.
8) Mustafa Kemal ATATÜRK.
9) Fazla duygusuzum, soğukkanlıyım ama agresifim, ukalayım.
10) Kafa dağıtmak için arkadaşlarımla, kendimi huzurlu hissetmek içinse @
Damla ile vakit geçiririm. @
Damla'nın şelalemsi sesi bile huzur bulmama yetiyor. Bunun dışında kod yazarak kendimi huzurlu kılmak gibi değişik bir meditasyon yöntemim var. Kod yazmayı bir sanata benzettiğimi, @
Cookie'nin sorularını yanıtlarken söylemiştim.

Bu arada seni de göreceğiz Mis. Junior Java Coder!
11) İçkili mi içkisiz mi?

Bunu geldiğinde detaylıca şey yapalım.
12) Son zamanlarda yoğunluklarımızdan dolayı fazla konuşamıyoruz. Ama seni özellikle yaz aylarında iyi tanıdığımı düşünüyorum. Akıllı, mantıklı ve sağlam karakterli bi' kızsın. Yaşıtların (lise zamanları için söylüyorum), ergenliğe kapılıp saçma işlerle uğraşırken kendini yetiştirmiş ve yaşının çok çok üzerinde bir kapasiteye ulaşmışsın. En önemlisi ne istediğini biliyorsun, mesafeni iyi ayarlayabiliyorsun. Bir huyun var; hayatından çıkanların, bir daha hayatına girme lüksü yok. Soğuduğuna karşı bağışlayıcı olamıyorsun. Aslında muhabbeti kesmesen bile, o kişiden ışık hızında soğuma gücüne sahipsin diyelim. Bu bir yönden iyi, bir yönden de kötü bir özellik. Kötü özelliklerden devam etmemiz gerekirse -benim gibi- öfke kontrol sorunun var. Böyle gider bu.

Finallerinde başarılar diliyorum (iç ses: sen önce kendine dile

), görüşürüz.
Maleficent Nickli Üyeden Alıntı
Selamlarr 
Bitmeden yetiştim sanırm
Sorularıma geçiyorum
-Hayal etmenin hayatındaki önemi nedir?
-Cesaretin bi sınırı var mı?
-Korkularını nasıl yenersin?
-Asla affetmem dediğin bi insan oldu mu hayatında?
-Öldürmeyen şey güçlendirir derler, seni öldürmeyip güçlendiren şey ne oldu bu yaşına kadar
( en çok güçlendiren şey olabilir eğer çok varsa
)
Teşekkürler
1) @
Elida'nın sorularını yanıtlarken söylemiştim. Önemli olan hayallerimin beni nereye götürdüğü değil, benim onları alıp nereye götürebildiğimdir. Bu yüzden bir hayal kuruyorsam onu gerçekleştirmek için zoru başarır imkânsızla mücadele etmeye çalışırım. Çok istisna olmakla birlikte, olmayacak bir şeyse ve "hayali bile güzel" tanımına uyuyorsa o hayali kurarım. Gerçekçiyim.
2) Aşırısı aptallıktır. Sonunu düşünmek lazım. Bu sondan kastım, risk değil. İkisi farklı. Risk alınır, bir şeyler göze alınır. Ama paldır küldür, cesaret gösterisi yaparak aptal olmaya niyetim yok.
3) Hiçbir korkum yok, kaygılarım olabilir ancak.
4) Evet. İhaneti asla affetmem. İlişki anlamında ihanete uğramadım, öyle bir şeyi cesaret edebilen olmadı. Yukarıda da dediğim gibi sonunu düşünmek önemli. Ama dostluk anlamında ihanet gördüm. Birçok kişi gibi dost kazığı yedim, güvenim suistimal edildi. Bunları affetmem. Bunların dışında, kin dolu yaşamak insanı mutsuzluğa iteceği için -unutmamak kaydıyla- hatalara karşı bağışlayıcıyım. Bana göre herkes hata yapabilir ama kimse yanlış yapamaz.
5) Sık kullandığım bi' söz. 2. sayfadaki yanıtlarımda da vardır hatta. Beni güçlendiren, kazandığım deneyimler oldu. Her yanlış bir tecrübe, her zorluk bir deneyim.
Herkese soruları için teşekkür ederim. Bugün 1 haftalık süremin son günü. Artık son soruları alabilirim.