Adı: Galatasaray Spor Kulübü
Kuruluşu: 1905 Sonbaharı
Kurucuları: Ali Sami Yen

Asım Tevfik Sonumut

Emin Bülend Serdaroğlu

Celal İbrahim

Bekir Sıtkı Bircan

Reşat Şirvanizade

Refik Cevdet Kalpakçıoğlu

Abidin Daver
Kurulduğu Yer: Galatasaray Lisesi 5. sınıfı
İlk Renkler: Kırmızı-Beyaz ( Sonradan Sarı- Siyah ve Sarı -Kırmızı)
İlk Lokal: Galatasaray`da Bulgar Sütçü`nün Dükkanı
İlk Amblem: Tobler Çikolatasındaki kartal
İlk Başkan: Ali Sami Yen
İlk Maç: Galatasaray- Kadıköy Faure Mektebi (2-0)
İlk Spor Dalı: Futbol
İlk Şampiyonluk: İstanbul Pazar Ligi Şampiyonluğu
Kuruluş Hedefi: " İngilizler gibi toplu halde oynamak

bir renge ve isme sahip olmak.
Türk olmayan takımları yenmek."
KURULUŞ:
Galatasaray Spor Kulübü

Türk Spor Tarihi'ndeki öncü olma özelliğini hiç kuşkusuz içinden doğduğu ve gene öncü bir kurum olan Galatasaray Lisesi'nden (Mektebi Sultani) almıştır. Okul ile kulüp arasındaki koparılmaz bağ

yadsınamayacak bir gerçeklik ve övünç kaynağıdır.
Devlet adamı yetiştirmek amacıyla II. Beyazıt tarafından 1482'de kurulan mektep

adını kurulduğu bölgeden alır ve "Galata Sarayı" olarak anılmaya başlar. Okul modern konumuna 1 Eylül 1868'de Sultan Abdülaziz döneminde kavuşur. Okul' un yeniden yapılanmasıyla birlikte

Türkiye'de de gerçek anlamıyla ilk sportif çalışmalar başlamış olur ve okulda Beden Eğitimi dersi jimnastikçi 'Monsieur Curel' tarafından eğitim programına konur. Bu atılımlar gerçekten bir devrim niteliği taşımaktadırlar. Curel

modern aletler eşliğinde çalıştırdığı öğrencileri sportif açıdan geliştirirken

onlar için Kağıthane'de bir idman Bayramı düzenler. Yıl 1870'tir. Bu etkinlikte başarı gösteren sporcular değişik ödül ve madalyalar kazanır ve yarışmaların sonunda öğrencilere "kuzulu pilav" verilir. Bu da

sonraki yıllarda bir başka geleneğin başlangıcını oluşturur.
Curel'den sonra görevi devralan yabancı spor hocaları (M. Moiroux

Signor Martinetti

Stangali gibi)

jimnastik ve atletizmin yanı sıra

değişik branşlara da eğilerek (yüzme

kürek

aletli jimnastik)

bir ilki daha başlatmış olurlar. Bu çalışmaların ürünü çok geçmeden alınmaya başlanır ve adı Türk Spor Tarihi'ne altın harflerle yazılan Faik Üstünidman'ın yanı sıra

Binbaşı Mazhar Kazancı

Abdurrahman ve Ahmet Robenson kardeşler GSL'nde görev alıp

izcilik

tenis

hokey gibi spor dallarının öğrenciler arasında yaygınlaşmasını sağlarlar. Özellikle Üstünidman'ın ön ayak olmasıyla

öğrenciler futbolla tanışırlar. Ama oynanan futbol

bir kör dövüşünden farklı olmayan ve kural tanımayan bir koşuşturmayı andırmaktadır. Ama futbol GSL' nin Tören Kapısı'ndan adımını atmış ve tam bir salgına dönüşmüştür.
1901 yılında İstanbul'da yaşayan iki İngiliz

James Lafontaine ve Horace Armitage

Rum ve İngiliz oyunculardan oluşan Kadıköy Futbol Kulübü'nü kurmuşlar ama 1903'te takımdaki İngilizler bir anlaşmazlık sonucu ayrılarak Moda Kulübü'nü oluşturmuşlardır. 1904 yılında ise bu kulüpler

Imogen

Elpis

Strugglers takımlarıyla anlaşarak

İstanbul Futbol Birliği'ni hayata geçirmişler ve bugünkü Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı'nın yerinde bulunan "Union Club-İttihat Spor" sahasında düzenli karşılaşmalar yapmaya başlamışlardır. Görüldüğü gibi bu takımlar yabancı ya da azınlık takımlarıdır. Türk olmayan ekiplerin gerçekleştirdikleri bu ilk futbol karşılaşmaları

GSL öğrencilerini hem ilgilendirir hem de çok üzer. Artık onların amacı

kendi futbol kulüplerini kurmak

ölesiye sevdikleri bu oyunun kurallarını "hatmetmek" ve yabancılarla boy ölçüşmektir.
Türk olmayan takımları yenmek
Galatasaray Spor Kulübü'nün kurucusu Ali Sami Yen

"Ellinci Yıl" kitabında kuruluş öyküsünü şöyle anlatır:
"1 Teşrin 1905'te mektebin beşinci sınıfında edebiyat muallimimiz merhum Mehmet Ata beyin dersi esnasında birkaç arkadaş baş başa vererek Galatasaray'da bir futbol kulübü kurmaya karar verdik. İlk müteşebbisler oyuna ve mücadeleye meyyal arkadaşlardan Asım Tevfik Sonumut

Reşat Şirvani

Cevdet Kalpakçıoğlu

Abidin Daver

Kamil...gibi gençlerdi. Mektepde tahsilde bulunan Bulgar ve Sırp talebesinden çevik ve kuvvetli olanlar da bize iltihak etmişlerdi. Asım'ı muhasebeciliğe

Cevdet'i ikinci reisliğe seçmiş

kendim de Reis olmuştum. Asım her hafta arkadaşlardan birer kuruş toplamakda mahir olduğu için kendisini muhasebeci yapmıştık. Ben Reisliği topu yağlayıp şişirmekle almıştım. Topumuza evladım gibi bakardım. Zaten varımız yoğumuz da toptu. Mektebe gelirken

domuz sokağından geçer

domuz yağı alırdım. Topu onunla yağlar

şişirirdim; yamasını yeni pabucumdan kesmiştim. Bunu gören arkadaşlar

bana hepimizden fazla paye vermişlerdi. Yani o zaman Reisliğe ve diğer vazifelere payeyi

en çok çalışan kazanırdı. Cevdet de ikinci Reisliği formaları yıkadığı için almıştı.
"Maksadımız İngilizler gibi toplu bir halde oynamak

bir renge ve bir isme malik olmak ve Türk olmayan takımları yenmek."
Kulübün adının Gloria (Zafer) ya da Audace (Cesaret) konulması yolunda görüşler ortaya atılmışsa da

sonuçta Galatasaray olmasında anlaşmaya varılmıştır. Araştırmacı Cem Atabeyoğlu

Galatasaray adının

bu takımın yaptığı ilk maçta Rum ekibini 2-0 yenerken

seyircilerin onlardan "Galata Sarayı efendileri"diye söz etmelerinden doğduğunu yazar. Bunun üzerine kurucular da ismi benimserler ve "Adımız Galata Sarayı olsun" derler.
Kurucu Listeler
1905'ten 1919'a kadar Galatasaray Spor Kulübü'ne Başkanlık yapan

mektebin 889 numaralı öğrencisi Ali Sami Yen

inci gibi elyazısıyla tuttuğu Galatasaray Terbiye-i Bedeniye Kulübü ıhsaiyet Defteri'nin (Sayım-İstatistik Defteri) 181 ve 182. sayfalarında kurucu 13 üyeyi şöyle sıralar: 1-Ali Sami Yen; 2-Asım Sonumut; 3-Emin Bülend Serdaroğlu; 4-Celal İbrahim; 5-B. Nikolof; 6-Milo Bakiş; 7-Pol Bakiş; 8-Bekir Sıtkı Bircan; 9-Tahsin Nahit; 10-Reşat Şirvanizade; 11-Hüseyin Hüsnü; 12-Refik Cevdet Kalpakçıoğlu; 13-Abidin Daver.
1905'te Osmanlı İmparatorluğu'nda bir dernekler yasası bulunmadığından

Galatasaray Spor Kulübü yasal olarak tescil edilme olanağını bulamamıştır. 1912 yılında Cemiyetler Kanunu çıkarıldıktan sonra

kulüp yasal bir kimlik kazandı. Yetkili makamlara kulüplerin tüzükleriyle birlikte

kurucu üyelerin ad ve adreslerinin de bildirilmesi zorunlu tutulduğundan

istifa eden ya da eğitimlerini tamamlayarak ülkelerine dönen üyeler ilk listeden çıkarılmış ve 1 Eylül 1913'te kurucu liste yeniden düzenlenmiştir. Kurucu üyelerin yeni sıralaması şöyle gerçekleşmiştir: 1-Ali Sami Yen; 2-Asım Sonumut; 3-Emin Bülend Serdaroğlu; 4-Celal İbrahim; 5-Bekir Sıtkı Bircan; 6-Reşat Şirvanizade; 7-Refik Cevdet Kalpakçıoğlu; 8-Abidin Daver.
Renklerin öyküsü
Galatasaray Spor Kulübü'nün ilk renkleri kırmızı-beyaz'dır. Bayrağımızın renklerinden esinlenerek seçilen bu renkler

dönemin baskıcı ve paranoyak yönetimi tarafından kuşkuyla karşılanmış ve futbolcular sıkı bir takibe alınmışlardır. Bu nedenle

sarı-siyah renkler gündeme gelmiş ama bunlar da kalıcı olmamış ve Galatasaray bugünkü renklerine kavuşmuştur. Bu renklerin öyküsünü Ali Sami Yen'den dinleyelim:
"Birçok yerleri dolaştıktan sonra

nihayet Bahçekapı'daki Şişman Yanko'nun dükkanına gidilerek orada zarif iki yünlü kumaşa tesadüf ettik. Biri

vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı

öteki de

içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı. Tezgahtar

mahirane bir el hareketi ile kumaşların dalgalarını birleştirdi. Bir saka kuşunun başı ile kanadının yarattığı renk güzelliğine benzer bir parlaklık hasıl oldu. Ateşin içindeki renk oyunlarını görür gibi olmuştuk. Sarı-Kırmızı alevinin takımımız üstünde parıldamasını tasavvur ediyor ve bizi derhal galibiyetten galibiyete götüreceğini tahayyül ediyorduk. Nitekim de öyle oldu." Buna karşılık kuruculardan Bekir Sıtkı

söz konusu renklerin Gül Baba'nın II.Beyazıt'a verdiği sarı ve kırmızı güllerden esinlendiğini ileri sürer.